“5 Aralık sizce takvim yaprağındaki sıradan bir gün müdür? Yoksa Türk kadınına, Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği değeri gösteren bir gün müdür?” ifadesini kullanan Gölgeleyen’in yaptığı basın açıklaması şöyle:

‪5 Aralık 1934 tarihinde 85 yıl önce, Atatürk devrimlerinin en önemlilerinden biri gerçekleşti. Kadınlar milletvekili seçme ve seçilme hakkına sahip oldu. Mustafa Kemal Atatürk Türk kadınlarına bu hakkı çok sayıda Avrupa ülkesinden önce tanıdı.

Fransa'da 1946 'da

İtalya’da 1946’ da,

İsviçre’de ise 1971’de seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır.

Türkiye de ise Atatürk'ün girişimiyle kadınların iktisadi ve siyasal yaşama katılmaları yönünde bir dizi değişiklik yapılarak, *1930'da belediye seçimlerinde seçme.

*1933'te çıkarılan Köy Kanunu'yla muhtar seçme ve köy heyetine seçilme.

*5 Aralık 1934'te de Anayasa'da yapılan bir değişiklikle de milletvekili seçme ve seçilme hakları tanınmıştır.

 "Bir toplum, bir millet, erkek ve kadın denilen cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı da göklere yükselebilsin... Şüphe yok yükselme adımları, "iki cins tarafından beraber, arkadaşca, ilerleme ve yenilik alanında birlikte yol almak" gerektir. Böyle olursa inkılap muvaffak olur..." Mustafa Kemal Atatürk

Bir ülkenin yıkıntıları arasından kadına hak ettiği değeri veren, bizi dünyadaki tüm kadınlardan daha üst mevkilere çıkartan Mustafa Kemal Atatürk'e saygı ve minnet borçluyuz.

Ülkemizin gündemi yine 'kadına şiddet' ile çalkalanırken, en kutsal varlık olan kadınların öfkesi dağ olurken, dinimizde kadının hakları, canı, onuru dokunulmaz ve emanet görülürken, Hz. Muhammed (SAV)'in, "Kadınlar size Allah'ın emanetidir" sözü,

Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Ey kahraman Türk kadını! sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üstünde göklere yükselmeye layıksın."

Sözü hâlâ idrak edilemiyorken, bu vahşetler artmaya, cezasız kalmaya, iktidarın süslü laflarıyla ve gündem değiştirme çabasıyla yaşanan acı olaylar örtbas ediliyorken ve kadın bedeni üzerinden ahlaksızca siyaset yapılıyorken kadın cinayetleri devam etmektedir!

Kadın hakları konusunda geriye gidiş sürecini ,İYİ Parti Genel Başkanımız Sn. Meral Akşener kısa bir özet olarak; "Eril zihniyetinizden iğreniyorum. Kadınların sizin malınız olmadığını, kadın bedeni üzerinden din ya da siyaset yapamayacağınızı, kadınları öldüremeyeceğinizi, kadınların birer birey olduklarını her ne kadar anlamak istemeseniz de o kalın kafanıza sokacağız! Kaybettiğimiz tüm kadın kardeşlerimizin hesabını soracağız!" diye belirtmiştir.

Bu cinayetlerin önünü alacak adımlar İstanbul sözleşmesinde mevcuttur..6284 sayılı kanun  uluslararası sözleşme gereği kadını korumak için çıkarılmıştır..

Fakat kadını yok sayan odaklar bu kanundan rahatsız olduklarını her fırsatta dile getirip ortadan kaldırmaya çalışmıştır.

Bu iktidar kendi dönemlerinde kadın cinayetlerinde ki önemli artışı görmezden gelerek ciddi adımları atmamıştır..

Partimiz bu konuda etkin yaptırımlar içeren ağır cezalar getirecek kanun teklifi hazırlamaktadır..

Şiddeti mazur görmeyecek ve normalleşmesine engel olacağız..

Kadın cinayetlerine dur demek yalnızca bir siyasi duruş değildir.

İnsan olmanın, var olmanın ve Türkiye Cumhuriyeti anayasası tarafından korunan yaşama hakkının bir gereğidir…

Bazı borçlar vardır ödeyemezsiniz. Çünkü pencereden baktığınızda güneşi esirgemiyorsa gökyüzü, tüm canlılığıyla size güven ve enerji veriyorsa yeryüzü, birileri yaşadığınız günlerin bedelini canıyla, malıyla, bedeniyle, ruhuyla ödediği içindir. Sayende "Mustafa Kemal Atatürk"

ATAM hep izindeyiz. Hep izinde olacağız..

Tüm Türk kadınlarının içindeki gücü keşfetmesi umuduyla...

5 Aralık Kadın Hakları Günümüz kutlu olsun”