Yaş ilerledikçe yeni arkadaşlar bulmanın ve hatta bir ilişkiye başlamanın daha da zorlaştığını fark ettiğinizi söyler misiniz? Kesinlikle evet. Ve bize güvenin, yalnız değilsiniz. Çoğu insan tam olarak aynı şeyi yaşıyor. Bu, neredeyse herkesin daha olgun bir yaşa yaklaştıkça deneyimlediği oldukça yaygın bir olgudur.

Bugün otuz yaşın üzerindeyken yeni arkadaşlar ve aşkınızı bulmanın neden bu kadar zor olduğundan bahsetmek istiyoruz. Neden bazen kendimiz tekerimize çomak sokuyoruz? Ve aşkı bulmaya kararlıysanız ancak girişimleriniz tekrar tekrar etkisiz hale geliyorsa nasıl davranmanız gerektiğini. Pek çok faydalı ve ilginç şey öğreneceğinize söz veriyoruz!

Yaş gerçekten önemlidir

Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde genellikle çok kolay ve doğal bir şekilde tanışırız. Ortalama bir insanın "arkadaş koleksiyonu" yaklaşık 25 yaşına kadar genişler ve sonra yavaş yavaş azalmaya başlar. Otuzuncu yaş günümüze yaklaşırken, sadece arkadaş değil, yakın arkadaş edinme olasılığımız bile giderek azalır. Ve aynı zamanda var olan arkadaşlarımızdan da giderek uzaklaşıyoruz.

İlginçtir ki en çok arkadaşlığı lisede, lisenin ilk yıllarında ve ilk işimizde ediniriz. 25-27 yaşından sonra bu süreç yavaşlıyor. Ve arkadaş çevresi ne kadar küçükse, hayatımızın diğer yarısıyla tanışma olasılığı da o kadar azalıyor. Sorun şu ki, otuz yaşına geldiğinizde, yaşıtlarınızın önemli bir kısmı çoktan evlenmiş oluyor. Yani aşkı arama çemberi her yıl daralıyor.

Yaşlandıkça aşkı bulmanın ve yeni arkadaşlar edinmenin neden zorlaştığına dair birkaç spesifik nedene daha göz atalım!

1. Rahatınızdan ödün vermek istemiyorsunuz

Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde genellikle ciddi yükümlülükleriniz yoktur. Daha uçarısınızdır, özellikle konfor ve kişisel alan hakkında düşünmezsiniz. Yeni tanıdıklar edinmek, en beklenmedik şekillerde zaman geçirmek ve çeşitli, bazen çok belirsiz insanlarla iletişim kurmakla ilgilenirsiniz. Dahası, gençlikte her insan kendisine gerçekte neyin zevk verdiğini ve neyin rahatsızlık yarattığını net olarak anlayamaz.

Olgun bir yaşta, daha az zamanınız ve daha fazla sorumluluğunuz vardır. Artık en yakınlarınız uğruna kendi rahatınızı feda etmeye hazır değilsiniz. Bazen sevdiklerinizle ve en sevdiklerinizle geçirecek zamanınız bile olmuyor. Ve birçoğu arkadaş çevresini genişletmek ve zaten kıt olan zamanı harcamak istemiyor. Çünkü neden birileri için fedakarlık yapalım ki, değil mi?

2. Tanışmak için giderek daha az nedeniniz vardır

Çocukluk ve ergenlik döneminde, yeni tanışmalar için çok fazla dayanak vardır: okul, üniversite, çeşitli çevreler ve kurslar, temalı akşamlar, spor kulüpleri, diskolar, gece kulüpleri ve çok daha fazlası. Otuzuncu yaş gününüze geldiğinizde, gününüz giderek "ev-iş-ev" programına göre geçmeye başlar. İş arkadaşlarınızın ve komşularınızın sayısı sınırlıdır. Ve bunların arasında iyi arkadaşınız veya ruh eşiniz olabilecek kişilerin olduğu da bir gerçek değildir. Ve bu kısır döngünün ötesine geçmek son derece zordur.

Ayrıca, milyarlarca insanın sosyal bağlarının ciddi şekilde kesintiye uğramasına neden olan Covid-19 koronavirüsünün dünyadaki durumunu da eklemek gerekir. Günümüzde etkili aşıların bulunmasına ve vakaların zirve noktasının geride kalmasına rağmen insanların önemli bir kısmı bir kez daha çevrimdışı biriyle iletişim kurmak ve yeni tanıdıklar edinmek için acele etmiyor. Yine, öncelikle Covid-19'un gençlere kıyasla potansiyel olarak daha tehlikeli olduğu daha olgun yaştaki insanlardan bahsediyoruz.

3. Önceki ilişkilerde yaşanan kötü deneyimler

Otuz yaşına kadar bir kişinin zaten birkaç romantik ilişkisi vardır. Ve çoğu zaman bu en iyi deneyim değildir. Durumlar çok farklıdır: sert bir kırılmadan, hıyanet ve ihanete. Bazen önceki bir ilişkiden kaynaklanan travma o kadar şiddetlidir ki, bir kişinin iyileşmesi yıllar hatta on yıllar alır. Ve bazı durumlarda, uzun süren bir depresyondan çıkmanıza ve insanlara tekrar açılmanıza yardımcı olacak nitelikli bir psikoloğun yardımına bile ihtiyacınız vardır.

Buradaki zorluk, daha önceki başarısız ilişki deneyimlerinin yol açtığı psikolojik sorunların ve tuhaflıkların zamanla daha da kötüleşmesidir. Kişi kendi içinde giderek daha fazla izole olur, akrabalarını ve arkadaşlarını giderek daha az yakınına alır ve neredeyse yeni tanıdıklar edinmeyi bırakır. Tabii bu gerekli bir önlem değilse ve başka bir yol da yoksa. Bu aşamanın üstesinden gelinmelidir, bu nedenle bazen bir uzmanla çalışmak çok önemlidir.

+30 yaşındaysanız yeni insanlarla nasıl tanışır ve aşkınızı nasıl bulursunuz?

Açıkçası, daha "genç" seçenekler size uymuyor. Bir gece kulübünde veya sokakta tanışma girişiminden iyi bir şey çıkması pek olası değildir. Aksine, tanıdık edinme hevesiniz olumsuz algılanacaktır. Bu nedenle, yukarıdakilerin tümünü dikkate alarak en uygun arkadaşlık biçimini bulmaya çalışalım.

Peki elimizde ne var?

• sürekli zaman eksikliği;
• kendi konforundan fedakarlık etme isteksizliği;
• birçok bağlantının halihazırda bir ilişki içinde olması nedeniyle bir eş bulmanın zorluğu;
• arkadaşlık için fırsat ve yaşam koşullarının olmaması;
• daha önceki başarısız ilişki deneyimleri nedeniyle asosyallik ve kararsızlık.

Bu "sahne" hayatı gerçekten çok karmaşık hale getirebilir. Ve yaşlandıkça daha da zorlaşır. Bu nedenle ilk tavsiyemiz, her şeyin kendi kendine çözülmesini beklememektir. Eğer sonuç almak istiyorsanız, harekete geçin! Aksi takdirde, geriye dönüp bakacak vaktiniz olmayacak ve çoktan kırkınızı, hatta ellinizi aşmış ve yalnız kalmış olacaksınız.

Ve burada mantıklı bir sorunuz var: "Nerede tanışmalı?"

Akla gelen ilk şey arkadaşlık siteleri ve uygulamalarıdır. Ancak burada bir nüans var. Buradaki kitlenin önemli bir kısmı tam olarak gençlerden oluşuyor. Aktif, sosyal, yaratıcı, ancak ciddi bir ilişki için son derece nadir. Otuz yaşını aşmış bir kişinin gelecek vaat eden bir kişi bulması çok zor. Bu yüzden bir alternatife ihtiyacımız var!

Klasik arkadaşlık hizmetlerinin yerini alacak en iyi şeyin rastgele sohbet (veya görüntülü sohbet) olduğuna inanıyoruz. Yani, sizi rastgele bir partnerle buluşturan bir platform.

Otuz yaşın üzerindeki kullanıcılar için görüntülü sohbetlerin faydaları açıktır:

1. Rahat ve hızlı iletişim: kayıt olmak, profil doldurmak, sonsuz kaydırma yapmak ve diğer kullanıcıların hesaplarını görüntülemek için çok fazla zaman harcamazsınız. Kelimenin tam anlamıyla tek bir tıklama ve çoktan yeni bir partner ile iletişim kurarsınız.
2. Konfor alanınızdan ayrılmak zorunda kalmadan ilginç tanıdıklar. Rastgele sohbet, her yerden tanışmanıza ve iletişim kurmanıza olanak tanır.
3. Diğer yalnız insanları hızlı bir şekilde bulma imkanı. Görüntülü sohbet kullanıcılarının önemli bir kısmı, tıpkı sizin gibi yalnızlardır. Onlar da ilişki hayali kuruyorlar.
4. Partnerle rastgele bağlantı kurmak, tanışmak ve birbirinizi daha iyi tanımak için zaten harika bir fırsattır.
5. Rastgele sohbette iletişim, kararsızlık ve asosyalliğin üstesinden gelmenize, daha özgür hissetmenize ve bu dünyada yalnız olmadığınızı fark etmenize yardımcı olur.

Şimdi dikkate değer birkaç popüler görüntülü sohbete bakalım:

• Chatroulette — 2009 sonbaharından beri mevcut olan tarihteki ilk rastgele görüntülü sohbet. Vasat denetime rağmen, sitenin her yaştan oldukça aktif bir kitlesi vardır.
• Omegle — bir başka po püler rastgele sohbet, ilklerden biri. Bu arada, Omegle pandemi sırasında kitlesini üçe katlamıştır. Ve bu vasat denetim ve sınırlı işlevselliğe rağmen.
• CooMeet — burası mükemmel çalışan bir cinsiyet filtresi ile Omegle'ye harika bir alternatif. Ciddi bir ilişki için karşı cinsle arkadaşlık ile ilgileniyorsanız en iyi seçeneklerden biri.
• Tinychat — tam olarak klasik bir rastgele sohbet değil, daha ziyade geniş bir kitleye video izleyebileceğiniz veya yayınlayabileceğiniz bir akış hizmeti.
• Chatspin — daha modern bir tasarıma ve kapsamlı işlevselliğe sahip Omegle'ye uygun bir alternatif. İlginç özelliklerden — ek gizlilik için AI (Yapay Zeka) maskeleri.

Son olarak, yaşın yeni ilginç tanıdıklar için gerçekten bir engel olmadığını söylemek istiyoruz. Tüm sınırlamalar sadece kafanızın içindedir. Bazen hayatınızı kökten değiştirmek ve kaderinizde yeni bir sayfa açmak için küçük bir adım atmanız yeterlidir. Birçoğu için otuzundan sonra hayat daha yeni başlıyor. Ve kesinlikle kişisel hayatınıza bir son vermeye değmez!