Dr. Mehmet Kan, Açıkta satılan sütlerin kaynatma esnasında vitamin ve mineral kaybına uğradığı belirtilen açıklamada, sağlık için pastörize süt tüketilmesi gerektiği vurgulandı.

SÜT MÜKEMMEL GIDADIR!

Sütü mükemmel bir gıda olarak nitelendirdiklerini söyleyen Kars Halk Sağlığı Müdürü Kan, “Sağlık açısından da büyük önem arz etmektedir. Kemik gelişimi, vücut gelişimi, temel taş olan kalsiyumun da ana kaynağıdır. Aynı zamanda içerdiği protein ve vitaminlerle de zihinsel gelişimi yönünde önemli rol oynamaktadır. Süt hakkında toplumu bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve tüketimi arttırma yönünde teşvikleri arttırma yönünde 21 Mayıs dünya süt günü olarak kutlanmaktadır. Birleşmiş Milletler dünya süt federasyonunun 1956’da bütün dünya ülkelerinde kutlanması kararı alınan dünya süt günü 1991 yılından bu yana ülkemizde de kutlanmaktadır. 21–28 Mayıs tarihlerini süt haftası olarak kutlanmaktadır. Bu haftanın kutlanmasının amacı süt tüketiminin artırılması geniş bir tavan yapmasıdır.”

TÜRKİYE SÜT TÜKETİMİNDE OLMASI GEREKENİN ÇOK ALTINDA!

“Bugün kişi başına süt tüketimi özellikle Avrupa ülkelerinde 89 litreye tekabül etmektedir. Bu oran Avustralya’da 107 litre, ABD’de 83 litre, Türkiye’de bu oran arzu edilen rakamın çok altındadır. 25–26 litre civarında olduğu söyleniyor.” diyen Kars Halk Sağlığı Müdürü, “Süt çocukluk ve ergenlikte kemik gelişimi ve boy uzaması için çok önemlidir. İleride kemik erimesi için çok önemli bir avantajı var. Ülkemizde maalesef süt tüketimi azdır. Bu kullanılan sütlerin yüzde 40 açık sütten oluşuyor. Sağlığa zararlı olmadığı halde hala tüketilen açık sütler birçok hastalığa davetiye çıkarmaktadır. Halkta da açık süt sağlıklıdır gibi bir algı oluştuğundan açık süt satışlarının artmasının bu yönde olduğu görülür. Açık süt tüketimi halk sağlığı için bir tehlike oluşturmaktadır. Bu noktada yapılan araştırmada 1mililitrede yüz binden fazla bakteri olduğu söylenmektedir. Bu bakterilerde bağırsak hastalıklarına ve brucella gibi hastalıklara neden olmaktadır. Bu yüzden açık sütün kaynatılmadan kullanılmaması gerektiği önemle vurgulanır.” şeklinde konuştu.

SÜT VUCUDU KALSİYUM SAĞLAYARAK GÜÇLENDİRİR!

Süt tüketiminin her yılda, her yaşta yapılması gerektiğinin altını çizen Halk Sağlığı Müdürü daha sonra şu konulara dikkat çekti; “Bu yönde Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı okullarda süt tüketimini yaygınlaştırma yönünde çalışmaları oldu. Özellikle kamu ve özel sektör aracılığıyla tanıtımının yaygınlaştırılması önemlidir. İleri yaşlarda görülen kadınlarda özellikle meydana gelen kemik erimesinin önüne geçilebilir. Küçük yaştan itibaren süt tüketimi yapılmalıdır. Bu süt vücudun kalsiyum sağlayarak güçlendirir. Kemik yapısı 2–3 mineralden oluşmaktadır. Bu mineral de yaklaşık yüzde 40 kalsiyumdur. Süt ve süt ürünleri kalsiyum açısından zengin ve en rahat ulaşabilecekleri besin kaynağıdır. Biz tüm toplum kesimine insanlara sağlıklı yaşamak istiyorsanız mutlaka süt tüketin. Hatta sütün yanında aynı zamanda yoğurtta tüketin ki kemik yapınız güçlü olsun, daha sağlıklı yaşayın, daha rahat hareket edin.”

Karabağ köyünün su kanalı ihtiyacı TBMM’de

BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, İçişleri Bakanı Muammer Güler tarafından Anayasanın 98. ve İç Tüzüğün 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na soru önergesi sundu.

Kağızman’ın Karabağ köyünde sulu tarım yapılmaktadır. Köy bu haliyle tarımsal üretimin en fazla olduğu köyler arasındadır. Ancak su kanalları topraktan yapılmış olduğu için Temmuz ve Ağustos aylarında %50 su kaybı oluşmaktadır. Köylüler beton kanal yapılması için ilgili makamlara başvurduklarını ancak bu konuda bir gelişme olmadığını aktarmışlardır. Köyde iki ana hattın yapılması köylülerin işini kolaylaştıracaktır.

Ayrıca arazi yolları da tarım yapmayı zorlaştırmaktadır. Yağmurların aşırı yağdığı dönemlerde dere yatakları taşarak arazi yollarının bozulmasına neden olmaktadır. Bu sorun arazi yolları stabilize olduğu için yaşanmaktadır.

Karabağ Köyü için zaman kaybetmeden 2 ana hat olmak üzere betondan su kanalları yapılması ve arazi yollarının kullanışlı hale getirilmesi şarttır. Köyde tarım yapma koşullarını kolaylaştırmak için köylülerin talepleri doğrultusunda bütün önlemler alınmalı ve ilk aşamada %50 su kaybını önlemek için beton kanallar yapılmalıdır.

Bu bağlamda;

1-Köylülerin su kanalı sorununu çözmek için bir çalışmanız var mıdır? Sorun size intikal ettikten sonra bu konuda alınan önlemler olmuş mudur?

2-%50 su kaybının önlenmesi için şu ana kadar beton kanalların yapılması neden düşünülmemiştir? Beton kanal yapılmasını engelleyen durum nedir?

3-Beton kanalların yapılması için ne kadar ödeneğe ihtiyaç vardır?

4-Arazi yollarını daha kullanışlı hale getirmek için bir çalışma yapılacak mıdır?

5-Karabağ köyü için son beş yılda ayrılan ödenek nedir? Bu ödenek nerelerde kullanılmıştır?