1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. “Yeni Anayasa Paneli"nden
“Yeni Anayasa Panelinden

“Yeni Anayasa Paneli"nden

“Yeni Anayasa Paneli"nden iki haber...

A+A-

OYUNCU LALE MANSUR: “ASKER, CUMHURİYETİN EN İMTİYAZLI ZÜMRESİDİR”

Kars-Ardahan Bölge Barosu Başkanlığı’nın ev sahipliyi yaptığı Kars Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Çok Amaçlı Salonu’nda düzenlenen “Yeni Anayasa” konulu panele konuşmacı olarak Modaretör Prof. Dr. Osman Can, Doç. Dr. Yücel Sayman, Av. Mehmet Uçum, Oyuncu Lale Mansur ve Habertürk Gazetesi’nden Nihal Bengisu Karaca katıldı.

YAŞADIĞIM MAHALLEDE BİR SOKAĞIN ADI DEĞİŞTİRİLDİĞİ İÇİN UTANÇ DUYUYORUM

Panele konuşmacı olarak katılan sineme oyuncusu Lale Mansur: Türkiye’de askerin ülkenin en imtiyazlı zümresi olduğunun altına çizdiği konuşmasında yaşadığı mahallede bir sokağın adının değiştirtmesinden dolayı da utanç tutuğunu belirterek, "Benim dilimle hiç kimse uğraşmadı, bir yakınımı faili meçhullerde kaybetmedim, köyüm yakılmadı, göçe zorlanmadım. Yani bu ülkede istediği işi yapan çok mutlu azınlıktan biri olarak yaşıyorum. Tabiî ki bu ülkede ve bu ülke şartlarında bu ne kadar mümkün olabilirse. Yaşadığım sokağın bile adı değiştirilmedi. Ama oturduğumuz yerde bir alt sokağın adı değiştirildi. Sokağın adı Adalı Yorgo idi ama Yorgo'yu attılar, daha sonra da Adalı Sokak olarak kaldı. Ve ben bundan utanç duyuyorum. Bu noktada başkalarının meselesi benim meselem haline geliyor. Bu hayat beni başkalarının acılarına bakmaya, onlarla birlikte ağlamaya sevk etti.”dedi.

KÖKLÜ VE NİTELİKLİ BİR ANAYASA DEĞİŞİMİ OLMAYACAK.

Yeni Anayasa’nın köklü ve nitelikli bit Anayasa olmayacağını da savunan Mansur daha sonra şunları söyledi. “Siyasetçilerimiz bu ülkenin korkunç gerçekleri ile yüzleşmeye zorlayan ciddi bir muhalefet yapamadılar. Faili meçhuller, kayıplar, adalet talepleri, Hrant için adalet talebi gibi sorunlar gündemin en önemeli sorunları olduğu halde bu sorunlar hiç bir zaman ön plana alınmadı. Bu nedenle parlamenter bir muhalefet malasef görünmüyor.

Seçme çok az bir zaman kaldı ama henüz Anayasa'dan pek söz eden yok. Eğer biz zorlamazsak korkarım ki köklü ve nitelikli bir Anayasa değişimi olmayacak. Bu noktada iş bizlere kalıyor. Bizim onları ittirip kakmamıza kalıyor. 

ASKER CUMHURİYETİN EN İMTİYAZLI ZÜMRESİDİR.

Bildiğiniz gibi Cumhuriyet'in başından beri esaret altında yaşadık. Bizim vergilerimizi ile yürüyen ve işi bilere hizmet olan Devlet ya bize ulvi ya da ‘Devlet Baba’ olarak tanıtıldı. Bu kisve altında içinde hafif şefkat parçası olan bir şey olarak tanıtıldı. Aslında Devletin manevi şahsiyeti tepemize indi. Ben diyorum ki şimdi Devletin manevi şahsiyeti yerine gelin biz bireyin manevi şahsiyetini öne çıkaralım. Egemenliğin lafla değil gerçekten millette olduğunu bir gerçek sistem kuralım. Sistemi baştan kurmamız gerekiyor. Şu anda ki mevcut Anayasa'nın 10 maddesi diyor ki 'Her kes kanun karşısında eşittir. Hiçbir aileye veya zümreye imtiyaz tanınmaz.’ Oysa asker Cumhuriyetin en imtiyazlı zümresidir. Lojmanlar, lokaller, orduevleri, özel mahkemeleri, tatile mekanları, özel yargıları, holdingleri, özel hastaneleri hatta yakın zamana kadar bankaları bile vardı. Hatta askeri bir personelin tayini bir yere çıkarsa orada kadro var mı, yok mu? Buna bakılmaksızın hop diye yapılıyor. Siviller içinse bu söz konusu bile değil. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütün eğitim kurumları, bütün müfredat ve eğitim esaslarını belirlemek zorundadır. Fakat askeri okullar hariç. Askeri ihale kanununu, askeri sicil kanunu gibi ayrıcalıklarılar dolup taşıyor. Kimlik bildirme konusu da aynı şekilde. Ayrıca bütçeden büyük parayı alan ve bu paraları nerelere harcadıkları konusunda hiçbir bilgimiz olmayan bir sistem oturmuşlar ve bu sistemin devam etmesini istiyorlar. Yani şu ana kadar Anayasa önünde eşit değildik. Ama şu anda yeni yeni iktidar el değiştiriyor ve hep birlikte sancılarını yaşıyoruz. Ben inanmıyorum ki bu anayasa tartışmalarının başında ki halkla yeni Anayasa'nın başındaki halk aynı olmayacaktır. Birçok şeyi tartışacağız, gözden geçireceğiz. Yeni bir dil oluşturacağız. Hepimiz kendimiz için hissettiklerimizi ötekiler içinde hissettiğimizde bu ülke bambaşka bir ülke olacaktır. Geçenlerde Anayasa ile ilgili bir toplantıda "Lozan ile değil Anayasa ile korunmak istiyorum." denilmişti Amerikalı bir demokrat politikacı 'Halk tarafından desteklenmeyen bir yasayı uygulamak için ne yeterince hapishane, ne yeterince polis, ne de yeterince mahkeme bulunur."

 

SAYMAN: BİR EŞCİNSEL KAYMAKAM OLAMAZ MI? 

Kars’ta Kars-Ardahan Bölge Barosu tarafından düzenlenen ‘Yeni Anayasa’ konulu panele konuşmacı olarak katılan Eski İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Yücel Sayman, Başbakan Erdoğan’ın önceki kabul ettiği 66 kaymakama ‘Bir an önce evlenin’ tavsiyesine atıfta bulunarak “O kaymakamlardan birisi eşcinselse kaymakam olamaz mı?” dedi.  

Kars Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Çok Amaçlı Salonu’nda düzenlenen “Yeni Anayasa” konulu panele konuşmacı olarak Modaretör Prof. Dr. Osman Can, Doç. Dr. Yücel Sayman, Av. Mehmet Uçum, Oyuncu Lale Mansur ve Habertürk Gazetesi’nden Nihal Bengisu Karaca katıldı. 

KAYMAKAMLIK SİSTEMİ, ASLINDA KÖYLÜYÜ DİZE GETİRMEK ÜZERE KURULMUŞ İDARİ BİR BİRİMDİR

Eski İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Yücel Sayman, kaymakamlık sisteminin aslında köylüyü dize getirmek üzere kurulmuş idari bir birim olduğunun altını çizerek yaptığı konuşmasında, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni atanan kaymamalara yaptığı konuşmada evli olmayanlara ‘bir an önce evlenin’ dedi. Bu sözlerden şu sonuç çıkıyor. Bir sorgulayın bakalım Kaymakam ne demek? Kaymakamlık sistemi idari bölümde aslında köylüyü dize getirmek üzere kurulmuş idari bir birimdir. Kaymakam demek budur. Yani kaymakam iktidar tarafından atanan ve esas amacı da bu olan bir şeydir. Demokrasi ile idare edilen ülkelerde kaymakam diye bir şey yoktur. Bakmışlar ki yanlış bir birim ve kaldırmışlar. Böyle bir şey olmaz.” dedi.

BİR KAYMAKAM ADAYI EŞCİNSEL İSE NE OLACAK?

Başbakan Erdoğan’ın kaymakamlara ‘evlenin’ demesinin aslında eşcinsel bir kişinin kaymakam olamamasını böylece her kesime hitap eden bir Anayasa’nın olamayacağının göstergesi olduğunu da belirten Sayman daha sonra şöyle konuştu. “Başbakan, kaymakamlara evlenin diyor. Peki, onlardan biri eşcinselse ne olacak? Demek ki eşcinselse dışlayacağız ve kaymakam olamayacak. Peki bir kişi kaymakam olabilmek için kendisini saklayacak, gizleyecek yasa yok edilecek. Şimdi nasıl bir Anayasa ve nasıl bir özgürlük olacak.? Kendi cinselliğini tayin edebilme yetisini kabul ediyor muyuz, etmiyor muyuz? Bunu hepimiz sorgulayalım. Newyork’un ve Paris’in belediye başkanları eşcinseldir. Bu durumlarını kendileri de söylemelerine rağmen halk bunları seçiyor. Yani birileri tarafından atanmıyorlar. Söyledikleri halde seçiliyorlar. Demek ki bu sisteme farklı bir bakış açısı var. Çünkü burada da demokrasi temel olarak başlar. AK Parti’nin genel başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın kaymakamlara evlenin demesinin altında bu zihniyet yatmaktadır. Bu şartlar altında herkesin kabul edeceği bir Anayasa yapmak mümkün değildir. Biz nasıl oldur da AK Parti adına böyle bir sözleşme yapıyor olabiliriz.” 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün yeni atanan 66 kaymakamı Başbakanlık Yeni Bina'da kabul ederek, evli olmayanlara ‘Bir an önce evlenin’ tavsiyesinde bulunmuştu.

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.