1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Prof. Dr.Kaya ile röportaj
Prof. Dr.Kaya ile röportaj

Prof. Dr.Kaya ile röportaj

Kafkas Üniversitesi Rektör adayı Prof. Dr. İsmail Kaya ile Rektörlük Seçimleri ve Kafkas Üniversitesi üzerine Röportaj...

A+A-

KAFKAS ÜNİVERSİTESİNİN ŞUAN İTİBARİ İLE GELDİĞİ SEVİYE NEDİR?

 

Üniversitemiz 1992 yılında, Atatürk Üniversitesi’ne bağlı Kars Veteriner Fakültesi ile Meslek Yüksekokulu’nun bağlanmasıyla kurulmuştu. Yani kuruluşunda tek fakülte ve yüksekokul ile sınırlı sayıda öğrenci, akademik ve idari personeli vardı. Zamanla Artvin, Ardahan ve Iğdır’da birimleri olan bir üniversite haline geldi ve nihayet bu illere üniversite kurulunca, Kars ve ilçelerinde birimleri olan bir üniversiteye dönüştü. Üniversitemiz, bünyesinde Veteriner, Fen-Edebiyat, Eğitim, Tıp, İktisadi ve İdari İlimler olmak üzere beş fakülte, bir devlet konservatuarı ile Kars Merkez, Sarıkamış, Kağızman ilçelerinde olmak üzere yedi yüksekokul, üç enstitü, sekiz araştırma-uygulama merkezi bulunan orta ölçekli bir üniversite haline gelmiştir. Öğrenci sayısı 13000, akademik ve idari personel sayısı ise 950 civarındadır. Eğitim, öğretimin yanında gerek üniversite bütçesi gerekse öğrenci harcamaları dikkate alındığında Kars ve bölge için çok önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Üniversite bulunduğu şehre yalnız ekonomik yönden değil, bilgi birikimi ve sosyo-kültürel etki sağlayarak da katkıda bulunmaktadır. Bu anlamda üniversitemizin kuruluşundan bugüne gelmesinde emeği geçenlere, hizmet verenlere çok müteşekkir olunması gerekir. Ama yapılacak çok işlerin olduğu da bir gerçektir. Ben bardağın dolu tarafından bakarak söylüyorum.

 

DİĞER ÜNİVERSİTELERLE KARŞILAŞTIRILDIĞINDA KAFKAS ÜNİVERSİTESİ BUGÜN HANGİ KONUMDA

 

Her üniversitenin, her şehrin şartları kendine özgüdür. Batıdaki üniversiteler daha hızlı gelişebilir, bu Kafkas Üniversitesi’nin geride olduğu anlamına gelmez. Ancak bazı dezavantajlarımızın olduğu da bir gerçektir. Bu dezavantajları iklimin, coğrafyanın getirdiği zorluklar, yeni kurulan üniversite olmanın getirdiği sıkıntılar, şehrin çeşitli imkanlardan yoksun olmasının getirdiği sıkıntılar, zaman zaman üniversite yönetiminin hatalı uygulamaları olarak sıralamak mümkündür. Ama gelinen noktada eksiklikleri olmakla birlikte üniversitemizin gidişatı karamsar boyutta değildir. Yapılacak rektörlük seçiminin üniversitemize yeni bir ekip, ruh, heyecan ve atılım getirmesini bekliyorum.

 

KAFKAS ÜNİVERSİTESİNİN GELİŞMESİNDE ŞEHİR HALKININ ÜSTÜNE DÜŞEN GÖREVLER NELERDİR?

 

Eskilerin bir sözü vardır, “Marifet iltifata tabidir” diye. Bilim, öğrenim veren okul, üniversite gibi kurumların gelişebilmesi için bunların bulunduğu şehir yöneticilerinin, halkının gerek öğrenci, akademisyen gerekse üniversite çalışanlarına destek vermesi, yardımcı olması, ilgi göstermesi gerekir. Bu konuda eskiye nazaran Kars’ta önemli ilerlemeler olmuştur. Kars bir üniversite şehri olma yolundadır. Öğrencilerin ulaşım, barınma ihtiyacı için yurt, kiralık ev gibi gereksinimlerinin karşılanmasında, asayiş ve güvenliğin sağlanmasında, alışveriş yapılan dükkan, mağaza gibi işletmelerde gerekli tedbir alınmalı, yardım, katkı, anlayış gösterilmelidir. Valilik ile belediye başta olmak üzere bütün kurum ve kuruluşlar, üniversite ile koordineli bir şekilde çalışmalıdır.

 

ESKİ REKTÖRÜN ÜNİVERSİTEDEN AYRILIŞINI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

 

Ülkemizin bazı bölge ve şehirleri göç vermektedir. Bu göç, yalnızca nüfus ile sınırlı kalmayıp, sermaye ve bilim göçünü de içine alacak şekilde çok çeşitlilik arz etmektedir. Üniversitemizdeki akademik göçü de bu kapsamda değerlendirmek gerekiyor. Kuruluşundan bu yana, emekli olanlar hariç, çok sayıda akademik personel üniversitemizden ayrılmıştır. Yalnızca bizim anabilim dalından üçü yurtdışı doktoralı 5 kişi başka üniversitelere gitmiştir. Bu elbette Üniversitemiz ve Kars için bir kayıptır. Giden arkadaşların çoğu bölge insanı olmamakla birlikte, bölge insanlarının da gittiği görülmektedir. Bu ayrılışların büyük bir kısmı kişilerin kendi özel nedenlerinden dolayıdır. Ancak üniversite yönetimi ile YÖK’un de yanlış davranışları olmaktadır. Bu konuda üniversitemiz özelinde beni düşündüren, eski rektörümüz sayın Prof. Dr. Necati Kaya hocamızın yıllarca çalıştığı ve 8 yıl rektörlüğünü yaptığı bir üniversite ve şehre karşı ilgisiz kalması (bildiğim kadarı ile), arayıp sormamasıdır. Bölge insanı olması nedeniyle kendisine daha büyük sorumluluk düşmektedir. Bence üniversiteden gitmemeli, üniversiteye öğretim üyesi çekmeli idi. Üniversitelerarası geçişler olabilir. Ancak doğudaki üniversitelerde çalışmakta olan akademisyenlerin istedikleri başka üniversitelere gidebilmeleri, birtakım esaslara bağlanmalıdır. Torpilini, adamını bulanın ayrıldığı bir anlayış yerine, örneğin belirli süre, 15-20 yıl, hizmet vermiş akademisyenlerin istediklerinde gidebileceği bir yöntem getirilmelidir. Bu konuyu çok önemsiyorum. İnşallah üniversite yönetimlerinin de katkısı ile YÖK bu konuda gerekli düzenlemeyi yapar.       

 

SİZİN PROJELERİNİZ NELERDİR? ANA HATLARI İLE SÖYLER MİSİNİZ?

 

Biliyorsunuz üniversitemiz, devlet üniversitesidir. Bütçesini, akademik ve idari kadrosunu devletten, hükümetlerden almaktadır. Devletimizin, hükümetlerimizin üniversitemize gereken önemi verdiğini düşünüyorum. Burada önemli olan üniversitenin gelişmesi için projeler üretip, hükümetler, milletvekilleri, belediyeler ile koordinasyon içinde çalışarak üniversiteye çeşitli imkanlar kazandırmak ve çeşitli sivil toplum örgütleri ile hayırsever kişilerin desteğini sağlamaktır. Yani ulusal ve hatta uluslar arası imkanlar elde ederek üniversitemizi daha ileriye ulaştırmak gayretinde olmalıyız. Benim projelerimin anabaşlıkları; 1. Öğrencilerimizin daha kaliteli öğrenim görebilecekleri, barınma, ulaşım, burs, sosyal ve sportif ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik projeler, 2. Akademik ve idari personelimizin her türlü ihtiyaçlarının karşılanması ve performanslarının yükseltilmesi yönelik projeler, 3. Üniversitemizin gelişmesine yönelik projeler, 4. Kars ve bölgenin kalkınmasına yönelik projeler olarak sıralayabilirim. Bunun detayını www.ismailkaya.biz isimli web sayfamda görmek mümkündür. 

 

ÜNİVERSİTEYE BAĞLI FAKÜLTE VE YÜKSEKOKULLAR ARASINDA BİR SIRALAMA YAPILIRSA, SİZCE EN ÖNEMLİSİ HANGİSİDİR? YA DA SİZİN ÖNCELİĞİNİZ NE OLACAKTIR

 

Üniversitemize bağlı her bir fakülte, yüksekokul, enstitü, araştırma merkezi vs. arasında öncelik, gereklilik veya yararlılık esasına göre bir sıralama yapmak mümkün değildir. Her birinin görevi birbirinden farklı ve önemlidir. Örneğin, bölgemizin ekonomik gücü hayvancılığa bağlıdır. Bu açıdan bakarsak, Veteriner Fakültemiz oldukça önemli ve gereklidir. Sağlık açısından değerlendirirsek, Tıp Fakültemiz ve Araştırma Hastanemiz olmazsa olmazdır. Diğer birimler için de benzerlerini söylemek mümkündür. Bizim önceliğimiz, daha geride olan, yeni kurulan birimlerimizi biran önce tam kapasite halinde çalışmasını sağlamaktır. Bu anlamda Tıp Fakültemiz ile Araştırma Hastanemiz ivedilikle, bütün birimleri ile hizmete girdirilecektir. Bu konuda Tıp Fakültesi dekanı ve öğretim üyeleri büyük fedakarlık göstermektedirler. Sağlık hepimizin ihtiyaç duyduğu bir alandır. Bu konuda yalnız rektör değil, bütün Kars ve hatta bölge insanı da elinden geleni yapmalıdır.

 

ÜNİVERSİTEDE REKTÖRLÜK SEÇİM SÜRECİ NASIL GİDİYOR? SİZİN OY POTANSİYELİNİZ NEDİR?

 

YÖK’ün belirlediği 21 veya 22 Ekim 2010 tarihinde Üniversitemizde rektör adayını belirleme seçimi yapılacak. Benim rektörlük seçim sürecindeki tavrım nettir. Ben illaki rektör olma istek ve ihtirasında değilim. Bu seçim sürecinde üniversitenin sorunları ve mevcut durumu tartışılsın, geleceğe yönelik düşünce ve projeler geliştirilsin, gayretindeyim. Üniversite çalışanları ile şehir yönetici ve halkının gündemine üniversiteyi getirmeye çalışıyorum. Bu amaçla, ben basın bildirisi ile adaylığımı birkaç ay önce açıkladım, çeşitli ziyaret ve görüşmelerde bulundum, röportajlar verdim. Öncelikle öğretim üyesi arkadaşların takdir ve teveccühünü kazanmaya çalışıyorum. Ama rektörlük için daha öncelerden çalışmaya başlamak, çeşitli kulislerde bulunmak vs. gerekiyor. Profesörlük kadrosuna atanmada çifte standart ve haksızlığa maruz kalmasaydım, bu çalışmalara bir yıl öncesinden başlar, daha avantajlı olurdum. Biliyorsunuz, halihazırda sayın rektörümüz üniversiteyi, 2006 rektörlük seçimlerinde aday olan bazı hocalarımız ve onların ekibiyle yönetiyor. Bu yapı seçimlere tek bir aday ile mi, yoksa birden fazla aday ile mi girecek onu zaman gösterecektir. Ama tek aday ile girileceği, sayın rektörün tekrar aday olacağı anlaşılıyor. Benim de içinde bulunduğum yönetim dışında kalan arkadaşlardan, şuan üç aday çıkmış durumda. Genelde bu tür seçimlerde yönetimde olanlar ile yönetim dışında olanlar, iki ana grup olarak seçime girerler (böyle bir ayrımı tasvip etmiyorum). Diğer taraftan üniversitemizin öğretim üyesi sayısı az olduğundan, kuvvetli bir yönetim çıkarabilmek için adayların birleşerek seçimlere gitmesi daha faydalıdır, düşüncesindeyim. Ben bu anlamda üstüme düşen sorumluluğu yapmaya hazırım. Yani 15-20 oy alarak rektör olmaktansa, 60-70 veya daha fazla oy alarak yönetime gelmek, üniversite için daha başarılı hizmetler yapılmasını sağlar.

 

REKTÖR NASIL OLMALIDIR?

 

Rektör atamaları, üniversitelerimizde bir sorun haline gelmektedir. Bence, öncelikle rektör adaylarına bir kriter getirilmelidir. Her profesörün aday olamayacağı veya akademik personelin dışında da bir kişinin rektör olabileceği, seçim yerine atama yapılması vs. gibi bir yöntem düşünülmelidir. Bir kişi başarılı olsa bile, ancak bir dönem rektörlük yapmalıdır. Üniversitelerde ideolojik ya da akraba ilişkilerine göre bir kadrolaşmaya gidilmemeli. Hele hele küçük, taşra üniversitelerinde yerelleşme belirli oranlarda tutulmalı, ülkenin bütün vatandaşlarına fırsat verilmelidir. Buna rektör olacak kişi de dahildir. İlla ki Kars’lı veya bu bölgeden biri rektör olmamalıdır. Üniversitemizi 12 yıldır bu anlayış ve yapı yönetmiştir. Diğer akademisyenlere de fırsat verilmelidir, düşüncesindeyim. Son söz olarak bir rektör, öğrencileri, akademik ve idari personeli ile yakından ilgilenmeli, üniversitesini geliştirmek için çalışmalı, adil, şeffaf, hesap verebilir olmalıdır.

 

RÖPORTAJ İÇİN TEŞEKKÜR EDER, ÇALIŞMALARINIZDA BAŞARILAR DİLERİZ

 

Ben de ilginizden dolayı size şükranlarımı sunar, rektör adaylarını belirleme seçiminin Üniversitemiz ve Karsımız hayırlı olmasını temenni ederim.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.