1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Mir Kasım Erdem'in Kaleminden
Mir Kasım Erdemin Kaleminden

Mir Kasım Erdem'in Kaleminden

İSLAM’DA SULARIN HÜKMÜ

A+A-

İslam da sular ikiye ayrılır: 1- Saf su 2- Muzaf su.

Saf su: Nehir, Kuyu veya dağdan çıkan kaynak suları gibi doğadan elde edilen ve hiçbir şeyle karışmamış sulardır. Karışsa dahi karışan şey o kadar azdır ki suyun içinde karışıp kayıp olmuştur. Bu sulara saf su denilir. Böyle sular hem içmede kullanılır hem de temizlikte kullanılır. Burada temizlikten maksat necis ve murdar olan bir şeyin temizlenerek murdarlığının giderilmesidir.

Muzaf Su: Yani herhangi bir şeyle karışmış su: bir meyveden alınan meyve suyu, süt, toprak, boya gibi herhangi bir şeyle karışmış suya Muzaf su denilir. Böyle bir suyun rengi, kokusu veya tadı karıştığı şey vasıtasıyla değişirse temiz olmasına rağmen necis ve murdar bir şeyin temizlenmesinde kullanılmaz. Örneğin: şekerli bir suyun tadı, limonata karışmış bir suyun rengi, gül suyu karışmış bir suyun da kokusu değiştiği için bu sular muzaf su olur ve necis bir şeyi temizlemek için kullanılmaz. İnsanın eli kan, idrar gibi necis bir şeye değer de murdar olursa, şerbet gibi muzaf olan bir suyla yıkanmasıyla murdarlığı gitmez. Bu gibi necis olan şeyler ancak saf su ile yıkanırsa temizlenir. Ama saf suya karışan şey az olurda suyun renginde, kokusunda veya tadında bir değişiklik yapmazsa su saflığını yitirmemiş olur dolayısıyla da böyle bir su ile temizlik yapılabilir.

Bazı muzaf sular temiz olabilir ama başka bir şeyi temizle de kullanılmaya bilir. Örneğin süt veya süt karışmış bir su temizdir ve içile bilir fakat bunlar saf su olmadığı için murdar bir şeyi temizlemezler.  İnsan eli kan olursa o kanı kolonya ile silebilir ama bu silme o elin kan vasıtasıyla bulaşan mikroplarını giderse bile kolonya saf su olmadığı için elin murdarlığını gidermez. Böyle bir durumda kolonyadan önce veya sonra eli su ile yıkamak gerekir.

384 kilo ve fazla olan suyun konumu ile bu miktardan az olan suyun konumu ve hükmü farklıdır. 384 kg suya Kür su denilir. Farkı şudur:  kür miktarından (384 kg)az olan bir suya bir damla dahi necis bir şey düşerse o su necis olur ve kullanılmaz. Örneğin: ev de 384 kg dan dan az su deposu veya bir bidon vardır, bu depoya bir damla kan düşerse o suyun hepsi necis olur. Ama suyun miktarı kür yani 384 kg kadar veya çok olursa böyle bir suya her hangi bir necis düşerse o necis şey o suyun renk, koku veya tadından her hangi birini değiştirirse o suyun hepsi necis olur. Ama düşen necis şey suyun renginde, kokusunda veya tadında bir değişiklik yapmaz ise su temizdir. Ayrıca bu üç şeyin hepsinin değişmesi önemli değildir. Renk, koku veya tat’dan herhangi bir dahi değişse su necis olur ki necis suda kullanılmaz. Örneğin: kür (384 kg)veya daha fazla miktarda olan bir suya bir damla içki düşerde o suyun sadece tadını değiştirirse o suyun hepsi murdar olur ve kullanılmaz. Ama o içki hiçbir değişiklik yapmaz ise suyu temizdir. temiz bir şey suya düşerse rengini değiştirse dahi o su temizdir.

Bu anlattıklarımız saf sular için geçerlidir. Ama Muzaf su yani herhangi bir şeyle karışmış su örneğin: portakal suyu, süt, çay gibi sıvılar ne kadar çok olsalar dahi tek damla necisin karışmasıyla necis olur. Örneğin süt tankeri 1000 kg yani 1 ton süt aldığını düşünelim o sütün içine bir damla içki, kan veya başka bir necis düşerse o bir ton sütün hepsi necis olur ve kullanılmaz.

Akar su, yağmur suyu, yerden çıkan kuyu suyu bunlar temizleyici özelliği olan sulardır. Yani necis olan bir elbise, kap veya insan bedeni o suda yıkanırsa o necislik bertaraf olur.

Muzaf su ile abdest, gusül alınmaz. Yani gül suyu veya kolonya ile abdest alınmaz.

Akarsu temizdir. Fakat o akarsu herhangi bir şeyin karışmasıyla rengi veya kokusu değişmişse temizleme özelliğini yitirir. Onun saflaşmasını beklemek gerekir. Örneğin yağmur yağmış akarsuyun rengi değişmiş ve çamurlu akıyorsa öyle bir su şimdilik Muzaf su hükmün dedir. Böyle bir suyla temizlik yapılmaz abdest alınmaz. Ancak o sudan alınır ve bekletilir rengi durulduktan sonra su kullanılır. Ama akarsu necis vasıtasıyla bulanmışsa örneğin su kenarında hayvan kesilmiş ve hayvanın kanı suya karışarak suyun rengini değiştirmişse bu suyu alıp dinlendirsen dahi bu su necistir ve kullanılmaz. Böyle bir necis akarsuyun kendisinde akarak etkisinin ve renginin gitmesini beklemek gerekir. 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.