1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Tüm taşeron işçilere kadro verilsin
Tüm taşeron işçilere kadro verilsin

Tüm taşeron işçilere kadro verilsin

Genel İş Sendikası Kars Şube Başkanı Mesut Özer’in “Taşeronluk sistemi kaldırılsın! Tüm taşeron işçilere kadro verilsin!” başlıklı basın açıklaması:

A+A-

Son günlerde kamuoyuna yansıyan haberler ile kamuda çalışan taşeron işçilerin asıl iş- yardımcı iş ayrımı yapılarak kadroya geçirileceği ifade edilmektedir. Sendikamız GENEL-İŞ Genel Yönetim Kurulu konuya ilişkin görüş ve bilgilerini ifade etmek gereği duymuştur.

Türkiye’de taşeron uygulaması, hem bir özelleştirme yöntemi olarak hem de işçileri düşük ücretle, hakları kısıtlanarak, sendikal örgütlenme ve iş güvencesinden yoksun biçimde çalıştırmanın bir aracı olarak 2002 yılından bu yana hızla yaygınlaştırılmıştır. Sadece kamuda çalışan taşeron işçi sayısının ise en az 750 bin ila 1 milyon arasındadır.

Kamu kurumlarında taşeronlaştırma uygulamalarının büyük çoğunluğu İş Yasası’na aykırı şekilde gerçekleşmiştir. Bilindiği gibi 4857 sayılı İş Yasası’nın 2. Maddesine göre “asıl işin bölünüp alt işverene verilemeyeceği” belirtilmesine karşın, kamusal hizmetlerin birçoğu taşeronlaştırma uygulamasına konu edilmiştir. Mahkemeler, taşeron işçilerin işin başından itibaren asıl işverenin işçisi olarak kabul etmiş ve işçilerin kıdem tazminatları ile izin hakları konusunda asıl işveren olan kamu kurumlarını sorumlu tutmuştur.

Hükümet, bu mahkeme kararlarının mali yükü nedeniyle sıkışmış, üst üste gelen seçim dönemleri ve muhalefetin taşeron işçiler ile ilgili vaatleri nedeniyle bazı adımlar atmaya zorlanmıştır. Ancak “taşeron cumhuriyeti”ni kuran bir anlayışın bu soruna kalıcı bir çözüm getiremeyeceği açıktır. Nitekim kamuda ihale kapsamında çalışan işçilerin toplu sözleşme yapmalarına ilişkin düzenlemenin işlemediğini, bu mevzuat değişikliğinin işe yaramadığını, bu kapsamdaki işçilerin bir türlü toplu sözleşmeye kavuşamadıklarını yaşıyor ve görüyoruz.

Hükümet, 10 Eylül 2014 tarihinde bir Torba Yasa çıkarmış, Kamu İhale Yasasında bir değişiklik yaparak asıl işlerde personel alımına dayalı hizmet alımı ihalesi yapılamayacağına; asıl iş- yardımcı iş ayrımının devlet kademesindeki bazı kurumlar ve sosyal taraflardan görüş alınmak suretiyle Bakanlar Kurulunca yapılacağına dair bir düzenleme getirmiştir. Son günlerde ortaya çıkan haberlerin kaynağı, bu çalışmaların sonuçlanması aşamasına gelmesi olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, Bakanlar Kurulunca yapılacak asıl iş -yardımcı iş ayrımı, tek başına bir anlam da ifade etmemektedir. Asıl işlerde çalışan işçilerin kadroya geçirilmesi için ayrıca bir kanun çıkarılması zorunludur.

Söz konusu düzenlemeye bağlı olarak yapılan ve yapılacak çalışmalar, taşeron işçilerin sorununu çözmeyecek, çözemeyecektir. İktidarın son seçim öncesi “taşeron işçilere kadro” vaadi bu düzenlemeyle gerçekleştirilemez. Zira bu düzenleme bazı kamu kurumları ile kamuda çalışan bazı işçileri daha başlangıçta saf dışı bırakmaktadır. Örneğin bu Torba Yasa ile Kamu İhale Kanununun 62/1-e maddesine asıl işlerde personel çalıştırılması ihalesi yapılamayacağı şeklinde getirilen yasaktan Belediyeler muaf tutulmuştur. Yani belediyelerce yapılan bütün işlerde taşeron işçi çalıştırılması dün olduğu gibi bundan sonrada devam edecektir.

Bu durum birer kamu kurumu olan belediyeler ve bu belediyelerin yaptığı hizmetleri yerine getiren taşeron işçilere haksızlık ve Anayasanın eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaktadır. Yine bütün kamu kurumlarında temizlik hizmeti adı altında her türlü iş gördürtülen taşeron işçiler de yardımcı işte çalıştırıldıkları gerekçesiyle saf dışı bırakılmaktadır. Bu işçiler bakımından da bir haksızlık söz konusudur.

Sendikamız ne yapacak?

Önümüzde zor bir süreç bizi bekliyor. Sendikamız, belediyelerde ve diğer kamu kurumlarında çalışan tüm taşeron işçilerin kadroya alınması için TBMM’de grubu bulan tüm siyasi partiler ile yasal düzenlemelerin yapılması konusunda çeşitli görüşmeler gerçekleştirmiş ve yasa önerileri hazırlayıp sunmuştur.

Bu önerilerimizde işkolumuzda taşeron uygulamalarına tümüyle son verilmesi ve şirketlerde çalışan işçilerin çalıştığı kurumlara alınması, belediyelerdeki norm kadro uygulamasının kaldırılması ve işçi istihdamının belediye meclislerinin yetkisine bırakılmasını, taşeron sisteminin durdurulması ve bu eşitsiz, güvencesiz çalışma biçiminin ortadan kaldırılması talep edilmiştir.

Sendikamız, bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da sürecin takipçisi olacak ve bu mücadelede üzerine düşeni yapmak için var gücüyle çalışacaktır.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.