
Kars’ta ağlatan yangın
Kars’ta ekmek büfesi ve ara işlerde çalışarak 3 kızını üniversitede 1 kızını da lisede okutan Halil Fırat’ın evinde çıkan yangında kızlarının çeyizleri küle döndü.
Gözü yaşlı anne Aysel Fırat kızlarının yanan çeyizlerine döktüğü gözyaşları yürekleri burktu.
Yangın Kaleiçi mahallesi Tufan Ağa Sokak numara 47’de meydana geldi. Ayser Fırat (50) kendi üzerine kayıtlı evinde temizlik yapıyordu. Yatak odasında elektrik süpürgesiyle halıları temizledikten sonra süpürgeyi prizden çıkarmadan hava almak için dışarı çıktı. Gerdi döndüğünde de odaya girmek üzereyken bir anda patlama oldu ve yangın çıktı. Ne yapacağını şaşıran Ayser Frat panikle sürahilerle su getirip yangını söndürmeye çalıştı. Odanın bir anda dumanla kaplanmasıyla boğulma tehlikesi geçiren çaresiz kadın dışarı çıkarak avazı çıktığı kadar bağırdı ve komşularından yardım istedi. Bu sırada eşi Halil’i aradı. Halil Fırat da itfaiyeyi arayarak çalıştığı ekmek büfesinden hızla çıkıp evine gitti. Fırat eve geldiğinde itfaiyenin yangına müdahale ettiğini, göğe yükselen alev ve dumanları gördü.
Fırat ailesi bir yandan itfaiye ekiplerine yardım ederken diğer yandan da feryat etmeye başladılar. Asyer Fırat da hem evinin hem de kızlarının çeyizlerinin yandığını görünce dumanların içinden birkaç kez eve girmek istedi. İtfaiye görevlileri kadını eve girmekten defalara kurtardı. Hem kadını dumanlardan uzak tutmaya çalışan itfaiye erleri hem de yangını kontrol altına almaya çalıştılar. İtfaiye erleri yangını kısa sürede kontrol altına alırken evde yanan çeyiz eşyalarıyla birlikte yaklaşık 10 bin TL maddi zarar meydana geldi. Yapılan kontrollerde de yangının prizi takılı olan elektrik süpürgesinden kaynaklandığı tespit edildi. İtfaiye ekipleri soğukta çalışmalarını tamamladıktan sonra olay yerinden ayrılırken geride ise yanan çeyizlik ve diğer eşyalar kaldı. Yanan eşyalar daha sonra bir koymana atılarak çöpe götürüldü. Fırat ailesi geceyi ise komşularında geçirdi.
GÖZYAŞLARI DİNMİYOR!
Eşinin işletmeciliğini yaptığı büfeden ve ara işlerinden kazandığı parayla okuttuğu kızlarının çeyizlerinin yanması yangının üzerinden bir gün geçmesine rağmen dinmeyen gözyaşına dönüştüren Anne Ayser Fırat, ev temizliğine başladı. Komşuları da Fırat ailesine yardım ederek evin temizliğinde, yanan duvarların alçılanmasında ve boyasında yardımcı olmaya başladılar.
Ayser Fırat: “Elektrik süpürgesinden oldu. Kısa devre mi yaptı, motor mu patladı bilmiyorum ama ısınmıştı, ondan oldu sanırım. Elektrik süpürgesiyle temizlik yaptım, sonra fişte bıraktım ve dışarı çıktım. Sonra eve dönünce baktım patlama oldu. Yandı, bütün her şeyim yandı. Yangın yatak odasında oldu, bütün her şeyim yanı. Çoluk çocuğumun çeyizleri yandı. Yerim yatağım yandı, üst baş her şeyim yandı. İdarem kalmadı. 4 çocuğum var dördü de kız. Eşim günde 5 milyon ekmekten para kazanıyor. 4 kız çocuğumun çeyizlerinin hepsi yandı. Hepsi bir kamyonla çöpe döküldü. Bunu görence aklım gitti zannettim. Gece komşularda yattım, elbiselerimi bile onlar verdiler, hiçbir şeyim kalmadı. Diğer taraftan evde oldu harabe. Eşim ekmek büfesinde çalışıyor, kendi sigortası bile yoktur, günde 3 kasa ekmek satıyor, 5-10 TL ancak kazanıyor. O parayla da çocuklarımı üniversitede okutuyorum. Bir sürü masraf, bir sürü sıkıntı, elde yok avuçta yok ne yapacağım bilmiyorum. O anda yangın olduğunda da panikledim ve ilk olarak sigortayı indirdim. Artık telaştan birer sürahi su dökmeye çalıştım ama artık baktım duman beni boğacak dışarı çıktım. Bağırdım bağırdım ve bir şey kurtaramadım. Alevler bir anda her tarafı sardı. Yer taraf yandı ve ben bir şey kurtaramadım. Hiçbir şey yapamadım, elimden bir şey gelmedi. Az kalsın bende boğulup kalacaktım orada.” dedi.
Gözü yaşlı kadın ayrıca, eşinin kömürü nasıl alacaklarını düşünürken evlerinin yandığını, evinde kendi üzerine kayıtlı olduğu için yardım da alamadığından yakınan Aysel Fırat, “Ev var diye bir şeyde vermiyorlar. Kömür bile vermiyorlar” diye dert yandı ve “Ev benim üstüne kayıtlı diye ben hiçbir şeyden faydalanamıyorum. Zatin eşim 1 hafta öncesinden düşünüyordu ki ‘kömür nasıl alacağız?, kış da geliyor’ dedi. Kömürün derdindeydim evim böyle oldu. Üst üste geldi her şey. Çocuklarım okuyor ben hangi birine ne vereyim, hangisine yetiştireyim?” şeklinde üzüntüsünü dile getirdi.
KOMŞULARI BAŞBAKAN’A SESLENDİ
Komşusu Ferzat Yıldırım da, Başbakan recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, şunları söyledi:
“Biz Kur’an okuyorduk, hatim okuyorduk, baktım dumanlar çıkıyor. Hatim bitti sordum ve komşuma yardıma koştum. Geldim ki hiç girilecek gibi değil. Kendimde hastayım, dumana giremedim. Geldim ve baktım zaten tansiyonum fırladı. Böyle de iş olur mu? Yani yangın oldu da ben bu derece yangın görmedim. Bu nasıl zulümdü bilmiyoruz. Yani Başbakan’ımıza bilhassa rica ediyorum; Başbakan’ımız duygusal insandır, yapar bunu. Bunlara günah, çoluğu, çocuğu hep bütün mağdur oldu kaldılar, gece komşularda uyudular.” diye konuştu.
Kadının üzerine kayıtlı evi bulunduğu için yardımlardan istifade edemiyor olmasının üzüntü verici olduğunu da belirten Yıldırım, “Bir ev adama yiyecek vermez yakacak vermez. Yani ne verir? Böyle bir ev insana ne verir? Çocuk çocuk böyle kaldı. Ev bunlara ne kazandırır Allah aşkına. Öyleleri var Vallahi Billahi bildiğin neleri var. Ama yardımdan geri kalmıyorlar. Her yardımı alıyorlar. Bu nasıl dünya anlamadık.” dedi.
TSE’DEN ŞAŞMAYIN
İtfaiye Amiri Cem Aksoy da elektrik malzemesi kullanan tüm vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu. Aksoy, şunları söyledi:
“İtfaiyeye ihbar vermiş arkadaşlarımız. Biz kısa bir zaman içerisinde intikal ettiğimizde olay yerinden çok aşırı alev ve duman çıktığını gördük. Kendimde ekiplerin başındaydım. Yapmış olduğumuz tespitlerde elektrik kontağı, yani elektrik süpürgesi çalışırken o esnada kıvılcım atmış ve ondan dolayı da tutuşmuş. Zaten bu adada biz geldiğimizde yatar vardı, gardolabı vardı, burası zaten yatak odası olarak kullanılıyor. Kızların çeyizleri falan bir sürü eşyaları vardı, elektrik süpürgesi vardı. Bayağı bir hasar meydana gelmişti. Tahmini zararda 8 ile 10 bin TL arası. Biliyorsunuz malum yangınlarda sadece duman bulunduğu odaya zarar vermiyor. Diğer odalarda da hepsinde his oluşmuş. Bunların tekrar astarlanıp, macunlanıp yeniden boyanması gerekiyor. Bu şekilde zaten böyle otururlarsa zehirli gazdan olumsuz etkilenirler çünkü halen içeride zehirli gaz var, bir gün geçmesine rağmen. Arkadaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Vatandaşlarımızın da durumu her halde iyi değilmiş, bizim yapmış olduğumuz araştırmaya göre. Ve vatandaşlarımdan da özellikle rica ediyorum. TSE belgesi olmayan ne prizi, ne anahtarı ne de askılıkları kullanmasınlar. Ucuzdur diye vatandaşlarımız onlara yöneliyor, Çin mallarına yöneliyor. Bunlarda elektrik kontaklarında yangına büyük bir sebebiyet veren malzemelerdir. Naylon karışımı çok fazla olduğu için biliyorsunuz naylonda yanıcı bir madde. Isınmadan dolayı çabuk tuştan bir madde, onları kullanmasınlar.”
KIZLARIMLA GURUR DUYUYORUM
Ev sahibi Halil Fırat da evinin yanmış olmasına rağmen tek hedefinin kızlarının eğitimlerini tamamlamayı sağlamak olduğunu ifade ederek, “Halk Ekmek Büfesi çalıştırıyorum. Hanım telefon açtı evde yangın var dedi ben hemen itfaiyeyi aradım. Ben buraya gelmeden itfaiye de geldi. Allah razı olsun. Söndürdüler işte hepsi bu. Kızım Arzu iki dalda üniversite bitirdi hatta üç. Bir sağlığı bitirdi, bir bilgisayar öğretmenliğini bitirdi birde çizim mühendisliğini bitirdi. 3 dalda diploması vardır. Aysu Fırat da hem maden mühendisliğini hem de elektrik mühendisliğini okuyor. Canan ise işletmeyi bitirdi, dördüncü kızım da liseyi okuyor. Kızlarımı büfeden ve ara işlerinden kazandığımız paralarla okuttum. Şimdi de evimiz yandı” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.