1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. Darbe utanç verici
Darbe utanç verici

Darbe utanç verici

AK Parti Kars Milletvekili Mahmut Esat Güven, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesinin bir insanlık ayıbı olmakla birlikte, Türkiye ve insanlık tarihinin en utanç verici dönemlerinden biri olduğunu söyledi.

A+A-

O dönemde yaşananları anlatan Milletvekili Güven, “Rahatça faşist bir darbe olarak niteleyebileceğimiz bu dönemde parlamento zorla kapatılmış, Anayasa, hukuk, insan hakları ve tüm demokratik kuruluşlar rafa kaldırılarak tamamen keyfi askeri bir yönetim sergilenmiştir. Yapılacak darbe öncesinde her zamanki gibi gençlik yine ana unsur olarak kullanılırken, 12 Eylül sonrasında cezalandırılanlar yine özellikle gençlik kesimi olmuştur.

 

Sağ-sol görüşü olan veya olmayan birçok insan ağır işkencelere tabi tutuldu, hukuk ayaklar altına alındı, insanlar askeri mahkemelerde suçlu suçsuz demeden, emir komuta zincirine göre yargılandılar. Kimi suçsuz yere idam edildi, kimi suçsuz yere ağır cezalara çarptırıldı, kimisi sakat kaldı, kiminin ailesi dağıldı, kimi de hala psikolojik tedavilerle hayatını devam ettirmeye çalışıyor. Tabii ki tutuklanamayıp dışarıda kalanlar içinde rahat bir yaşam içerisindeydiler diyemeyiz. Onlarda ya işten atıldılar, ya her an tutuklama korkusu yaşadılar ya da ülkesini, ailesini bırakıp yurt dışına kaçmak zorunda kaldılar.” dedi.

 

Güven, idamlara da değinerek, “Bu dönemin ilk idam edilen iki ismi Necdet Adalı ve Mustafa Pehlivanoğlu her ikisi de 12 Eylül cuntacılarının suçsuz yere idam edildiği isimlerdi. Daha sonra parlamenter sisteme geçildi, ancak cunta döneminde oluşturulan anayasa ile 12 Eylül’ün darbe vesayeti yıllarca devam etmiş oldu. Parlamenter sistemin 12 Eylül vesayetini biran önce son verip, 12 Eylül dönemini yargılaması gerekirken, iktidarlar bu vesayet altında varlıklarını sürdürmeye çalıştılar. Bu dönemde yeni yeni darbe girişimleriyle karşılaşıldı. Bu defa halka zulüm etmek için hazırlanan darbelere kaynak olarak, bu milletin dini sebep gösterilmiştir.” diye konuştu.

 

DİNİMİZ HALKA ÖCÜ OLARAK GÖSTERİLDİ

 

Dinimizin halka öcü olarak gösterildiğine de işaret eden Güven, şöyle konuştu:

 

“Yani millet olarak güzel ahlakın, birlik ve beraberliğin kardeşliğin kaynağı olan dinimiz halka öcü olarak gösterilip yeni darbe girişimlerine bahane edilmeye çalışılmıştır. Yüzde 46’lık bir oranla oy alıp iktidar olan AK Parti kapatılmak istenmiştir. Tüm bunlar olurken başta birçok siyasi parti olmak üzere, bazı kurum ve kuruluşlar bu haksız dava karşısında ya sessiz kalmış veya dolaylıda olsa kapanma davasına bir nevi destek çıkmışlardır. AK Parti ve Genel Başkanı Sayın Recep Tayip Erdoğan ise demokrasi mücadelesini elden bırakmadı ve 12 Eylül anayasasını referanduma kadar götürerek, anayasada önemli değişimlerin sağlanmasına neden oldu. Bilindiği gibi anayasa değişikliği içerisinde 12 Eylül darbecilerinin yargılanması ile ilgili bir madde bulunmaktadır. Ancak bu yasa gündeme geldiğinde diğer partiler 12 Eylül darbesi karşısında demokrasiden yana değil, 12 Eylül darbecilerinden yana tavır sergilemişlerdir. Oysaki 12 Eylülün kuramsal olarak en büyük mağdurları zorla kapatılan TBMM ve rafa kaldırılan anayasadır.”

 

Milletvekili Güven, daha sonra şunları söyledi:

 

“İşin doğru olanı bu madde parlamentonun gündemine geldiğinde tüm parlamenterlerin ortak tavır alarak, 12 Eylül darbesini eleştiren bir metin yayınlamaları, darbe yapanların yargılanması ve darbeleri önleyecek yasaların çıkarılması olmalıydı. Aksine böyle bir yasa gündeme geldiğinde hepsi sözde eleştirdikleri 12 Eylül darbe anayasasının arkasına sığınarak anti demokratik cephede yer aldılar. Halkımız ise 12 Eylül 2010 anayasa referandumuna kullandığı “evet” oylarıyla bu siyasi partilere gereken cevabı vermiş oldu. Böylece millet kendi parlamentosunu kapatan güçlere yargılanma yolunun açılmasını da sağladı.

 

Gene milletimizin suçsuz yere idam edilen, ceza alan, işkence gören, işten atılan ve ailesi dağılan evlatlarına bu uygulamayı reva gören cuntacıların yargılanması için hukuki işlemlerin başlamasına olur verdi. 12 Eylül askeri darbesi tek başına ne sağı ne solu, nede İslamcıları hedef almıştır. 12 Eylül askeri darbesi gençliği bölerek, birbirleriyle savaştırarak, darbe zeminini hazırlayıp, daha sonrada bütün milleti hedef almıştır.”

 

Güven son olarak, “Ben şahsım olarak 12 Eylül öncesi gençliği talihsiz bir dönemin gençliği olarak tanımlıyor ve o dönemin gençliğini bütünüyle selamlıyorum. 12 Eylül’den sonra ilk idam edilenler Necdet Adalı ve Mustafa Pehlivanoğlu’na ise Allah (c.c) dan rahmet diliyorum.” dedi.

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.