1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Komisyon Başkanı Kılıç açıkladı: “Süt üreticisi rahatlayacak”
Komisyon Başkanı Kılıç açıkladı: “Süt üreticisi rahatlayacak”

Komisyon Başkanı Kılıç açıkladı: “Süt üreticisi rahatlayacak”

TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Kars Milletvekili Prof. Dr. Yunus Kılıç, “Aşının dünyada biraz hakim olmaya başlamasıyla beraber pandeminin psikolojik dalgası biraz daha yavaşladığı zaman üretici ile tüketici arasında ki ara kapanacak.”

A+A-

Volkan KARABAĞ

Kars’taki köylerde 2,20 liradan satılan sütün marketlerde 8 liraya tüketiciyle buluşması süt üreticilerini huzur ediyor. Alıcıların köylerde üreticilerden alınan sütü tüketiciye marketler zinciri aracılığıyla fahiş fiyata ulaştırıyor.

Bölgemizde yaşanan kuraklığın köylerde süt üretimini de olumsuz etkilediği, girdi fiyatlarının artması nedeniyle satılan süt fiyatlarının üreticileri memnun etmediği gözlendi.

Süt üreticisi Hafız Özçağın, girdi fiyatlarının yüksek olması nedeniyle onlarca hayvanını sattığını kaydederek, “Çiftçilik ve hayvancılık yapamaz hale geldik, elimizdeki çiğ sütün fiyatı 2,2 liraya alınıyor marketlerde 8-9 liradan satılıyor. Biz üretim yaptığımız halde para kazanamıyor her gün zarar ediyoruz ama büyük marketler bizim sırtımızdan para kazanıyor. Devletin bir an önce bu duruma el koymasını bekliyoruz. Köylü gerçekten hayvancılık yapamaz hale geldi.” diye konuştu.

Devletin, hayvancılık yapan üreticinin sütünü kendisinin almasını talep eden Özçağın, “Devlet, eğer kayda değer girdi maliyetlerine göre bir fiyat belirlemese hiç kimse altından kalkamaz. Çok insan artık bitme noktasına geldi. Devlet gerekirse her ilde bir fabrika kurmalı ve sütü kendisi alması için teşvik etmeli. Aksi takdirde durum her yıl daha da kötüye gidiyor.” ifadesini kullandı.

Maliyetler nedeniyle üreticilerin hayvanlarını sattıklarını ifade eden Kars Ziraat Odası Koordinasyon Başkanı, Digor Ziraat Odası Başkanı İsmet Hagi, “Geçmiş yıllarda 60-70 büyükbaş süt ineğinin bulunduğu bu ahırda şuan 5-6 tane var, bu durum bizi çok üzdü. Üreticimiz maliyetlerin çok yüksek olmasından dolayı süt ineklerini bir bir satıyor. Şuan bir süt yeminin torbası 165-170 lira, samanın kilosu 1,5 lira, ancak üreticinin alınan sütün satışı 2,2 lira. Bu süt şuan marketlerde 8 liraya satılıyor. Bu aradaki farkı kim kazanıyor, nasıl oluyor? Biz bu kadar emek ediyoruz, çiftçimiz sabah saat 5’de kalkıp ailesiyle birlikte bu zahmetleri görüyor ama aradaki bu fark nereye gidiyor? Bunu da anlamış değiliz.” dedi.

Süt fiyatları hakkında açıklama yapan TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Kars Milletvekili Prof. Dr. Yunus Kılıç ise, “Şimdi tabi süt Kars'ta biliyorsunuz aslında çok büyük bir sanayi sütü olmamakla beraber Kars çok iyi bir süt ürünleri üreticisi bir şehir. Eskiden köylü açısından sütü satmak zordu, ama şimdi alıcılar açısından bir sıkıntı başladı çünkü uzun zamandır hep beraber gayretimizle kaliteli Kars kaşarı üretmeyi, Karslı iyice geliştirdi. Gravyer üretmeyi geliştirdi peynir, çeçil peynir dediğimiz hatta küflü peynir, bunun alıcısı var artık. Karslının, Kars'ta yaşayan insanımızın 3-4 katı insan Karslı kökenli Ardahanlı, Iğdırlı insan, işte bu bölgenin tatlarını bilen insan batıda yaşıyor, öncelikle bunlar bir alıcı sonra da herkes ağzının tadını bilir bütün Türkiye, Kars süt ürünlerinin tadını önlenmiş olduğu için alıcısı çok, süte talep de çok. Şimdi, Türkiye'de şu anda bizim Gıda Komitesinin açıklamış olduğu süt alım fiyatı yani bu referans fiyattır, bu tavsiye fiyatıdır biliyorsunuz; 2.9 lira, 30 kuruşta bunun primi var yani 3.2 lira falan. Peki bunun iyi bir fiyat mıdır, kötü bir fiyat mıdır? Buna nasıl karar vereceğiz. Dünyada kullanılan süt ve yem paritesi denen bir şey var normalde üreticimiz 1 kilo süt sattığında 1 kilo 300 gram, 1 kilo 400 gram en fazla 1 kilo 500 gram yem alabilmesi lazım. Bu dengeyi tutturdunuz zaman güzel, yani üretici burada mağdur olmaz. Şimdi bu 2.9 liraya sayın Bakanın fiyat açıkladığı zaman 30 kuruş primi ile beraber 3.2 lira o zaman 1.4’lük pariteyi tutturmuştuk, iyiydi, yani üretici açısından iyiydi. fakat şimdi bu yem fiyatlarının son zamanlarda pandemiden dolayı bütün dünyada olduğu gibi girdi maliyetlerinin yükselmesi ile bu parite süt üreticisinin aleyhine doğru tekrar gelişmeye başladı, yani daha az yem alabilir hale geldi. Bu kötü bir şeydir, uzun süre olursa süt yöneticisi hayvanlarını batmaktan vazgeçebilir, kesime gönderebilir o yüzden de tedbir olarak yem  fiyatlarının belki biraz daha stabil tutulması, gerekirse bir takım başka nasıl desteklenebilir ile alakalı bu özellikle kıtlık yılına dair hükümetimizin çalışmalar var, gerek Tarım ve Orman Bakanlığı'mızın gerek Maliye ve Hazine Bakanlığı’nın ve gerekse Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı’nın bir gayretleri var. Ama Kars'ta şimdi ben araştırdım süt fiyatları nasıl, yazın alınacak süte şu anda 3,5 liradan para dağıtan peynir üreticilerimiz var, şimdi şuanda süt bakın 3.2 lira primle beraber ama 3,5 liradan süt fiyat parasını vermeye gönüllü peynir üreticilerimiz var. Bu bir açıdan iyi yani süt üreticisinin eline çok para geçecek bir açıdan da süt bulmakta zorlandıklarını gösteriyor.” dedi.

Bizim peynir üreticilerimizin parayı 1 yıl veya 6 ay önceden üreticilere süt ücreti olarak avans şeklinde verildiğini ve sonra da gidip sütü aldıklarını anımsatan Başkan Kılıç, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu yüzden her zaman süt fiyatları aslında biraz piyasanın altında kalırdı. Fakat şimdi sütte bu kuraklıktan dolayı süt miktarında azalma olunca, senin ürünün azaldığı zaman ne yaparsın? alıcısı da çok fiyat yükseltirsin. Şimdi fiyat tam da bizim istediğimiz şekilde yükseldi mecburen yani bu kıtlık üreticimizin süt fiyatı açısından avantajına döndü ama keşke kıtlık olmasaydı süt fiyatlarının da bir ortalaması olsaydı. Bu bizim Kars'ta üretilen sütün ucuz olmasının bir sebebi, yıllardır sanayi sütü olarak elde edemiyoruz. Sanayi sütü ne demek?  Soğuk zincir içerisine giren somatik hücre sayısı az olan, bakteri sayısı düşük olan ve çok miktarda üretildiği zaman karlı olan sanayicinin de gelip senin kapından aldığı zaman onun da kar edebildiği bir süt üretimi demek. Kars'ta biliyorsunuz bu çok zor, niye bizde yaylacılık var meracılık var, hayvan ırklarımız şu anda halihazırda baktığımız çok yüksek süt verimlerine sahip değil, neden? mera hayvancılığı yapıyoruz, mera hayvancılığında ortalama işte 6 kilo, 7 kilo veya 8 kilo alıyorsan bu iyidir. Sen içerde entansif yani kaliteli kaba yem ilerle sürekli beslemediğin için yani 20 kilo, 25 kilo süt alacak hali bizim insanımızı yoktur. O yüzden de süt miktarının düşük, alıcı açısından çok yer dolaşacak az süt alacak, çok zahmet çekecek, enerji harcayacak, masraf edecek, adam çalıştıracak dolayısıyla bizim sütümüzün fiyatı düşük kalmasının yıllardır sebebi bu. Bir de 1 yıl öncenden, 6 ay önceden dağıttığı için avans olarak biraz da o yüzden düşük kalırdı, bu bizim de çok arzu etmediğimiz bir şeydi ama işin gereği öyle yürürdü. Ama bu sene ne yazık ki kuraklıktan dolayı şu anda süt fiyatları çok yüksek. Markete gelince de; markette 8 lira, 7 lira zaman zaman 6 lira süt, tabi o sanayi olduğu için bunları tabi giderleri ve masrafları da çok. Ancak yine de özellikle bu pandemi yılında dünyadaki artan fiyatlardan dolayı herkes bir de bir tedbir zammı koydu. Tedbir zammı ne demek? ‘ya daha fazla artarsa ben ne yapacağım’ bu telaşa gerek yok. Yani ülkede her şeyin bir ortası var, ticaretin ve karında vicdanlısı ve alakası var, bunu vatandaşı da tüketiciyi de düşünerek oluşturmak lazım. Bu dalgalı zamanlarda özellikle fiyat farkları anormalleşir, yani üretici ile tüketici arasındaki, tüketiciye ulaşan raftaki fiyat farkları piyasanın dalgalı olduğu zamanlarda biraz yükselir, geçen yıl pandemiden dolayı dalgalı bir yıldı. Kimse ürününü kaça satacağını ve yerine kaç lira koyacağını bilemiyordu, bu Türkiye'nin bir problemi değildi, dünyadaki gıdayı kontrol eden 4-5 tane devasa firma var, bunlar belirliyordu dünyadaki piyasayı. Bir rakam çok ilginç; geçen yıl bu pandemide üretimden kaynaklı masraftan değil, bakın bunların aç gözlüğünden ve piyasayı ellerinde tuttukları için bu 4 firma, 4 trilyon dolar ilave para kazandılar. 4 trilyon dolap ilave bir gelir elde ettiler. Normal gelirlerini zaten elde ediyorlardı, bunlar bu pandemiyi bahane ettiler, ‘gıdaya ulaşamayacaksınız, stoklayın, aman bir an önce paranızı verin alın’ fiyatları da o ara arttırdılar ve 4 milyon dolar dünyada bu adamların fazladan cebine para girmiş oldu. Haklı mıydı? Haksızdı. Ama ne yapacaksın kontrol onlardaydı. Biraz da bunun dalgalanmalarını geçen yıl yaşadık Türkiye'de, gerek gıda ürünleri süt de bunlar içindeydi inşallah aşının da dünyada biraz hakim olmaya başlamasıyla beraber pandeminin psikolojik dalgası biraz daha yavaşladığı zaman üretici ile tüketici arasında ki ara kapanacak.”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.