Güven, Maliye Bakanının istifasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamada bu gerçekleri dile getirdiğini ve bu konularda reformlar yapılacağını söylediğini hatırlattı.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tespitlerinin gayet doğru bir tespit olduğunun altını çizen Güven, daha reformların içeriğinin açıklanmadan, diğer partilerce birçok düşünce ve eleştirilerin ortaya atıldığını da hatırlattı.

Alaattin Çakıcı’nın CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na yönelik üslup ve davranış şeklinin savunulacak bir tarafı olamayacağını da savunan Mahmut Esat Güven, “Muhalefet, yapılacak değişikliklerde hukuk ve siyasette tek adamlığın daha güçlü bir hale getirileceğini eleştiri konusu yaparken, MHP reformlarda daha sert ve başkanlık sistemini daha güçlendiren yasaların çıkmasını savunuyor. MHP bu konuda muhalefete sert çıkışlar yapmanın yanında, mafya liderlerine ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu'nu tehdit ettiriyor. Bu üslup ve davranış şeklinin savunulacak bir tarafı olamaz.

Siyasi bir partinin, hukuk varken, bir mafya liderinin arkasına sığınması halk nezdinde de kabul göremeyeceği gibi, Cumhuriyet İttifakı adı altında AK Parti’ye de zarar veren bir davranış olmuştur...

AK Parti, bu konunun hukuki araştırılmasına taraf olarak, doğru olanı yapmıştır. Yapılacak reformlarda elbette ülke gerçekleri göz ardı edilemez. Halkı canından bezdiren meseleler, ekonomi ve her gün biraz daha yaygınlaşan virüs hastalığıdır. Virüs ile ekonomi adeta birbiri ile iç içe geçmiş vaziyetteler. Özellikle virüsün yayılmasını önlemek için alınan tedbirler ekonomiyi, işsizliği yerle bir etmeye yetiyor. Halkın ekonomik sıkıntılarının had safhaya ulaştığı bir dönemde Cumhurbaşkanımız, ‘Alınacak ekonomik kararların halka acı bir reçete olacağını’ belirtti. Siyasi partiler birbiri ile kavga ederken, halkta siyasiler yüzünden kutuplaşıyor.

Genel anlamda böyle ortamlarda iktidar sertleşir, hatta demokrasiyi ve hukuku tanımaz bir hal alır. MHP, Cumhur ittifakı çerçevesinde böyle bir çözümden yana. Nasıl olsa AK Parti’yi etkilerim düşüncesinde. Arkasında 90'lı yılların devlet adına terör estirenlerini ve mafyayı da alarak, sırtını dayadığı güçleri deşifre etmekten çekinmiyor. Dünyadaki deneyimler, böyle bir yolun ülkeyi felakete götürmekten başka bir şeye yaramadığını gösteriyor.

Diğer bir yol ise Bülent Arınç'ın da tartışmaya açmak istediği, yapılacak reformların daha hakkaniyetçi ve daha özgürlükçü bir yapıda gerçekleştirilmesi doğrultusundadır. Arınç açıklamasında Cumhurbaşkanımızın da, Adalet Bakanımızın da hakkaniyetten yana düşündüklerini belirtiyor. Ancak öyle bir durumdayız ki, "Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal." Allah (cc) ülkemizin ve Tayyip Erdoğan'ın yardımcısı olsun.”dedi.