1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Kars’ta 2017 yılında 223, Türkiye genelinde ise 23 bin 906 çocuk evlendirildi
Kars’ta 2017 yılında 223, Türkiye genelinde ise 23 bin 906 çocuk evlendirildi

Kars’ta 2017 yılında 223, Türkiye genelinde ise 23 bin 906 çocuk evlendirildi

​​​​​​​Kars’ta çocuklarımızı ve geleceğimizi olumsuz etkileyecek, ‘çocuk gelinler’ ve ‘çocuk anneler’ sorunu göz ardı edilmeyecek kadar büyük bir boyuta ulaştı

A+A-

Volkan KARABAĞ

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kars Bölge Müdürü Ergün Ertaş’tan edinilen bilgilere göre; 2017 yılında Kars’ta bin 880 evlilik gerçekleştiğini ve bu evliliklerin 223’ünün 18 yaşından küçük ‘çocuk gelin’ olarak nitelendirilen evlilik olduğu belirtildi.

Kars’ta 2017 yılında 5 bin 661 bebeğin doğumuyla çocuk nüfusunun 96 bin 900 olduğunu aktaran Ertaş, Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının yüzde 11,9 olduğunu kaydetti.

Ertaş, 2017 yılında doğan erkek bebeklere en çok Yusuf, kız bebeklere de Zeynep ismi verildiğini ifade etti.

ÇOCUK YAŞTA EVLENDİRİLEN KIZ ÇOCUKLARI AĞIR PSİKOLOJİK SORUNLAR YAŞAMAKTADIR

Çocuk yaşta evlendirilen kız çocuklarının ağır psikolojik sorunlar yaşadığına dikkat çeken Klinik Psikolog Sinem Baran Ekinci, “Çocuk yaşta bir kız çocuğuyla evlenmek veya o yaşta bir çocuğu evlendirmek cinsel istismardır. Evlenen kişi ve bu evliliğe sebep olanlar çocuğun fiziksel ve psikolojik sağlığına zarar verirler. Çocuk yaşta evlendirilen kız çocukları ağır psikolojik sorunlar yaşamaktadırlar. Evlenip aile kurma kavramı yerine, evlendirilmek çocuk için bir kölelik, tutsaklık haline gelir. Ergenlik dönemine girmek çocukluğun bittiği anlamına gelmez 18 yaşın altında herkes çocuktur. Ergenlik dönemin de evlendirilen kız çocukları hem fiziksel hem de psikolojik gelişimlerini tam olarak tamamlamamış durumdadırlar. Bunun sonucunda da birçok olumsuz durum yaşanmaktadır.” dedi.

ERKEN YAŞTA EVLİLİĞİN SONUÇLARI ARASINDA BİLİNÇSİZ ÇOCUK SAHİBİ OLMAK DA VARDIR

Küçük yaşta alınan bu sorumluluğun psikolojik sorunlara yol açabileceği söyleyen Klinik Psikolog Ekinci, “İstemeden hatta zorla yaşanan ilk cinsel deneyim tüm hayatları boyunca bir travma olarak kalacaktır. Travma sonrası stres bozukluğu, depresyon erken dönem de evlendirilen kız çocuklarında çok sık rastlanan psikolojik sorunlardır. Dünyayı ve kendi benliğini tam olarak kavrayamadan aile içi şiddetten, ekonomik sorunlardan uzaklaşmak için kendi rızasıyla evlendiğini düşünen erken yaşta ki kız çocukları için de aynı riskler mevcuttur. Erken yaşta evliliğin sonuçları arasında bilinçsiz çocuk sahibi olmak da vardır. Korunma yöntemlerini yeterince hatta hiç bilmeyecek yaş da evlenen kızlar istemedikleri, planlamadıkları çocuklara annelik etmek mecburiyetin de kalırlar. Kendisi hala çocuk olan bir kişiden bir başka çocuğa bakmasını beklemek çok büyük bir hatadır. Küçük yaşta böyle büyük bir sorumluluğu üstlenmek de psikolojik sorunlara yol açar yetersizlik hissi dayanılmaz hale gelir, sonucunda da büyük özgüven kayıpları, depresyon hatta intihar riski meydana gelebilir.” ifadesini kullandı.

BİR ÇOCUĞU EVLENDİRMEK BİR TÜR CİNAYETTİR

Bir çocuğu evlendirmenin cinayet olduğunu dile getiren Klinik Psikolog Ekinci, “Tüm dünya da yaşanan bu durum sosyo-ekonomik seviye, eğitim durumu yükseldikçe azalmaktadır. Ülkemizde ve şehrimizde ne yazık ki hala erken yaşta evlendirilmiş kız çocuklarının olması çok vahim bir durumdur. Okuması, olgunlaşması dünyayı ve kendini tanıması gereken yaşlarda bir çocuğu evlendirmek bir tür cinayettir.” diye konuştu.

ALTI AYDAN İKİ YILA KADAR HAPİS CEZASI

Çocuk kızla gayri resmi evlenecek olan erkeğin ve bu evliliğe destek veren kişinin de aynı suçu işlediğini belirten Avukat Mesut Can Tarım, “Türk Ceza Kanununun “Reşit olmayanla cinsel ilişki” başlıklı 104’üncü maddesine göre; “Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Söz konusu maddede reşit olmayan kişiyle cinsel ilişki bağımsız bir suç olarak tanımlanmasına rağmen on beş yaşını doldurmuş bir çocuk gayri resmi olarak evlendirildiğinde, bu çocukla cinsel ilişkiye giren eş, şikâyet edilmediği sürece cezalandırılmamaktadır. Burada şikâyet hakkı sadece mağdura tanınmıştır. Mağdurun şikâyeti yoksa kişi cezalandırılmayacaktır.

Türk Ceza Kanunu açısından genel olarak baktığımızda çocuk kızla gayri resmi olarak evlenecek olan evliliğin faili erkek için 104’üncü madde kapsamında bir cezalandırılma söz konusudur. Ayrıca, bu evliliğe destek veren, cevaz veren yasal temsilci, veli ya da vasi için de azmettiren kişi olarak Türk Ceza Kanununun 38 inci maddesi kapsamında aynı ceza öngörülmektedir.” dedi.

RESMİ NİKAH OLMAKSIZIN DİNSEL TÖREN İLE EVLENMEK SUÇTUR

Resmi nikah olmaksızın dinsel tören ile evlenmenin de suç olduğunu hatırlatan Avukat Kaşif Altınsoy ise, “Türk Ceza Kanununun “Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören” başlıklı 230’uncu maddesinin beşinci fıkrasına göre; “Aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir...”

Maddenin beşinci fıkrasında, resmî nikâh bulunmadan evlenmenin dinsel töreninin yaptırılmasının cezalandırılacağı hususundaki hükme yer verilmiştir. Böylece Anayasanın 174 üncü maddesinin (4) numaralı bendi vurgulanmış olmaktadır. Ancak, medenî nikâhın yapılması durumunda kamu davası ve hükmedilen cezanın bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılacağı hükme bağlanarak, resmî nikâhın yapılmasını teşvik edici bir hüküm getirilmiştir. Hâlen, insanların fiilen ve uzun süreler, nikâhsız olarak yaşadıkları ve bunun suç oluşturmadığı düşünülecek olursa, böyle bir hükmün yerinde olduğu kabul edilmelidir.” ifadesini kullandı.

PEKİ, ULUSLARARASI MEVZUATA BAKTIĞIMIZDA NELER GÖRMEKTEYİZ?

Avukat Kaşif Altınsoy açıklamasını şöyle sürdürdü: “Birleşmiş Milletlerce 1979 yılında kabul edilen ve Türkiye’nin 1985 yılından bu yana taraf olduğu “Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi”nde özellikle dikkatimizi çeken 16. Maddesinin son fıkrasıdır;

‘Çocuğun erken yaşta nişanlanması veya evlenmesi hiçbir şekilde yasal sayılmayacak ve evlenme asgari yaşının belirlenmesi ve evlenmelerin resmi sicile kaydının mecburi olması için, yasama dâhil gerekli tüm önlemler alınacaktır.’”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.