Prof. Dr. Necefoğlu sözlerini şöyle sürdürdü : Çağdaş Azerbaycan devletinin kurucusu Haydar ALİYEV Azerbaycan tarihinin yetirdiği en büyük şahsiyetlerden biridir. Azerbaycan’ın son otuz yıldan fazla bir dönemini kapsayan tarihi kaderi, bu yıllarda halkın politik, ekonomik ve kültürel hayatının tüm alanlarında gelişmesi Haydar ALİYEV’in adı ile kırılmaz tellerle bağlıdır. Bu yıllar boyu halkın ictimai-siyasi, iktisadi ve medeni hayatının bütün sahalarında yeniden yükseliş onun adı ile ilgilidir. Haydar ALİYEV’in yönetici olduğu bu dönem süresince daim ilerlemesi için çalıştığı, zengin medeniyeti, büyük tarihi geçmişi ile her zaman gurur duyduğu ve gelecek nesillerinin kaderi için düşündüğü öz yurdu Azerbaycan’ı bir Devlet gibi zamanın ağır ve sert sınavlarından çıkarmıştır.

O, büyük siyaset ve devlet adamı, halkın şeksiz lideri olarak sağlığında bile canlı efsaneye çevrilmiş, buna göre de Haydar ALİYEV fenomeni her zaman dikkatleri çekmiş, dünya Azerbaycanlılarının bu umummilli liderinin hayranlık doğuracak derecede coşkun siyasi faaliyeti ister ülke, isterse de dünya basınında geniş ışıklandırılmıştır.

Tüm yaşamını halka sadakatle hizmete adamış Haydar ALİYEV faaliyetinde her zaman halka arkalanmış, en zor anlarında halka müracaat etmiştir. Halk da hiç zaman ondan desteğini esirgememiştir. Azerbaycan halkının Haydar ALİYEV’e gösterdiği büyük itimat ve ihtiram sonsuzdur.

Azerbaycan halkı milli devletçiliğinin dağılmak tehlikesi karşısında kaldığını gördüğü ve artık en ağır günlerini yaşadığı bir zamanda – 1993 yılının Haziranında mevcut hakimiyetin değişilmesini tekitle talep etmiş ve o zamandan itibaren kaderini yine Haydar ALİYEV’e itibar etmiştir.

Haydar ALİYEV’in 1993 yılında Azerbaycan yönetimine dönüşü ile bağımsız devlet kuruculuğu süreci başlanmıştır. Onun gerçekleştirdiği ertelenemez tedbirlerin neticesi olarak Milli Ordunun oluşturulmuş, Azerbaycan’ın milli çıkarlarını korumağa kadir nizami silahlı kuvvelerin yaratılmış, topraklarımızın müdafaa olunması ile bağlı mühim adımlar atılmıştır.

1994’te ilk petrol antlaşmasının imzalanması ile Haydar ALİYEV hazırladığı ve bağımsız Azerbaycan’ın ekonomik kalkınma konseptini teşkil eden petrol stratejisini gerçekleştirmiştir.

Azerbaycan’da bağımsız devlet kurumlarının yaranması ve devlet kuruculuğu sürecinin esasını, Haydar ALİYEV’in başkanlığında hazırlanmış ve 1995’de kabul edilmiş bağımsız Azerbaycan’ın ilk Anayasası teşkil ediyordu. Azerbaycan’da devletçiliğin sağlamlaştırılması ve demokratik prensiplerin yerleşmesi, demokratik, hukuki, laik devlet kuruculuğu sürecinin başarıyla ve hızla gerçekleştirilmesi Haydar ALİYEV’in adıyla bağlıdır.

Haydar ALİYEV Azerbaycan’da amacı bağımsızlık, Azerbaycançılık, devletçilik, adaletlilik, demokrasi, milli gelişim, laiklik gibi beşeri değerler teşkil eden yeni bir ideolojinin temelini atmıştır. Onun yürüttüğü dahili siyaset Azerbaycan’ın her bir vatandaşına özgür yaşamak hukuklarını temin etmek ve refahını iyileştirmek imkanı yaratmaktan ibaret olmuştur. Onun faaliyetinde ekonomik ıslahatlar, piyasa ekonomisinin oluşturulması, Azerbaycan’ın dünya ekonomisine entegrasyonu öncelikli alanlar olmuştur.

Haydar ALİYEV’in başkanlığında Azerbaycan devletinin harici siyaseti, dünyanın güçlü devletleri ve uluslar arası teşkilatları ile ilişkileri milli çıkarlara ve uzak gören siyasi perspektiflere esaslanan çizgide gelişmeğe başlamıştır. O, Türk Cumhuriyetleri arasında iktisadi, siyasi, edebi-medeni ilişkilerin genişlendirilmesi ve sağlamlaştırılması alanında da gergin faaliyet göstermiştir. O, bütün Türk dünyasının en nüfuzlu şahsiyeti gibi şöhret kazanmıştır. O, Azerbaycan’ın devlet müstakilliğini ilk tanıyan kardeş Türkiye Cumhuriyeti ile münasebetlere hususi önem veriyordu. Temelinde büyük Atatürk’ün “Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimiz, elemi bizim elemimizdir” sözleri duran bu münasebetlerin çatısını umum milli liderimiz Haydar ALİYEV’in “Bir millet, iki devlet” sözleri  teşkil etmektedir.

Azerbaycan-Türkiye münasebetlerinde Kars’ın müstesna yeri olduğunu vurgulayan Haydar ALİYEV’e Karslıların sevgisi tükenmezdir. Vefatının yedinci yıldönümünde O’nun heykeli önünde yad etmemiz bu sevginin tezahürüdür. Ruhu şad olsun!