1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Selcan Taşçı’nın Kars notları…
Selcan Taşçı’nın Kars notları…

Selcan Taşçı’nın Kars notları…

Yeniçağ Gazetesi yazarı Selcan Taşçı, Kars’a gelip Bahçeli’yi takip etti. Kars notlarını bugünkü köşesine taşıdı.

A+A-

İşte Selcan Taşçı’nın Kars notları...

 

AMİNLER VATAN BÖLÜNMEZLİĞİ İÇİNDİ

 

İlk durağımız Kars Havaalanı. Yaklaşık 100 araçlık bir konvoy ve kalabalık bir grup tarafından karşılanıyor MHP Genel Başkanı... Hemen her ilin plakasını görmek mümkün araçlarda; 10, 34, 16, 42... Kapıda göründüğü anda büyük bir alkış kopuyor, arkasından o ünlü slogan:  “Devletin adına devlet gelecek!”

 

Havaalanı çıkışı Bahçeli’nin güzergahı geceyi de geçireceği otel; malum cuma namazına hazırlık yapılacak... Bahçeli’yi karşılayan konvoy, hem şehir trafiğini tıkamasın, hem de Anı yolunda Genel Başkan’a yetişme yarışı gibi, siyasi parti konvoylarında sık yaşanan ve kimi zaman acı kazalarla biten olaylar yaşanmasın diye önceden yönlendiriliyor Anı’ya...

 

Yol boyunca göze çarpan iki şey var; birincisi yoğun güvenlik önlemleri; Jammerlar, polis, jandarma; çoğu ağır silahlarla donatılmış. Bir diğeri ise Karslı kadınlar ve çocuklar... Ellerinde bayraklar kimi evinin önünde, kimi çatıya çıkmış “Devlet Baba” yı bekliyorlar. Onlar öyle hitap ediyorlarmış Bahçeli’ye...  Fırat ve Akay adlı iki çocuk kendi yazdıkları pankartla hazırlanmışlar karşılamaya. Pankartta şöyle yazıyor: “Susuz köyümüze hoş geldiniz!”

 

Köyün girişinde tabelayı yanlış mı okuduk acaba diye durduruyoruz arabayı:

 

- Susuz Köy mü burası

- Evet susuz!

- Ama Ocaklı yazıyor girişte...

- Adı Ocaklı, ama suyumuz yok.

 

İktidar da, belediye de MHP’de değil, ama onlar suyu MHP Genel Başkanı’ndan isteyeceklermiş...

 

Adı Leyla, eliyle bozkurt işareti yapıyor objektifimize...

Birkaç ev ötede yaşı hayli geçkin bir kadın; adı Aysel. O da bozkurtla selamlıyor konvoyu. Kararlı Bahçeli’nin arabasını durduracakmış. “Ne anlatacaksın” diyoruz. O da “Su isteyeceğim” diyor; “Kuyu suyu kullanıyoruz; hastalıktan kırıldık!”

 

Ve Gülfüz nine; “yolunuz açık olsun” diyor uğurlarken....

 

Biz kaçırdık, elinde koçuyla anayola çıkmış Devlet Bahçeli’yi bekleyen çocuğu  anlata anlata bitiremiyor konvoydakiler. Koçunu “yoluna kurban” edecekmiş Bahçeli’nin ama Bahçeli izin vermemiş ve durmamış yolda.

 

Anı’da Osmaniye Belediyesi’nin Mehteran Takımı karşılıyor gelenleri... Hatıra fotoğrafı çektiren çektirene.  Yol boyunca çiseleyen yağmur, sağnağa dönüyor Anı’da. Herkes soğuğa hazırlıklı, ama binlerce insanın içinde şemsiyesi olanların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor...

 

Osman Çakır, Atila Kaya, Osman Durmuş, Cihan Paçacı, Kadir Boy, Ali Torlak Genel merkez yahut vekil kadrosundan ilk göze çarpanlar. İstanbul İl Başkanı İhsan Barutçu ve yönetimi, İzmir İl Başkanı Musavat Dervişoğlu, Hatay İl Başkanı Şefik Çirkin il başkanlarından ilk anda görebildiklerimiz... Ve elbette çok sayıda MHP’li Belediye Başkanı orada...

 

 “Allahü ekber” sesiyle birlikte tarifi biraz zor; -daha önce şahit olmadığımız için belki- yakışan kelimeyi bulmakta güçlük çektiğimiz bir hava kaplıyor Anı’yı... Fethiye Camii’ne sığmıyor kalabalık. Yağmura rağmen, yere serdikleri ceketlerinin üzerinde saf tutan kalabalık görülmeye değer...

 

Etkinliğin din istismarına dönüşmemesi konusunda olabildiğince özenli MHP Kars İl Başkanlığı. Görevliler alanın her yanında bu yönde uyarılarda bulunuyorlar konuklarına. “Slogan yasak” örneğin... Arada sırada kalabalığın içinden yükselen sesler var; “Erdoğan görsün bu manzarayı” diyorlar mesela... Tarihi eser niteliğindeki kiliseler birer birer ibadete açılırken, MHP’nin cuma namazına gösterilen tepkinin öfkesi henüz dinmemiş.

 

946 yıl sonra Anı’da ilk defa kılınan cuma namazı hutbenin de ana konusuydu. Bütün “amin” ler vatanın bölünmez bütünlüğüne sahip çıkılacağına dairdi. Fethiye Camii’nden hayli memnun ayrılıyor Bahçeli, izdihama rağmen kalabalığın içine girip sohbet ede ede  ilerliyor tarihi  çarşı yolunu. Bir ara iki ilkokul öğrencisi alıyor yanına; onlarla geziyor tarihi yapıları. Çocuklar heyecanlı, Bahçeli ise neşeli... Sıra konuşmaya gelince yoğun bir duygusallık alıyor o neşenin yerini. Anadolu’yu yeniden vatanlaştırmaktan, burayı bir Türk yurdu yapana kadar çekilen sıkıntılardan bahsederken hem kendisi duygulanıyor, hem dinleyenler... Yağmur a rağmen dinmeyen coşku anlamlı. Atalarının kanla suladığı toprağa düşen “bereket” söndürmek bir yana, daha bir pırıltılı hale getiriyor buradaki kalabalığın gözlerindeki ışığı...

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.