1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. İyot eksikliği Kars’ta önemli bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor
İyot eksikliği Kars’ta önemli bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor

İyot eksikliği Kars’ta önemli bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Süleyman Nahit Şendur, “İyotun yeteri kadar alınmaması durumunda kişi tiroid hormonlarını ihtiyacı olduğu kadar üretemez ve bu da çeşitli rahatsızlıklara yol açar.” dedi.

A+A-

Kars Harakani Devlet Hastanesi doktorlarından Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Süleyman Nahit Şendur, iyot eksikliğinden kaynaklanabilecek sağlık sorunlarına ilişkin Karslılara uyarılarda bulundu.

Tiroid hormonları kasların, kemiklerin, karaciğerin, beynin ve diğer birçok organın doğru şekilde çalışması için elzem olan hormonlar olduğunu kaydeden Uzm. Dr. Şendur, “Tiroid bezi boynumuzun ön kısmındayer alan, kelebek şeklinde, tiroid hormonları dediğimiz hormonların üretilmesinden ve salgılanmasından sorumlu olan bir endokrin organdır. Tiroid hormonları kaslarımızın, kemiklerimizin, karaciğerimizin, beynimizin ve diğer birçok organımızın doğru şekilde çalışması için elzem olan hormonlardır. Tiroid hormonlarının eksikliğinde bu organlar fonksiyonlarını yeteri kadar yerine getiremez ve hastalık tablosu oluşur. Tiroid bezi tiroid hormonlarını üretebilmek için iyota ihtiyaç duyar. İşte bu yüzden iyotun yeteri kadar alınmaması durumunda kişi tiroid hormonlarını ihtiyacı olduğu kadar üretemez. Bu tabloya hipotiroidizm (tiroid hormonlarının azlığı) denir. Hipotiroidizm erişkinlerde tiroid bezinin büyümesine (guatr) bağlı yutma güçlüğü, yorgunluk, soğuğa duyarlılık, kabızlık, ciltte kuruluk ve depresyonla bulgu verebilir. Çocuklarda ise büyüme-gelişme geriliğine, zihinsel gelişme geriliğine ve okul performansında düşmeye yol açabilir.” dedi.

Uzm. Dr. Şendur,Kars’ta iyot eksiliğinin diğer illere oranlar çok yüksek tespit edildiğini ifade ederek, “Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarına göre basit tedbirlerle önlenebilmesine rağmen halen dünyada yaklaşık 54 ülkede iyot eksikliği görülmektedir. İyot eksikliği ülkemizde de ciddi bir halk sağlığı sorunudur. 1998-2000 yıllarında başlayan sofra tuzlarının zorunlu iyotlanması ve iyotlu tuz tüketimi ile özellikle şehir merkezlerinde bu sorunun önüne geçilmiştir fakat kırsalda iyot eksikliği sorunu devam etmektedir. 2009 yılında yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre Türkiye genelinde okul çağı çocuklarının yaklaşık yüzde 30’unda orta ya da ciddi düzeyde iyot eksikliği olduğu bulunmuştur. Kars ilimizin de içinde bulunduğu Doğu Anadolu Bölgesi’nde ise iyot eksikliği oranları çok daha yüksek tespit edilmiştir. Tuzların zorunlu olarak iyotlanmaya başlanması ile birlikte ciddi iyot eksiklikleri daha az görülmeye başlanmıştır fakat iyot eksikliği Kars’ta önemli bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir.” diye konuştu.

İyot İhtiyacımızı Nasıl Karşılayabiliriz?

“Deniz ürünleri iyot için iyi kaynaklardır.” diyen Uzm. Dr. Şendur, “Çoğu deniz ürününe göre iyot içeriği daha düşük olmakla birlikte iyot miktarı bakımından yumurta, et ve süt ürünleri de bitkisel gıdaların çoğundan daha zengindir. Ancak ülkemizde hayvanlar iyotlu tuzla beslenmediği için bu kaynaklardan alabileceğiniz iyot kısıtlıdır. Asıl kaynak iyotlu rafine tuzdur. Aksi hekiminizce belirtilmedikçe mutlaka iyotlu rafine tuz kullanılmalıdır. Kaya tuzu, ‘gourmet’ tuzları vb tuzlar, bu tuzların kullanılmasını gerektiren özel bir sağlık sorununuz olmadıkça önerilmez. Sütten kesme dönemindeki bebeklerde yeterli iyot alımı sağlamak için, evde yapılan ve piyasada satılan ek mamaların/gıdaların mutlaka iyot içermesine dikkat edilmelidir.” şeklinde konuştu.

Yüksek miktarda iyot içeren besin maddelerini de sıralayan Uzm. Dr. Şendur, konuşmasını şöyle sürdürdü: “peynir, tuzlu su balıkları, inek sütü, su yosunu (esmer su yosunu, kırmızı deniz otu ve nori dahil), yumurta, kabuklu deniz hayvanları, dondurulmuş yoğurt, soya sütü, dondurma, soya sosu, iyot içeren multivitaminler ve yoğurttur.”

İyot Eksikliğinin Çok Daha Kötü Sonuçlara Yol Açabileceği Kişiler Kimlerdir?

Gebelik sırasında ciddi iyot eksikliğinin ani düşüğe veya ölü doğuma yol açabileceğini de anımsatan  Uzm. Dr. Şendur, “Gebe-emziren kadınlar, yenidoğanlar ve büyüme-gelişme çağında olan çocuklar iyot eksikliğine çok daha duyarlıdır. Bebek sahibi olmayı planlıyorsanız, gebeyseniz veya emziriyorsanız, aldığınız besinlerle iyot gereksiniminizi tam olarak karşılamanız gerekir. Gebelik sırasında iyot eksikliği bebeğin gelişimi ve doğumu üzerinde etkiler yaratabilir. Gebelik sırasında ciddi iyot eksikliği ani düşüğe veya ölü doğuma yol açabilir. Ayrıca zeka geriliğinin ciddi ve geri dönüşsüz bir tipi olan kretinizm gibi doğumsal anormalliklere de neden olabilir. Ülkemizde gebeler arasında yapılan çalışmalarda, iyotlu tuz kullanmalarına rağmen gebelerin önemli bir kısmında iyot eksikliği saptanmıştır. Bu nedenle, Amerikan Tiroid Derneği ve Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği tüm gebe ve emziren kadınların iyotlu tuz kullanmasını ve buna ilave olarak günde en az 100-150 mikrogram iyot içeren iyot desteği almasını önermektedir.” ifadesini kullandı.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.