Devlet Su İşleri Konferans Salonunda gerçekleştirilen toplantılara, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve AK Parti AG-GE Başkanı Süleyman Soylu da katıldı.

Soylu, AK Parti Kars Milletvekilleri Ahmet Arslan, Yunus Kılıç ve Bölge Koordinatörü AK Parti Erzurum Milletvekili Adnan Yılmaz, İl Başkanı Ensar Erdoğdu, Kars Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş, ilçe belediye başkanları, il başkanları ile partililerin de katıldığı toplantıda başkanlık sistemini de anlattı.

SIKMADIĞI EL KALMADI

Soylu, beraberindeki milletvekilleri ile birlikte salona girdiği sırada partiler tarafından alkışlarla karşılandı ve neredeyse 10 dakika partililerle tek tek tokalaştı. AK Parti Kars İl Başkanı Ensar Erdoğdu’nun açılış konuşması ve Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş’un belediyenin çalışmalarını anlattığı sunumun ardından partililere seslenen Soylu, yaklaşık iki buçuk saat konuştu.

Konuşmasında birçok konuya değinen Soylu, son yıllarda ülke gündemini meşgul eden Başkanlık Sistemi ve barış sürecine de yer verdi.

ÇİFT BAŞLI PARLAMENTER SİSTEMİ, SÜRÜCÜ KURSU ARABASINA BENZETTİ

Geçmiş koalisyon hükümetleri döneminde ülkede yaşanan darbe ve sıkıntıları hatırlatan Soylu, başkanlık sistemi dışındaki yönetim biçimlerini ehliyet almak için bir sürücünün yanında oturan ve araç içerisinde 2 fren ve 2 gaz pedalının olmasına rağmen sürücü adayının araç kullanmayı öğrenmesine benzetti. 

Çift başlı parlamenter sistemi bu duruma benzeten Soylu: “Sürücü kursunda direksiyon eğitimi alan öğrenci ustanın yanında oturur. O hep hoca diğeri ise hep talebedir. Sitem buna hep böyle bakar. Sistem bize güvenmediği için bizi hep talebe olarak gördü. O her şeyi bilir, her şeyi konuşur, yapar. Yanlış yaparsa doğrudur. Doğru da yaparsa doğrudur. Şimdi O öğretmeni Ahmet Necdet Sezer, Öğrenciyi de Tayyip Erdoğan olarak görün. Tayyip Erdoğan o zaman gaza basıyor ve 3 kilometre uzaktaki menzile gidecek. Arabaya bindiğin zaman da gitmen lazım ama Ahmet Necdet Sezer firene basıyordu.” Dedi.

TÜRKİYE’NİN 2023 HEDEFLERİ VAR

Türkiye’nin AK Parti ile 2023 hedefleri olduğunu da söyleyen Soylu daha sonra “Bugün dünyada parlamentosu en kuvvetli olan yönetim sistemi başkanlık sistemidir. Bu Amerika’da da ve diğer başkanlıkla yönetilen ülkelerde de aynıdır. Başkanlık sisteminde parlamento yasaları, kanunları ve yapar başkan da yürütür. Başkan halka karşı sorumludur. Şu anda Türkiye’de Sayın Cumhurbaşkanımız ile Başbakanımızın çok centilmen ilişkileri var. Elli yıl sonra Sayın Başbakanımız da Cumhurbaşkanımız da olmayacak. Ama T.C Devleti, her zaman var olacaktır. Burada kişiye göre bir başkanlık sistemi kurulmak istenmiyor. Ülkenin dünya ile çok daha iyi rekabet etmesi ve gelecek nesillerimizin çok daha iyi yaşayabilmesi ve tekrar koalisyonlarla, istikrarsızlıklarla beraber tökezlememesi için yeni bir sistem kurulmaya çalışılıyor.” Diye konuştu.

MHP BAŞKANLIK SİSTEMİNE KARŞI

Başkanlık sistemine karşı olan MHP’yi de eleştiren Soylu Alpaslan Türkeş’in “Bizim tarihimizde hiçbir zaman yürütmede iki başlılık olmamıştır. Biz tek başlı yürütme ve başkanlık sisteminden yanayız” sözlerini de hatırlattı. MHP’lilere 9 Işık’ı okumalarını da salık veren Soylu, “Bazı başkanlık sistemleri vardır ki ‘Üniter’dir. Bazı başkanlık sistemleri de eyaletlere ayrılır. Ama bazı parlamenter sistemler de vardır ki Almanya’da ki gibidir. Bazı parlamenter sistemler de monarşi ile yönetilir. Belçika, İspanya ve İngiltere de krallı monarşi var. Başbakan var ama başlarında da kral var. Bu onların kendi sistemleridir. Onlar krallıklarını devam ettirebilmek için böyle bir anlayış ortaya koymuşlardır. Ama bizler kendi sistemimizi ortaya koymak zorundayız. Oligarşik bürokrasiden kurtulmak için başka bir şans yoktur. Sayın Başbakanımız, 10 yıldan beridir ülkenin Başbakanıdır. Yere bastığı zaman kudretinden ve kuvvetinden dünya da her kes bir şekilde etkilenmiyor mu? Ve Başbakanımız çıktığı meydanlarda her defasında “Oligarşik bürokrasiden bir türlü kurtulamadık” diyor.

OLİGARŞİK BÜROKRASİ YILAN GİBİ SARAR

Oligarşik bürokrasiyi yılana benzeten Soylu daha sonra şöyle konuştu: “Bu iş öğle bir yılandır ki öğle bir sarıp sarmalar ki ondan kurtulamazsınız. Çünkü Oligarşik bürokrasi parlamenter sistemi kendisine ait bir esaret altına alır. Bakanın karşısında gidip hepimiz önümüzü iliklemiyor muyuz? Artık patronun kim olduğu bellidir. Parlamenter sistemde, yasama, yürütme ve yargı arasında zalim bir çizgi vardır. “Dün Sayın Kılıçdaroğlu, özel yetkili mahkemelerin 2005 yılından itibaren aldığı bütün kararları ortadan kaldırın” demişti. Bu ne demekti ‘Darbecilerin önünü açın’ Kılıçtaroğlu da biliyor ki darbecilerin dışında başka türlü iktidara gelemeyecektir.

CUMHURİYET HALK PARTİSİ NE SÖYLERSE TERSİNİ YAPMAK MAKBULDÜR

Ben demokrat bir aileden geliyorum. Ben çocukken benim ailem bana ‘Sana bir istikamet belirliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi ne söylerse tersini yapmak makbuldür.” Derlerdi. Ama CHP “Başkanlık sistemi bu ülkede zararlıdır” diyor. Ama biz diyoruz ki “Başkanlık sitemi bu ülkeye faydalıdır.” Ben çocukluğumdan beri bütün dünyadaki başkanlık sistemlerini takip eden biri olarak sizlere: ‘Tayyip Erdoğan, bu ülkeye bir şeyler veriyorsa, bugüne kadar nasıl haksız çıkmamışsa bugünden sonra da haksız çıkmayacaktır. Çünkü Başbakanımız kendi menfaatine bu ülkenin ve insanlarının menfaatine, gelecek nesillerimizin kalıcı menfaatlerine bu ülkede geçmişte yaşanan kaosların bir daha yaşanmamsı adına bir sistem inşa etmeğe çalışıyor. Artık siz iktidar olursunuz ama muktedir olamazsınız ama esaret sistemini ortadan kaldıracak olan yegane sistemin adı başkanlık sitemdir. Milli iradeyi parçalanmış bir şekilde değil de tam anlamıyla hakim kılacak sistemin adı da başkanlık sistemidir. Onların korkusu ise millet iktidara gelecek ve onlar bir daha iktidara gelemeyeceklerdir. Çatlasanız da patlasanız da Milet bu iktidarı almıştır.”