Yenilen hizmet binasının açılışı nedeniyle düzenlenen törene, MHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan yardımcısı Atilla Kaya ve Iğdır Milletvekili Sinan Oğan da katıldı. MHP Kars İl Başkanı Yaver Özcan, MYK üyesi Muharrem Yıldız, Mehmet Bülent Karataş ve Karslı işadamı Olgun Başkent ile partilerin da katıldığı açılış törenin ardından, MHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan yardımcısı Atilla Kaya basın toplantısı düzenledi.

MHP, 22 HAZİRAN’DA ERZURUM’DA DÜZENLENECEK OLAN ‘BİRLİK’ MİTİNGİNE HAZIRLANIYOR

Milletvekili Kaya, Milliyetçi Hareket Partisi olarak geçtiğimiz günlerde Bursa’da ‘Kurtuluş’ mitingiyle başlayan mitinglerin, İzmir’de ‘Bayrak ‘mitingi, ardından Adana’da ‘Vatan’ ve dördündü miting olarak ta 22 Haziran Cumartesi günü de bütün milletin ve dava arkadaşlarının katılacağı ‘Birlik’ mitingi düzenleyeceklerini söyledi.

Başbakan Erdoğan ve iktidarı hedef alan Kaya, 10 yıldan fazla bir zamandır Türkiye’yi yönetmekte olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Türkiye’yi özellikle milli birlik ve kardeşlik bakımından çok ciddi riskler ve tehlikelerle karşı karşıya bırakmış bir siyaset iktidar olduğunu iddia etti.

Hükümetin terör örgütünü müzakere masası etrafından muhatap aldığını kaydeden Kaya: “Maalesef bugün gelinen nokta itibariyle bölücü terör örgütü, milletimizin birliğine, toprağımızın bütünlüğüne kastetmek maksadıyla yıllardan beridir terör örgütünü meşru bir muhatap olarak kabul edilmiştir. Masaya oturulmak suretiyle de ve yine bir Türk milliyetçisi olarak ifade ediyorum ki masanın bir başında eli kanlı ve bebek katili terör örgütünün elebaşı, diğer ucunda da Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Başbakanının temsilcileri oturmaktadır. Türkiye’nin geleceğinin tartışıldığı bir müzakere masası etrafında buluşulduğu çok tehlikeli bir sürece milletimizi ve ülkemizi karşı karşıya bırakmış bir iktidar gerçeği var.”dedi.

BUGÜN DİYARBAKIR’DA DÜZENLENEN KONFERANSIN ADI, KUZEY KÜRDİSTAN’DIR

Bugün Diyarbakır’da düzenlenmekte olan konferansın olan Terör Örgütü ile yapınla pazarlıklar neticesinde ortaya çıkan yol haritası çerçevesinde gerçekleştirilen bir program olduğunu da iddia eden Kaya, “Bu konferansın adı ‘Kuzey Kürdistan’dır. Yani bu iktidar döneminde Türkiye Cumhuriyeti, ülkemizin bir bölgesinden ‘Kuzey Kürdistan’ diye söz edildiği ve bununla ilgili konferansların düzenlendiği bir duruma getirilmiştir. Milletimiz böyle bir durumu hak etmemiştir. Binlerce yıllık bir devlet geleneğine sahip olan Türk milletinin bunu kabul etmesi mümkün değildir. Bu açılım dedikleri ve barış süreci olarak nitelendirdikleri sözüm ona analar ağlamasın propagandaları altında yürüttükleri bu sürecin başladığı 2009 yılından iki ay öncesine kadar 900’den fazla askerimiz ve polisimiz şehit edilmiştir. Askerlerimizi, polislerimizi ve masum vatandaşlarımızı şehit eden eli kanlı terör örgütü mensupları ellerini kollarını sallayarak sınırlarımızdan gitmekte ama Genel Kurmayından tutunda tüm güvenlik güçleri bunların bu geçişini seyretmektedir. Bu durum açıkça kanunların ve hukukun ihlali ve milletimizin kabul edemeyeceği bir durumdur. Ekonomik ve sosyal bakımdan da toplumlar arasında ki gelir dağılımı nedeniyle çiftçimiz, esnafımız, memurumuz ve emeklimiz açsısında her geçen gün daha da hayat şartları ağırlamaktadır. Bütün bu olumsuz durumlar nedeniyle bir sosyal patlama olarak nitelendirebileceğimiz Gezi Parkındaki hadiseler, sadece bir ağaç meselesi değildir. Sadece bir vesile olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kimliğinin ve bayrağımızın tartışıldığı zaman zaman da çok alçak bir şekilde Türk bayrağının bir tahrik unsuru olarak gösterilerek indirildiği, TC adının levhalardan indirildiği, milli bayramlarımızın kaldırıldığı bütün bu süreçlere bir sosyal patlama şeklinde bu iktidara karşı olan tepkiler ülke genelinde büyümektedir. İktidar tek adamlığa, diktatöryal bir yapıya, otoriter bir yönetim şekline dönüşmektedir. Türkiye’de her meseleye müdahil olan ve ben yaptım oldu anlayışı içerisinde hareket eden bir Başbakan var.” Diye konuştu.

Daha sonra gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Atilla Kaya, Kardelen TV’nin dün Başbakan Erdoğan’ın Sincan mitingine katılan MHP’lier ile ilgili değerlendirmelerini sordu.

Bunun üzerinde Atilla Kaya, 3 hilalli bayrağı, şeref ve haysiyet yoksunu bir takım insanların bir istismar aracı olarak kullanmalarının kabul etmenin mümkün olamayacağını kaydederek tepki gösterdi.

Başbakan’ın Sincan mitingine MHP bayraklarıyla katılanların MHP’liler ve ülkücüler ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını da özellikle vurgulayan Milletvekili Kaya: “Başbakan ve O’nun iktidarının Türk siyasi hayatında görülmeyecek bir alçaklığa ve şerefsizliğe zemin hazırlamaları, hatta bunu sanki doğal bir şeymiş gibi orada MHP bayraklarıyla bulunan partililerimiz ve ülkü ocaklarımız ile uzaktan ve yakından ilgisi ve alakası olamayan insanları sanki ülkücüler de bu mitinge katılmış ve Başbakan’ın bu uygulamalarına destek veriyormuş gibi sunmaları, Türk siyasi hayatında şimdiye kadar görülmeyen bir husustur.” Dedi.

BU TERTİBİ YAPANLAR ORTAYA ÇIDATILMALIDIR

Üç hilal’i bir değerli dava büyüğünün ifade ettiği, “3 hilalli bayrak, ecdadımızın azameti ve bizden sonraki neslin de azameti olacaktır” sözlerini de hatırlatan Kaya Başbakanın mitingine katılanların ortaya çıkartılması gerektiğin de dikkat çekerek: “3 hilalli bayrağı şeref ve haysiyet yoksunu bir takım insanların bir istismar aracı olarak kullanmalarını kabul etmemiz mümkün değildir. Türk milliyetçileri, Türk ülkücüleri ve milliyetçi hareketçiler, Türk milletini ve ‘Türk Milliyetçiliği ayaklarımın altındadır’ diyen bir Başbakanın bırakın mitingine katılmayı her zaman o anlayışın karşısında olmuşlardır. Her zaman o anlayışa karşı mücadele eden bir hareket olmuşuzdur. Dolayısıyla bunun bir an önce bu tertibi yapanların bulunup ortaya çıkartılması gerekmektedir. Başbakan Erdoğan’ın kimyası bozulmuştur. Ne yapacağını bilmez bir haldedir. Polisimizi insanlarımızın üzerine saldırtmaktadır. Ağzına gelen her şeyi bütün insanlarımıza karşı söylemektedir. Bunda Başbakan’ın psikolojisinin bozulduğunun bir sonucu olarak bu tür alçakça birtakım istismarlara da tevessül ettiklerini de görüyoruz. Bu durumu şiddetle ve nefretle kınadığımızı, bu hareketi yapanların da milliyetçi hareketle uzaktan ve yakından ilgisi yoktur.” Şeklinde konuştu.

CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN VE ARINÇ AYNI YOLUN YOLCULARIDIR

Kaya saha sonra Ölçek Gazetesi Sahibi Salih Şahin’in “Gezi parkı direnişlerinde türbanlının olduğu da dikkat çekmektedir. Son zamanlarda Cumhurbaşkanı ile Başbakanın konuşmaları arasında çelişkilerin olduğu da gözükmektedir. Sayın Başbakan Amerika ya gittiği zaman Sayın Bülent Arınç’ın Fetullah Gülen ile görüştüğü şimdi kamuoyunda gerek gezi olayları gerekse siyasi olaylarda Başbakan ile Cumhurbaşkanı arasında bir ayrımın olduğu ve Gülen ile Başbakanın ters düştüğü gibi Gülen’in Cumhur Başkanını desteklediği konusunda bazı iddialar var. Bu gelişmeleri sizler nasıl değerlendiriyorsunuz? Şeklindeki sorusunu da cevaplandırdı.

Siyasi partilerin içişlerine karışmak ve müdahil olmanın Milliyetçi Hareket Partisinin şimdiye kadar uyguladığı bir yöntem olmadığını dile getiren Kaya: “Benim şahsi kanaatim Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Bülent Arınç da hep aynı yolun yolcusudur. Dolayısı ile bunlar zaman zaman tabiri caizse iyi polis kötü polis rolüne soyunmaktadırlar. Ama netice itibari ile bu açılım denen yıkım projesi, başladığı zaman Cumhurbaşkanı ‘İyi şeyler olacak’ diye bu sürecin startını vermiştir. Dolayısı ile bunların kamuoyunu şaşırtmaya yönelik bir takım adımlar olmuştur .” dedi.