1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Türk Dünyasının Ortak Acısı: Hocalı Katliamı
Türk Dünyasının Ortak Acısı: Hocalı Katliamı

Türk Dünyasının Ortak Acısı: Hocalı Katliamı

Azerbaycan Kars Başkonsolosluğu, Karabağ Savaşı sırasında, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında 26 Şubat 1992’de Ermeni güçlerin katlettiği 613 Azerbaycan Türkünün katledilemesinin 29’uncu yıl dönümü dolayısıyla açıklamada bulundu.

A+A-

Tacettin DURMUŞ

Hocalı katliamının Türk dünyasının ortak acısı olduğu belirtilen açıklamada, bu katliamın insanlık tarihte işlenmiş en büyük suçlarından birisi olduğu hatırlatıldı.

Özellikle 1980’li yıllarının ardından Azerbaycan Türklerinin birçok kanlı olayı yaşadığı da belirtilen açıklamada; “İnsanlık tarihi boyunca birçok toplumun tanık olduğu dramatik şiddet olayları, katliam ve soykırım yaşanmıştır. Dönem dönem kanlı politikaların kurbanı olan Azerbaycan’ın da tarih boyunca maruz kaldığı birçok kanlı olay olmuştur. Özellikle Ermenistan ile Azerbaycan arasında gerginliğin arttığı 1980’li yılların sonlarına doğru Dağlık Karabağ Savaşı sürecinde çok acı olaylar yaşanmıştır. Rusya’nın yıllar boyunca yürüttüğü bilinçli politikanın sonucu olarak Dağlık Karabağ’a yerleştirilen Ermeniler, Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecine girdiği 1980’li yılların sonuna doğru Gorbaçov’un “perestroika” (yeniden yapılanma) ve “glasnost” (açıklık) politikalarını da fırsat bilerek Dağlık Karabağ bölgesinde hak iddia etmeye başlamıştır. Ermeni nüfusunun çoğunlukta olduğu, uluslararası örgütlerce de hukuki olarak da Azerbaycan’a ait olan bölgede Ermenistan’ın hak iddia etmesi de Dağlık Karabağ Sorunu’nu doğurmuş, iki devlet arasındaki gerilim savaşa dönüşmüştür. Hedefi Azerbaycan Türklerini Dağlık Karabağ bölgesinden çıkarmak olan Ermeniler’in 1987 yılından itibaren Dağlık Karabağ bölgesine saldırıları yoğunlaşmıştır. Vahşice yapılan bu saldırılardan biri de insanlık tarihinin en acımasız katliamlarından biri olarak tarihe geçen hafızalardan silinmeyen ve binlerce vatandaşın ölümüyle sonuçlanan Hocalı Katliamıdır.

Hocalı Katliamı, Karabağ Savaşı sırasında 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan silahsız ve savunmasız sivillerin Ermeniler tarafından acımasızca, vahşice katledildiği olaydır. Yakın tarihimizin kara lekesi olan Hocalı Katliamı, tarih boyunca kendisine ait olmayan topraklar üzerinde hak iddia ederek sayısız çatışmanın mimarı olan, büyük insan hakları ihlalleri yapan Ermenistan’ın Azerbaycan halkına karşı yaptığı en acımasız katliamlardan birisidir.

İnsanlık tarihinin en korkunç katliamlarından biri olan, tarihe kara bir leke olarak geçen Hocalı Katliamı, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında meydana gelmiştir. Konumu itibarıyla Dağlık Karabağ bölgesinde önemli bir yerleşim merkezi olan Hocalı; Ağdam, Şuşa, Hankendi, Eskeran yolları üzerinde stratejik bir konuma sahiptir. Dağlık Karabağ’ın sınırları içinde bulunan, 936 kilometrekarelik alana sahip, 2605 ailenin yaşadığı, yaklaşık 12 bin kişilik nüfusu olan Hocalı,stratejik öneme sahip olması bakımından Ermenistan için işgal edilmesi önemli bir bölgeydi.Hocalı’yı asıl değerli kılansa sınırları içerisinde bulunan havaalanıydı. Bu havaalanı bölgenin Azerbaycan ile tek bağlantısıydı. Bölgenin tek havaalanı için üs konumunda olan Hocalı, Karabağ Savaşı süresince Ermeni güçleri için askerî bir hedef konumunda olmuştur. Aralık 1991’de Karabağ’ın başkenti olarak kabul edilen Hankendi şehrini işgal eden Ermeniler’in bir sonraki hedefi, bölgenin tek havaalanına sahip ve stratejik önem taşıyan Hocalı’yı ele geçirmekti.

1991’in sonlarına doğru ablukaya aldığı Hocalı’nın etrafındaki bütün köy ve yolları ele geçiren Ermeniler, kasabanın diğer illerle karayolu bağlantısını keserek Azerbaycanlılara karşı başarılı bir tecrit politikası uyguluyordu. 1991 yılının sonbaharından itibaren Ermeni silahlı gruplarınca kuşatılan Hocalı’ya 1992 yılının ocak ayından itibaren doğal gaz ve elektrik verilmemekteydi. Helikopterlerle sağlanan ulaşım ise birkaç helikopterin vurulmasının ardından durdurulmuştu. Hocalı halkının bir kısmı kenti terk etmiş olsa da sivil halk bölgeden tam olarak ayrılmamıştı.

Ermeni ablukasının rutin saatlerinden birinin yaşandığı 25 Şubat’ı 26’sına bağlayan gece Ermeni birlikleri uzun süredir taciz ateşine tuttuğu giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı kentini işgal etmeye karar verdi. Tamamen savunmasız durumda olan Hocalı’ya üç koldan saldırıya başlayan Ermeniler, bölgede bulunan yaklaşık bin kişilik ağır silahlı Sovyet Ordusunun366. Zırhlı Alayı’nın bütün araçlarını kullanarak, 25 Şubat günü saat 23.00’ten itibaren şehri top ve tank ateşine tuttu. Saldırıyı zırhlı araç, topçular ve tanklar eşliğinde gerçekleştiren profesyonel Ermeni ordusuna karşı Hocalı’nın savunması sadece hafif silahlara sahip yerel savunma güçleri ve az sayıdaki milli ordu askerinden ibaretti. 26 Şubat 01.00-04.00 saatleri arasında kente giren Rus destekli Ermeni askerleri; çocuk, yaşlı, kadın, bebek demeden herkesi vahşîce katlettiler. 1992 yılının 25 Şubat’ı 26 Şubat’ta bağlayan gecede 83 çocuk, 106 kadın ve 70’ten fazla yaşlı olmak üzere toplam 613 sakin öldürülmüş, toplam 487 kişi ağır yaralanmış, 1275 kişi ise esir alınmıştır. Esir alınan 68’i kadın, 26’sı çocuk 150 kişiden hiç haber alınamadı.8 aile tamamen yok edildi, 25 çocuk her iki ebeveynini, 130 çocuk ise ebeveynlerinden birini kaybetti. Resmî kayıtlara göre 613 masum Azerbaycanlının vahşice katledildiği söylense de bu alçakça saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısının resmî rakamların kat kat üstünde olduğu bilinmektedir. Burada öldürmekten öte tarifi imkânsız bir gaddarlık, işkence ve vahşet söz konusudur.

Yapılan otopsi ve incelemelerde cesetlerin, hamile kadınlar ve çocuklar da dâhil olmak üzere eşine benzerine rastlanmayan insanlık dışı muameleye maruz kaldığı ve işkence görerek öldürüldüğü, kurbanların daha sonra topluca yakıldığı anlaşıldı. Çok sayıda masum insan, Ermeniler tarafından vahşice katledilmiştir. Adli tıp muayeneleri, akıl almaz bir işkencenin uygulandığını gözler önüne serimiştir. Katliamda insanların kafa derileri yüzülmüş, kafaları vücutlarından koparılmış, kol ve bacakları testerelerle kesilmiş, kulak, burun, cinsel organları kesilmiş, tırnakları çekilerek çıkartılmış, gözleri oyulmuş, hamile kadınların karınları kesilmiş, bazı hamile kadınların karnı süngülenmiş, insanlarınelleri ayakları bağlanarak diri diri yanan ocağa atılmıştır. Annesinin göğsü kesilerek ağlayan bebeğin ağzına koyulmuştur. Babanın gözü önünde kızı tecavüz edilmiştir. Bu dayanılmaz manzarayı görmemek için gözlerini kapatan babanın gözleri oyularak çıkarılmıştır. Esir alınanlara acımasız işkenceler uygulanmış, kadın ve çocuklara ailelerinin gözü önünde tecavüz dilmiştir.

Katliamdan kurtulmayı başaran 2 bin 213 kişinin soruşturma dosyasındaki ifadesi, 800’den fazla ekspertiz raporu ve diğer bilgiler, Ermenilerin sivilleri toplu şekilde katlettiğini kanıtlıyor. Aralarında Ermeni gazetecilerin de bulunduğu yabancı basın mensupları, katledilen Hocalı sakinlerinin kafa derilerinin yüzüldüğünü, gözlerinin oyulduğunu ve birçoğunun başının kesildiğini aktarmıştır.

Sivilleri toplu şekilde katledip, esirlere acımasızsa işkence yapan Ermeniler XX. yüzyılın en kanlı katliamlarından birine imza atmıştır. Ermenilerin içindeki kötülüğün dışa yansıması olanbu insanlık dışı olay, Rus destekli Ermenistan askerleri ve çeteleri tarafından Azerbaycan Türklerine karşı “etnik” bir soykırım girişimiydi. Azerbaycan Meclisi, 1994 yılında düzenlenen bir oturumla, 613 vatandaşının katledildiği hadiseyi, “Hocalı Soykırımı” olarak kabul etmiştir. Türkiye ise Hocalı’da yaşananlara resmî olarak “katliam” tanımlaması yapmıştır. Hocalı Katliamı’nı Dağlık Karabağ’ın işgalinden bu yana gerçekleşen en kapsamlı sivil katliamı olarak nitelendiren İnsan Hakları İzleme Örgütü ise, hadiseyi, Dağlık Karabağ Savaşı sırasında işlenen “katliam” olarak kayıtlara geçirmiştir. Uluslararası kuruluşlar ve dünya medyası olayı “insanlık dramı” olarak nitelendirmiştir. Hocalı’da yaşananlar Meksika, Macaristan, Pakistan, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Bosna Hersek, Peru, Sudan ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nca da “soykırım” olarak tanınmaktadır.Hocalı Katliamı’nı 15 ülke parlamentosu kınarken, ABD’de 16 eyalet meclisi, yaşananları “soykırım” olarak gören kararları kabul etmiş durumda. “Memorial” İnsan Hakları Savunma Merkezi, İnsan Hakları İzleme Örgütü, The New York Times gazetesi ve Time dergisine göre katliam, Ermenistan’ın ve 366. Motorize Piyade Alayı’nın desteğindeki Ermeni güçleri tarafından gerçekleştirilmiştir.

Hocalı Soykırımı insan haklarının en kaba biçimde ihlâli, uluslararası sözleşmelerin görmezden gelinmesidir.Hocalı’ dayaşananlar; 1949 Cenevre Sözleşmeleri, Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele Sözleşmesi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Sivil ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi birçok sözleşmenin ihlâlidir.

Dünya Basınında Hocalı Katliamı

Hocalı soykırımıyla ilgili dünya basınında yer alan haberler:

“Ermeniler Hocalı’ya saldırdılar. Bütün dünya tanınmaz hâle getirilmiş cesetlere tanıklık etti. Azerbaycanlılar çok sayıda insanın öldürüldüğünden haber vermekteler”. Krua l’Eveneman dergisi (Paris), 29 Şubat 1992.

“Ermeni askerleri binlerce aileyi yok etmiştir.” Sunday Times gazetesi (Londra), 1 Mart 1992.

“Ermeniler Ağdam’a doğru giden orduyu kurşun yağmuruna tutmuştur. Azerbaycanlılar 1.200 kadar ceset saymış. Lübnanlı kameraman, ülkesinin zengin Ermeni Taşnak lobisinin Karabağ’a silah ve asker gönderdiğini onaylamıştır.” Financial Times gazetesi (Londra), 9 Mart 1992.

”Birçok insan çirkin hâle getirilmiş, masum kızın sadece kafası kalmış.” Times gazetesi (Londra), 4 Mart 1992.

“Video-kamera kulakları kesilmiş çocukları gösterdi. Bir kadının yüzünün yarısı kesilmişti. Erkeklerin kafa derisi soyulmuştu.” İzvestiya gazetesi (Moskova), 4 Mart 1992.

“Ağdam’da bulunan yabancı gazeteciler Hocalı’da öldürülmüş kadın ve çocuklar arasında kafa derisi soyulmuş, tırnakları çıkarılmış 3 kişi görmüşlerdir.” Le Monde gazetesi (Paris), 14 Mart 1992.

“Binbaşı Leonid Kravets: Ben şahsen tepede yüz civarında ceset gördüm. Bir erkek çocuğun kafası yok idi. Her tarafta acımasızca öldürülmüş kadın, çocuk ve ihtiyar vardı.” (Moskova), 13 Mart 1992. (Ahmet Alemdar, Dağlık Karabağ Sorununun Vahşi Yüzü: Hocalı Katliamı erişim adresi: https://www.defenceturk.net/daglik-karabag-sorununun-vahsi-yuzu-hocali-katliami) 10 Kasım 2020

Azerbaycan Türklerinin hunharca katledildiği Hocalı Katliamı, insanlık tarihine kara bir lekedir, tarihte işlenmiş en büyük insanlık suçlarından biridir. Hocalı Katliamı, insanlık dramıdır.Hocalı’da yaşananlar, insan haklarına ve uluslararası hukuki antlaşmalara karşı işlenmiş bir soykırım olsa dane yazık ki uluslararası kamuoyunda Hocalı Katliamı’nın failleri gereken cezayı almamıştır. Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası kuruluşlarmaalesef bu çığlığa sessiz kalmıştır. Uzun yılların ardından bu sessizlik Azerbaycan’ın zafer çığlıklarıyla bozulmuştur.Ermenistan’ın başlattığı savaş, Azerbaycan’ın kesin, tartışmasız ve üstün zaferi ile sonuçlanmıştır.Azerbaycan’ın acılarla, ıstıraplarla, katliamlarla dolu tarihinde şehit ve masum sivillerin kanıyla yazılan zaferlerin yer aldığı bir sayfa açılmıştır.Bu gün Karabağ; Azerbaycan bayrağının dalgalandığı, ezanların okunduğu bir vatan toprağı olsa da yaşananlar,Ermenilerin Karabağ’da Azerbaycanlılara karşı yaşattığı katliam, soykırım ve şiddet olgusunun yarattığı travmalar kanlı hafızalarda ilk günkü tazeliğini korumaktadır. Hocalı Katliamını unutmamak, yaşanan vahşeti canımızda, ruhumuzda hissetmek ve o masum insanları anmak, bugün ve her daim bizim vicdani bir sorumluluğumuzdur.” Denildi.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.