
Aktaş'tan Diyarbakır Değerlendirmesi
Oktay Aktaş'ın kaleminden...
“TERÖRİST OLAN TÜRKİYE DEVLETİDİR.” DİYEN ALÇAK HAİN TÜRKÜCÜ!..
TÜRKİYE CUMHURİYETİ BÖYLE İHANET GÖRMEDİ…
Bizden Türk olan vatanımızı istiyorlar. Türk milletini yok sayıyorlar. Yurdumuzu Türksüz yapmak istiyorlar. Bu ülkeyi kuran halkın adı Türk milletidir. Bu ismi silmek istiyorlar.
Toplantılar yapıyorlar, hainleri yurdumuza getirerek, mitingler düzenliyorlar. Her türlü ihanete prim veriliyor. Ülkemize girişi yasak olan hainleri özel izinle şehit kanıyla sulanan vatanımıza davet ediyorlar…
Diyarbakır’ı şer odaklarının “bir yıldızı yapmak, bir merkez yapmak” için can’la başla uğraşıyorlar. Diyarbakır’ı Başkent görmek isteyen hainleri baş tacı yapıyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti Devletini Güneydoğudan ve Doğu Anadoludan Atmak için her türlü ihanetin ve işbirliğinin içindeler.
Peki, bu mücadelenin kahramanları kimler? ABD, AKP Hükümeti bebek katili Öcalan ve peşmerge aşiret reisi Barzani dir…
Sözde Bir Kürdistan kurabilmek için, PKK teröristlerine yıllardan bu yana yardım ve yataklık yapan, binlerce insanımızın ölümüne neden olan bir peşmerge… Aşiret reisini sanki Devlet başkanı gibi resmi törenlerle karşılıyorlar Türk topraklarında.
Bir de onlarla gelen Türk ve Türklük düşmanı bir bölücü türkücü var aralarında. Sözde barış türküleri söyleyecekmiş!
Peki, kim bu türkücü? Kim bu adam? Nasıl kabul ediliyor…
Bu hain adam, yıllar önce; 1999 yılında, bir konserde “Bay Abdullah Öcalan barış ve özgürlük savaşçısıdır. Terörist değildir. Terörist olan Türkiye devletidir. İnanın bana.” diyen Şivan Perver’dir.
Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır mitinginden önce yaptığı bir konuşmada bu hain adamı dost olarak ilan etmekte ve “İbrahim Tatlıses’le bir düet yapma fırsatı bize verecekler” demişti ve öyle de oldu.
Bu hain türkücünün söylediği sözlere bakın:
Başbakan’ın övgüyle söz ettiği bu bölücü sanatçı, “Kendisini Barzani’nin Türkiye’ye davet ettiğini, Diyarbakır’a geliş amacının ise terörle müzakere sürecine destek vermek olduğunu söylemekte; sözünü zindanda, dağlarda, sürgünde, parlamentoda bu davaya öncülük eden, destek veren, savaşan kişilere teşekkür ederek bitirmektedir.
35- 40 bin kişinin canına kıyan, köyler basıp bebekleri kurşunlayan PKK canileri bu İkinci Habur rezaletinde, bir anda, “Sütten çıkmış ak kaşığa” döndüler. Sözde Barış savaşçıları oldular. İhanete bakın…
Şehitlerimiz ise büyük bir hakaret görerek terörist olarak görüldü. Şehitlerimiz unutuldu. Unutturuldu ve maalesef yok sayılarak aşağılandı.
İkinci Habur rezaletinde toplananlara göre gençlerimiz bir yıldır artık, “Bir hiç uğruna ölmüyormuş.” Peki şimdiye kadar ölenleri nasıl göreceğiz sayın Başbakan…
Demek ki yıllardır vatanını savunan, bu uğurda şehit olan, binlerce askerimiz, binlerce öğretmenimiz, köylümüz, çocuk ve genç insanımız “Bir hiç uğruna ölüyormuş.” Sayın Başbakana göre…
Şimdiye kadar aralarında hiçbir sorun olmayan doğu ve batı bölgesinde Türk ve Kürt vatandaşlarının da eğitim ve öğrenmeye götürmek için çırpınan; yokluklar, yoksulluklar, kötü şartlar içerisinde çalışan öğretmenler, hemşireler, doktorlar, polisler, askerler bugüne değin bir hiç uğruna ölüyormuş Sayın Başbakana göre…
Dünyanın neresinde vardır böyle bir Hükümet ve Başbakan? Teröristlere karşı vatanını korumak için canını dişine takıp savaşan, bu yolda canını veren askerlerimizi , polisimizi, korucumuzu ve bu ülkenin kahramanlarını küçümseyen; yaptığı mücadeleyi bir hiç gibi gören bir Başbakan dünyanın neresinde vardır acaba?
Şimdiye kadar çıkan iç isyanların tamamından Türk milleti hepsinin hakkından gelmesini bilmiştir… Bu millet bu isyanı da yenecektir sayın Başbakan…
Bu tür isyanların hakkından geldiği gibi AKP’nin de hakkından gelecektir Türk milleti.
Türk Ordusunun Komutanları da teslim alınsa, ordusu da dağıtılsa Türk milleti, Kurtuluş Savaşında olduğu gibi yurdunu savunmasını ve şahlanmasını da başaracak güce sahiptir Bu asil Türk milleti…
Çünkü şimdiye kadar ne Türk milleti ne de Türkiye Cumhuriyeti böyle bir rezalet görmedi. Türk milletine kan ve can düşmanlarını göklere çıkaran politikacılar ve siyasetçiler de görmedi.
Türk Devletinin sınırları içinde olan kadim oğuz şehri Diyarbakır, Türk’ün can düşmanlarını ve bir paçavra bez parçasını davullarla zurnalarla, gelinli, damatlı bu hainleri karşılayan bir başka Başbakan, bakanlar, valiler ve milletvekillerini de şimdiye kadar görmemişlerdir.
Merak ettiğim konu Diyarbakır’da Erdoğan mı Barzani’nin misafiridir yoksa Barzani mi Erdoğan’ın misafiridir?
Sözde barış çığırtkanlığı yapanlar kendi isteklerini kabul ettirtmeyi barış olarak görüp kendi düşüncelerini kabul ettirerek barış sağlama adı altında kendi kafalarındaki hain düşünceyi kabul ettirme peşindeler…
Ey AKP’ye oy verenler sizler hep sessiz mi kalacaksınız? …
ŞEHİT KANLARI İLE SULANMIŞ BU TOPRAKLAR SİZLERİ ASLA AFFETMEYECEKTİR.
İNADINA “NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.