Kalebaşı köylüleri yaklaşık 2 kilometre uzunluğunda kapalı kanal, yada borularla su getirilmesi için 10 yıldır ilgili makamlara başvurmuş, ancak hiçbir kurum yetkilisi keşif için bile köye gelmemiş.

Kalebaşı Köyü muhtarı Tahsin Cihangir gazetecilere yaptığı açıklamada, köylülerin geçimini sağladığı meyve bahçeleri ve tarım arazilerin sulamak için her gün tehlike altında kazma küreklerle su getirmeye çalıştıklarını, ancak açık kanal olduğu için sürekli taş ve toprakla kanalın kapandığı söyledi.

Yaklaşık 10 yıldır Kars İl Özel idaresine başvurduğunu ve hiç kimsenin ilgilenmediğini belirten Cihangir, şunları kaydetti:” Son olarak bir yıl önce bir kere daha Kaymakam bey’e dilekçe verdim. Kaymakam bey, Kars İl Özel İdaresine havale etti. Bekledim yine bir cevap alamadım. Tekrar Kaymakam bey’in yanına gittim. Kaymakam bey, benim yanımda Kars İl özel idaresini telefonla aradı dedi ki Kalebaşı köyü muhtarı şu tarihte bir dilekçe vermiş herhangi bir talepte bulunmamışsınız niye gitmediniz dedi. Kaymakam bey, aradığı halde yine kimse gelemedi. Mesela burada bir çalışma var. Köylüler su getirmek için dağın altında çalışıyor. Bu çalışmada 20 kişi ölürse o mesuliyeti kim kabul edecek? Ha sonra devlet bana diyecek ki muhtar bildirmedi. Benim bütün dilekçelerim elimde.”

AK Parti Kars milletvekillerine köylülerin çok sitem ettiğini ve köyün bu partiye yüzde 90 destek verdiğini dile getiren Cihangir, sözlerine şöyle devam etti:“ Bizim milletvekilleri kaç senedir seçilmiş daha yüzlerini görmedik. Bir mesajda atsınlar da sizin derdiniz nedir?   Ne iş yapıyorsunuz? Köye ne lazım yani kimse bize sahip çıkmıyor. Köyümüz Bağ bahçelik bir köy. Elma var, kayısı var, ceviz var, erik var, vişne var, yani meyve yönünden ne ararsan vardır. Ondan sonra bostanlara geldiğin zaman karpuz kavun domates yani devlet bu köye el atsa var ya bu köy bütün Kars’ın meyvesini karşılayabilir. Yazık değil mi bu hangi devirde yaşıyoruz. Yani bu devirde hiç kanalsız yer varmı? Yani yukarı memleketlere git adam dağın başına su çıkartmış. Gelsin görsünler bizim burada yalanımız yanlışımız varmı.”

Köylülerden Vahit Kurt ise, her yıl dokuzuncu ayın sonuna kadar bu sorunla uğraştıklarını belirterek, “Bizim işimiz suyla çünkü bizim meyvemiz olsun sebzemiz olsun hepsini biz bu suyla hallediyoruz. Biz gurbette inşaattan başka bilemiyoruz. Burada kendi imkânlarımızla ağaçlarımızla meyve sebzelerimizle geçimimizi sağlıyoruz. Geçimimizi görüyorsunuz bu kayalıkların altında günün yirmi dört saati akşama kadar çalışıyoruz. Burada en azından altmış kişi var. İhtiyarı var, genci var, birimize bir şey olsa kim arkamızdakilere bakacak. Bizim isteğimiz bu suyumuz kapalı kanalla getirsinler. En azından heyelan olduğu sıra su kanalı kapanmasın” şeklinde konuştu.

Muhtar yardımcısı Sami Turan’da,” Hayvancılık zaten para etmiyor. Her hangi bir kişi buraya gelip keşif yapmadı. Yani 2 bin metre su kanalımız var. Bu su şu köyün can damarıdır. Yetkililerden acilen destek bekliyoruz” dedi.