“Tuvale Düşen İlk Işık” adlı sergi Türkiye’den gelen 8 ünlü ressamın eserleriyle renkten renge girdi.

SERKA, Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği üyesi ülkenin önde gelen 8 ressamını bölgeye davet etti. Sanatçılara Kars Kalesi, Çıldır Gölü, Camuşlu kaya yazıtları, İshak Paşa Sarayı, Ahmedi Hani Türbesi, Ani Ören Yeri, Şeytan Kalesi düzenlenen üç günlük bir program ile gezdirildi. Program kapsamındaki değerler usta sanatçıların tuvallerinde hayat buldu. Eserler 31 Mayıs-3 Haziran tarihleri arasında SERKA hizmet binasında gösterime açıldı.

Karslı Ruhsar Karaoğlu Uçar’ın Eylül 2014 yılında planladığı çalıştay kapsamında SERKA destekli hazırlanan Serhat Kalkınma Ajansı merkez hizmet binasındaki serginin açılışını Kars Valisi Günay Özdemir, Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta ve SERKA Genel Sekreteri Hüslü Kapu yaptı. Kafkas Üniversitesi Devlet Konservatuarının canlı müzik dinletisi eşliğinde açılan sergide bir konuşma yapan SERKA Genel Sekreteri Hüsnü Kapu, “Tuvale Düşen İlk Işık” sergisini açmış olmanın mutluluğunu yaşadıklarını iade ederek, SERKA sanatla buluşuyor ve Kars’ı sanatla buluşturuyor programının ilkini yaptıklarını söyledi. Kapu, “İnşallah temel amacımız buradaki tarihi ve doğal yapıyı sanatsal çılaşmayla insanlarımıza duyurmaktır. Tarihi, turistik ve sosyal değerlerini bilinir hale getirmektir. Türkiye’nin değişik bölgelerinden ve üniversitelerinden gelen çok değerli sanatçılarımız var ben hepsine teşekkür ediyorum” dedi.

Vali Günay Özdemir de, “Bu faaliyet; gerçekten Kars için, Kars ve bölgenin tanıtımı için önemli faaliyettir. Bu faaliyette emeği geçen başta sanatçılarımız olmak üzere tüm arkadaşlarımıza, SERKA’ya teşekkür ediyorum. İnşallah bundan sonra da bu tür faaliyetlerin çok daha yoğun, çok daha katılımcı bir şekilde devam etmesini diliyorum. “ açıklamasında bulundu.

SERKA KAPILARINI SANATA AÇTI

Açılış konuşmaların ardından sergideki resimler bir bir gezildi. Her resmin sanatçısı kendi resmi önünde konuklara resmin neler anlattığıyla ilgili kısa sunum yaptılar. Birbirinden güzel resimlerin usta ellerden yansıması sanatseverleri adeta büyüledi. Katılımcılar pür dikkat inceledikleri resimlerle bol bol hatıra fotoğrafları çektirdiler.

Serginin emektarı Ruhsar Karaoğlu Uçar, “Karslıyım, Kars’ta doğdum, Kars’ta büyüdüm, Kars’ta okudum. 1982 yılında evlendikten sonra Kars’tan ayrıldım. Zaman zaman Kars’a gittim geldim. Bu projeyi Bu projeyi Eylül 2014’de planladım ve Kars’a geldim şimdi de gerçekleştirdik.” dedi.

Aynı zamanda sanatçı olan Uçar bunun bir çalıştay olduğunu belirterek “Bu proje ülke ve dünya çapında projelerdir. Bir çok sanatçı bir araya gelir çalışırlar, kentin ören yerlerini gezerler, tanıtımını sağlarlar. Bu sırada da sponsor olan kurum her türlü gideri karşılar. Sanatçılarda burada yaptıkları resimleri o kuruma bırakırlar. Zaman içerisinde de o kurumun ve o kentin çok değerli bir koleksiyonu oluşur. Bir çok kentte bu koleksiyonlardan müzeler oluşturulmuştur. Benim amacım da Kars’a bir müze bırakabilmek.” diye konuştu.

Türkiye’den 10 sanatçının bu projede çalıştığını da kaydeden Uçar, “Sanatçılarımızın hepsi profesyonel sanatçı olduğu için biz bu sanatçıları seçerken kendi resimlerini yapmaları dışında başka bir öneride bulunmayız. Çünkü hiç kimse format resim yapmaz. Fakat arkadaşlar Kars’a geldikten sonra Kars’ın ve Doğu’nun büyüsüne kapıldılar. Ağrı, Doğubeyazıt, Iğdır,  Çıldır ve Kars’ın büyüsüne kapıldılar. İster istemez resimlerinde de bu büyüğü yansıttılar. Bu da benim çok hoşuma gitti. Böylelikle de ortaya bu dört ilin resimleri çıktı.” şeklinde konuştu.

Arkara Gazi Üniversitesi’nden emekli Ressam Bünyamin Balamir de çalıştay nedeniyle Kars’ta olduğunu ve bu kente de ilk gelişi olduğunu belirterek, “Ülkemizin her tarafından tarihi, kültürel, coğrafi dokular var. Kars’ta da bunu görmekten çok mutlu oldum. Sanatın merkezlerinden çıkıp; taşra tabirini kullanmıyorum ama Anadolu’nun her tarafında yaygınlaşması çok çok güzel bir şey. Umarım ülkemize bir ölçüt yapmış oluruz.  Kars’ta da başlamış olan bu süreci böyle noktalamasını canı gönülden isterim. Burada sanata sahip çıkan, sanata ilgili olan herkese çok teşekkür ediyorum. Kars insanlarını, Kars kültürünü görmek, Kars’ın sokaklarında dolaşmakta çok güzel mutluluktu benim için. Bende bugün burada sergilenen resmimde fantastik soyutlamayı işledim. Kars’ın ve bu coğrafyanın ruhunu sembolize ettim. Kanyonlar, vadiler, sular, göller, tarihi dokular, kaya katmanları, şeytan kalesini, bakireler manastırını ve çıldır gölünün o sonsuzluğunu, gökyüzünün o güzel berraklığını işledim. Hepsinin sentezinden oluşmuş fantastik bir resim çıktı meydana” ifadesini kullandı.

İzmir’den katılan sanatçı Emin Göler ise, sanatın Anadolu’ya yaygınlaştırılması düşüncesiyle Kars’tayız. Türkiye’nin bir çok yerinde bu tür etkinliklere katıldık. Sanatçı kimliğimizin yanında Ruhsar hanımla birlikte geçmişte galerici kimliğimizde vardı. Yaşadığımız kente sanatı tanıştırmak, insanların sanatla buluşmasını sağlamak amacıyla böyle bir yolculuğa çıktık. Kars çalıştayı da bu çalışmalarımızdan birisi.” dedi.

Kars’a ilk kez geldiğini ve burasının ilginç bir kent olduğunu gördüğünü belirten Güler, “Doğasıyla, insanlarıyla, şehir kimliği ile çok ilginç bir şehir. Çok önceden de bu kentin Baltık mimarisi çok dikkatimi çekiyordu. Bu çalıştay nedeniyle de bizzat yerinde görmüş olduk. Resimlerimde de Kars’tan izler taşıyan motifler koydum.” diye konuştu.

Kafkas Üniversitesi’nden katılan Uğur Özen de, “Tuvale Düşen İlk Işık adı altında Türkiye’nin muhtelif yerlerinden sanatçı arkadaşlarımızla, dostlarımızla bir aradayız. Tabi hepsi sanata yıllarını vermiş değerler. Bu insanlarla bir arada olmak, onların sanata dair çalışmalarını izleyebilmek, aynı atölyede çalıştay adı altında toplanıp onlarla birlikte resimler çalışabilmek çok büyük bir ayrıcalık diye düşünüyorum, kendi adıma. Ve onların içinde kendimi çok yaşlı hissettim. Çünkü ben yaş itibariyle genç olmama rağmen onların benden ne kadar dinamik olduğunu gördüğümde eksiklerimin olduğunu fark ettim.” diye konuştu.

Özen resim çalışmasıyla ilgili de şunları söyledi:

“Kars’ın Kümbet Camii diye bilinen 12 Havariler Kilisesi, hamamlarımız, Kars mimarisindeki pencerelerin yapısı ve dokusunu tamamen mimari geometri soyutlama tekniği ile yüzeyde değerlendirmeye çalıştım. Kullanılan renklerde buradaki bu mimari üzerindeki kullanılan renklerle bütünleştirilmeye çalışıldı. Mimari geometri soyutlama olması adına da hem bizim geleneksel mimarimizi hem modern resim yüzeyinin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bir çalışmadır. Ben resimlerimde devamlı bu üslupla çalışıyorum. Bunu bu sergide de sanatçı dostlarımızla beraber ortaya koymuş oldum. Hepsinin zaten çok kıymetli ressamlar ve sanatçılar olduğunu biliyoruz. Onların içerisinde benim resmimin de benim kompozisyonumun da olması benim için çok büyük bir ayrıcalıktı ve çok büyük bir onurdu. Böylece bu sergide de bir deneyim yaşamış olduk. Onlarla bir arada olmaktan da ok büyük bir kıvanç ve mutluluk yaşamış oldum.”