1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Sarıkamış Harekâtı’nın Felaketle Sonuçlanmasının Sebepleri
Sarıkamış Harekâtı’nın Felaketle Sonuçlanmasının Sebepleri

Sarıkamış Harekâtı’nın Felaketle Sonuçlanmasının Sebepleri

Doç. Dr. Nurhan AYDIN / Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi

A+A-

Harekâtın sonucunu olumsuz yönden etkileyen en önemli faktörler askeri, teknik, coğrafi, iklim, firari olayları, hastalık vb. durumlardır.

Sarıkamış Harekâtı askeri açıdan başarıyı sağlayacak önemli bir plandı. Ordu komutanların kişisel çekişmeleri, öncelikli olma duyguları uygulamada yapılan yanlışlar harekatın seyrini tamamen değiştirmiştir. Mareşal Fevzi Çakmak’da “Sarıkamış harekatına kumanda kadememiz inansaydı, Rusya’yı Kafkasların ötesine atardık. Milletçe rahat bir nefes alırdık” demektedir. Peki neydi bu komuta kademesindeki yanlışlıklar. Bu yanlışlıklar fazla olmakla birlikte burada birkaç noktaya değinmek yerinde olacaktır. Şöyle ki;

Özellikle komuta hataları savaşın sonuçlarını doğrudan etkilemiştir. Bu hatalardan en önemlisi ise 10. Kolordu Komutanı Albay Hafız Hakkı’nın yaptığı yanlışlıktır. Hafız Hakkı Oltu’yu ele geçirdikten sonra Bardız’a yönelmesi ve Bardız boğazını tutması gerekirken, o bunu yapmamış, aksine Rus birliklerini takip edip 30. ve 31. Tümenlerle Kosor’a yönelmiştir. Hafız Hakkı plana sadık kalmamış, kuşatma hedefini 100 km genişletmiştir. Bu genişleme sonucu Allahuekber silsilesinde dolaşan Mehmetçik, kar ve fırtına yüzünden büyük zayiatlar vermiştir. Donma hadisesinin büyük kısmı burada yaşanmıştır. Ayrıca Sarıkamış’a girmesi gereken asker, ancak 4 gün gecikmeli Sarıkamış’a ulaşabilmiştir. Bu durum da Rus ordularının takviye almasına ve zaman kazanmasına neden olmuştur. Hafız Hakkı’nın komuta ettiği 10. Kolorduya bağlı sadece 32. Tümen plana uyan tek kuvvet olarak Bardız’a ilerlemiştir. Bu arada 10. Kolordu Kurmay Başkanı Nasuhi Bey’in Ruslara esir düşmesi ve ihata planının deşifre olması üzerine Ruslar, 11. Kolordu önündeki birliklerini süratle geri çekmişlerdir. Ayrıca 25-26 Aralık’ta yapılması gereken gece taarruzunun iptal edilmesi olayıdır. 9. Kolorduya bağlı 17. ve 28. Tümenler ile 10. Kolordunun yetişmemesini bahane göstererek gece taarruzunun durdurulması yönünde itirazlarda bulunan İhsan Paşa ile Şerif Bey bu hatanın asıl nedenini oluşturmuşlardır. 29. Tümen’e bağlı birlikler kendilerine yapılan ikazları dinlemeyip taarruza geçmişlerdir. Böylece 29. Tümen’e bağlı birlikler Rusları geri püskürtmüştür. Ancak taarruza devam edilmemesi sonucunda 29. Tümen geceyi dışarıda ve açıkta geçirmiştir. Bu hata neticesinde donma olayları olduğu gibi, ele geçirilmek üzere olan Sarıkamış’ta alınamamıştır. Sarıkamış’ın kurtuluşu, yani ele geçirilmiş olan Sarıkamış tekrar elden çıkmış ve Rus askerleri de rahat nefes almıştır.   

Diğer taraftan Albay Arif Baytın’ın Başkomutanlık bilgisi dışında, 28. Tümen Sarıkamış yerine Kızılkilise’ye yönlendirilmiş, eldeki haritaların yanlış olması nedeniyle 26 Aralık taarruzu başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Harekatı etkileyen diğer nedenlerden bazıları da şunlar olmuştur; Haberleşme imkanlarının yeterli olmayışı, muharebenin kaderine de etki etmiştir. Haberleşmenin zamanında yapılamaması yada imkanların olmaması bir çok olumsuzlukların yaşanmasına neden olmuştur.

İkmal imkanlarının yetersiz oluşu, harekat bölgesinin engebeli oluşu, ulaşım ağının olmayışı diğer bir olumsuz nedeni oluşturmuştur ki Sarıkamış yerleşim yeri olarak 2195 m yükseklikte, etrafı yüksek dağlarla çevrili, aşılması güç engebeli bir bölgeyi teşkil etmekte idi. Bu bölge üzerinde kuş uçmaz, kervan geçmez, yolu-izi olmayan aşırı derecede engebeli bir arazidir.

Harekatın başladığı Aralık ayının son haftasında hava sıcaklığı Ardahan civarında -36 derece olarak ölçülmüştür. Hatta harekatın 3. ve 4. gününde 9. Kolordunun yürüyüş kolları tipiye yakalanmıştır. Sarıkamış önlerine gelen birlikler 24-25 Aralık gecesi Sarıkamış’a giremeyince açıkta gecelemek zorunda kalmışlardır.

Türk Ordusunu sıkıntıya sokan bir diğer önemli husus ise firar hadisesi olmuştur. 3. Ordunun Erzurum’da toplanmaya başlamasından itibaren firar olayları da artmıştır. Hatta bu konuda Yarbay Feliks Guze, Ocak ayı başında Erzurum’da toplanan firarilerin sayısının 12 bini bulduğunu dile getirmektedir. Şehit sayısı konusunda, özellikle bu firari olaylarında hesaba, yani zayiata katılması önemlidir.

Sarıkamış Harekâtını olumsuz etkileyen sebeplerden biriside hastalık zayiatıdır. 3. Ordu Sıhhiye Reisi Tevfik Sağlam’ın yayınladığı kitabında 40 bin kişinin salgın hastalık sebebiyle savaş dışı kaldığını ifade etmektedir.

Harekatı olumsuz yönden etkileyen en önemli hadiselerden biri de Ermeni çetelerinin faaliyetleri olmuştur. Osmanlı Devleti, henüz savaşa girmeden önce Ermeni gönüllüleri Rus ordusuna katılmak üzere Tiflis’e yönlendirilmişlerdir. Ermeni Ulusal Bürosu gönüllülerin silah altına alınmasından sorumlu bir komite kurmuştur. Ermeni gönüllüleri dört grup lejyon (Jandarma Birliği) halinde teşkilatlanmışlardır. Daha sonra Osmanlı sınırını geçen Ermeni çeteleri gizli yollarla Türk Ordusunu arkadan vurmuşlar, bir kısmı da Rus birliklerine öncülük ve klavuzluk yapmışlar, istihbarat teşkil etmişlerdir.

SARIKAMIŞ HAREKÂTI BAŞARILI OLSA İDİ NE OLURDU?

Rus Generali Maslowsky, “Sarıkamış elimizden çıksaydı, Rus ordusu hezimete uğrayacak ve Kafkas Dağlarına çekilecekti.” diyerek kısaca harekâtın sonucunu ifade etmiştir.

Evet Eğer Ruslar yenilgiye uğratılabilseydi;

Sarıkamış’a sahip olacak Türk Ordusunun ikmal ve iaşe sıkıntısı kalmayacaktı. Kafkaslara kadar Türk Ordusunun ilerleme şansı olacaktı. Bakü Petrol kaynakları ele geçirilir, bölgede bakır yataklarının varlığı da diğer ekonomik kazanım olurdu. Bu kaynaklara sahip olunması da dünya savaşının sonucuna etki yapabilirdi.

O tarihlerde Türkçe konuşan Müslümanların 3/2’si Rus esareti altında yaşamakta idi. İran, Azerbaycan, Buhara, Türkistan, Kırım gibi bölgeler Rus zulmü altında ezilmekteydi. Bu bölgelere sahip olunması ile Müslüman Türklerin Rus esaretinden kurtulmaları da mümkün olacaktı. Bu hedef Enver Paşa’nın Turancı politikası yada hedefi olarak gösterilebilir. Asla bu açıdan tek yönlü olarak değerlendirilmemelidir. Mantıklı ve askeri açıdan, yada o günkü konjüktürde düşünülürse, ne ihtiras ne de hayale kapılmayacak kadar gerçek olan durumlardı. Bu durum Çanakkale muharebeleri sonucunda yaşanan gelişmelerde, Çarlık Rusya’sının nasıl etkilendiği aşikardır. Direnci kırılan Rusya’da yaşanılanlar, rejim değişikliği vb. ortadadır. Evet bu analiz, Sarıkamış Harekâtının başarılı olması halinde harekatın doğuracağı sonuçlar da Çanakkale zaferinin ortaya çıkardığı sonuçlarla belki de paralellik gösterebilirdi.

Sarıkamış Ruslar için Tiflis ile bağlantı noktası ve lojistik merkeziydi. Bu merkezin varlığı Ruslar kadar diğer itilaf devletleri içinde önemliydi. Sarıkamış’ın Türkler tarafından ele geçirilmesi Rusları ne kadar zora düşürecekse dünya savaşının ekseninde olan İngiltere’yi de o kadar zor duruma düşürecekti. Bu cephede kazanılacak mutlak bir zafer, itilaf bloğunun çöküşünü de hızlandıracaktı.

Evet bu açıklamalardan sonra yazımı Enver Paşa’nın 9 Ocak’ta bölgede ayrılırken orduya yayınladığı bildiriden bir kesitle bitirmek istiyorum:

“Arkadaşlar:

Hemen bir ay oluyor ki içinizde bulunarak, günlerce süren muharebelerde düşmana nasıl saldırdığınızı gördüm. Havanın, yerin ve düşmanın gösterdiği direnmeleri her türlü yoksulluğa bakmayarak kırdınız ve düşmanı ata topraklarından sürüp götürdünüz. Düşmandan yerler aldınız, Bu uğurda sarf ettiğiniz emekler hiç bir vakit kaybolmayacaktır. Bundan dolayı sizi Padişahımız başta olduğu halde bütün millet tebrik ediyor. Ben yine İstanbul’a dönüyorum. İnşallah bundan böyle de büyük büyük başarılar kazanarak, düşmanı bir daha başkaldırmayacak derecede kahreder ve şehitlerimizin ruhunu şâd edersiniz. Sizi Allah’ın birliğine emanet ediyorum. Unutmayınız ki, Allah her zaman yardımcımızdır”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.