
İlahiyatçı Şevki Yılmaz Kars'ta
“Kabe ile Roma Vatikan kavgası kıyamete kadar sürecek”
İktisatçı-İlahiyatçı Şevki Yılmaz, AK Parti Kars İl Başkanlığı ve Gençlik Kollarının düzenlediği programın konuğu oldu.
İl Kültür Müdürlüğü Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen Sarıkamış Şehitlerini anma ve Mekke’nin Fethi temalı “Her Fetih Bir Diriliştir” konulu konferansa İktisatçı-İlahiyatçı Şevki Yılmaz, AK Parti Kars İl Başkanı Adem Çalkın, Kafkas Üniversitesi Rektör Yardımcısı Mehmet Çitil, İl Müftüsü Mehmet Genç, Kültür Turizm İl Müdürü Hakan Doğanay, Dolunay Derneği Başkan Yardımcısı, Engelliler Birimi Başkanı Faruk Ocak, AK Parti İlçe belediye başkanları, il teşkilatı, AK Partililer ve aileleri katıldı.
İstiklal Marşı ile başlayan “Her Fetih Bir Diriliştir” programında Hacıhalil Camii Müezzini Ali Rasim Çalık tarafından Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Sarıkamış Şehitleri ve tüm şehitler için Fatihalar okunarak, hep bir ağızdan ‘Amin’ denildi. AK Parti Kars Gençlik Kolları’ndan bir genç tarafından okunan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da seslendirdiği Sezai Karakoç’un ‘Ey sevgili’ şiir dinletisi katılımcılar tarafından büyük beğeni toplayarak, dakikalarca alkışlandı.
Programda konuşan AK Parti Kars İl Başkanı Adem Çalkın, programa katılan Dolunay Derneği Başkan Yardımcısı, Engelliler Birimi Başkanı Faruk Ocak’a ve İktisatçı-İlahiyatçı Şevki Yılmaz’a teşekkür etti. Çalkın, konuşmasında; “Olumsuz hava şartlarına ve yoğun programına rağmen bizleri kırmayarak aramızda bulunan, ömrünü davasına adamış, bedeller ödemiş ama tek bir geri adım atmamış yiğit insan, kıymetli hocamız Şevki Yılmaz’ı burada görmek bizleri onurlandırmıştır. Siz değerli büyüklerimizin aydınlatacağı yolda bizler inşallah önümüzü görerek ilerleyeceğiz.” dedi.
Bu yıl “Vefakar Gençlik, Fedakar Ecdadını Unutmayacak” sloganıyla 1-3 Ocak tarihlerinde gerçekleştirilen Sarıkamış Şehitlerimizin 101. anma programı hakkında konuşan Çalkın, “81 ilimizde yürüyüşler düzenlendi. Anlam dolu bu tema iyi irdelendiğinde, vefakar bir gençlik bilinçli bir gençlik, milli değerlerine sahip çıkan dindar bir gençlik yetiştirmek hepimize bir borçtur. Elbette bizim gençliğimiz uyuyan, uyutulan bir gençlik olamaz. Bizim gençliğimiz uyanık ve uyarlayan vefalı bir gençlik olmak zorundadır. Sevgili gençler! Allah’a hamd olsun ki elimiz çok güçlü. Rehberimiz var, gökten nur nur, vahi vahi inmiş önderimiz var, alemlere rahmet olmuş. Şanlı bir geçmişimiz var, dünyaya 600 yıl hakim olmuş. Bunlar yetmez mi bize. İşte bizim gücümüz burada. Yalnız değiliz, güçsüz değiliz. Rehberimiz Kur-an’ı Kerim’dir. Önderimiz ‘canım yoluna feda olsun’ Hz. Muhammed (sav) var ve şanlı geçmişimiz dedik Osmanlı var, Selçuklu var. Gafiller, bölücüler! Sizler silmek için, yok etmek için çok uğraştınız, hala da uğraşıyorunuz. Ben Harakani yurdu şehitler diyarı Kars’tan bu davaya ve liderleri Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu’na ‘rabbim zeval vermesin’ duası göndermek istiyorum. Bizler birlik beraberlik içerisinde tek millet, tek bayrak, tek devlet anlayışıyla Allahuekber davasında canlarımızı vermeye hazırız.” şeklinde konuşarak, cümlelerini Arif Nihat Asya’nın ‘Dua’ şiiriyle sonlandırdı.
Salonu tıklım tıklım dolduran vatandaşlara özgeçmişi hakkında bilgiler verilmesinin ardından konferansı için sahneye davet edilen İktisatçı-İlahiyatçı Şevki Yılmaz, katılımcılar tarafından dakikalarca alkışlandı. Konuşmasına ‘Bismillahirrahmanirrahim’ cümlesiyle başlayan Yılmaz, Harakani diyarında olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti. Yılmaz, geçmişte yaşanan hadiseleri ve günümüzde yaşanan birçok olayı da değerlendirdi.
Katılımcılara; “Tarih boyunca hakkın yanında, mazlumun yanında, müşriklerin, zalimlerin karşısında yer almış Hasan Harakani Hz.’nin” torunları diye hitap eden İktisatçı-İlahiyatçı Şevki Yılmaz, “Bizleri yer yüzünün halifesi, eşrefi mahluk olarak yaratan, akıl nimeti veren, İslam nimeti ile müşerref kılan, dünya sofrasında, alem sofrasında sayısız nimetleriyle doyuran, yaşatan ve bütün bu nimetleri bizlere bağışlayan ve bunların hesabını soracak olan yaratıcımız, yaşatıcımız ve yöneticimiz Allah’ımıza Hamd, eşsiz öğreticimiz, baş öğretmenimiz, izinden gitmekten şeref duyduğumuz sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) ve bütün peygamberlerimize, ehlibeytimize ve Allah’ın ilke ve inkılabı ordusunda yaşayan tüm kardeşlerimize salatü selam olsun. Allah’ın selamı bereketi, rahmeti hepimizin üzerine olsun. Yüzü ak, yolu ak il başkanımız, siz değerli yöneticilerimiz, gençliğimiz ve emeği geçen bütün kardeşlerim başta olmak üzere, teşrif eden siz değerli kardeşlerime teşekkür ediyorum.” dedi.
“Her Fetih Bir Diriliştir” konulu konferansında Kabe ve Roma Vatikan arasındaki mücadelenin kıyamete kadar devam edeceğinin altını çizen Şevki Yılmaz, konuşmasını şu cümlelerle sürdürdü; “Bir milletin okulunda şahadet dersi varsa, o milletin esareti yoktur. Şahadet dersine inananları esir etmek, köle etmek mümkün değildir. Allah’a kul olanlar, başkasına kulluk etmeyi reddederler. Dünya hayatında Allah’ımızın bize kulluk için emrettiği bu dünya okulunda bir nişane, bir kıble, bir yol olsun diye ilk inşa edilen ev Kabe’dir, Beytullah’tır. Behtullah niçin çölde bir yerde tercih edilmiştir. Allah, ormanlık veya daha güzel bir yerde inşa ettirebilirdi. Kabe, İstanbul Boğazı’nda da olabilirdi. Adem aleyhi selam ile Havva anamızın buluşması kayalık bir mekan kayalık bir mekan yerine İstanbul’da olabilirdi. Niçin ıssız, bucaksız, tek bir ağacı olmayan meyvesi olmayan bir yerde oldu dersiniz. Neden insanlık buradan yayıldı dersiniz. Bakın şimdi Mekke dünyanın başkentidir. Mekke, başkentlerin başkentidir. Türkiye’de ondan doğmuştur, Avrupa’da, Asya’da. Kabe’nin Mekke’de olmasının iki sebebi var. Birincisi Kabe güzel bir yer seçilseydi İstanbul boğazı gibi görkemli bir yer olsaydı Kabe’ye gitme gayesi çiftleşecekti ve iki gaye için oraya gidilecekti. Hem kamp kuralım, kuzu çevirelim, eğlenelim, yüzelim, ara sıra da Beytullah’ı gezelim gayesi oluşacaktı. Allah buna fırsat vermedi ve sevenler, aşık olanlar buraya gelecek dedi ve onun için yeryüzünün en verimsiz yerinde Kabe inşa edildi. Ama Allah orayı öyle bereketlendirdi ki, dünyanın bütün başkentlerini toplasan Mekke gibi 365 gün dolup taşan bereketli bir yer gösteremezsiniz. İkinci bir sebebi ise Hz. Adem’i cennetten çıkarmıştı eğer cenneti bir yere indirseydi ve Havva anamız da burada bulunsaydı burada idare eder diyecekti. Cennetin farkını fark etsin ve orada Allah’ın emrine uyması imtihanı sebebiyle Allah, onlara cenneti özletecek bir mekanda buluşmayı takdir etti. İşte Kabe, tarih boyunca ilk defa emir alacağı, talimat alacağı ve ilkelerini belirleyeceği merkez olarak seçildi. Ama sonradan insanlar azdıkça kendilerine emir alacak, talimat alacak başka merkezler seçtiler ve dolayısıyla bugün Kabe’nin karşısında Roma merkezli bir vahşi medeniyet duruyor. Kabe’nin kavgasıyla Roma Vatikan’ın kavgası kıyamete kadar sürecektir. Hepimiz imtihan ediliyoruz. İnkılabı Allah yapar, ihtilali ise şeytan ve yandaşları yapar. Fethi anlamak için inkılabı ve ihtilali iyi anlamak gerekmektedir.”
Program, katılımcıların alkışları ve şehitlere duaların edilmesiyle son buldu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.