Banu Alkan’ın, “Neremi neremi..:”, Kayahan’ın, “Seni versinler ellere…”, Tarkan’ın da, “Oynama şıkıdım şıkıdım” şarkı sözlerini eleştiren Karslı halk ozanı Bilal Esrarı bu sözlere meyil veren gençliği de eleştirdi. Bu şarkı sözlerinin karşısında ünlü halk ozanlarının değişlerini dillendiren halk ozanı Bilal Esrarı, örnek verdiği şiirlerle sanatçıların söylediği bu şarkı sözlerine gösterilecek ilgiyi de kamuoyu vicdanına bıraktığını açıkladı.

AŞIK BİLAL ESRARI’YI ÜZEN ŞEY

Aşık Bilal Esrarı, “Niye üzülüyorum biliyor musunuz? Burada şu anda aile içi bir program yapıyoruz. Değinmeden geçemeyeceğim, burada hanımefendi kardeşlerimizde var. Dikkat edin! Burada yabancı yoktur. Sizler bizim başımızın tacısınız. Bir şeye çok üzülüyorum; ben bunu devletimizin başı olan Başbakanımızdan tutun Kültür Bakanımıza da söyledim, sizlerle de paylaşmak istiyorum. Kardeşim nesi nesil bilmiyoruz ne yapıyor? Tamam yani müzik evrenseldir. Her dili var doğrudur. Evrensel ama müzikte söylenen sözlerde bazı şeyleri, bazı odak noktaları göstermeli. Yeni bir bayan çıkmış, sarışın bir bayan (Banu Alkan), Böyle bir müzik olur mu Allah aşkına? Söylediği esere bakın; ‘Neremi, oramı, buramı…’ böyle de eser mi olur?  Öylede söz mü olur? Neydi o bayanın ismi? Banu Alkan. Tarkan da bağırıyor, ‘Oynama şıkıdım…’ Orada da hanımefendi kardeşlerimiz bayılıp düşüyor. Bende diyorum ey yaratan beni o bayanların yanından çıkar. Ben o bayanlara bir sorayım. ‘Be kardeşim bu adam ne dedi de sen bayıldın?’ Ama oysa Şenlik Baba da diyor ki, ‘Namertlerin kanadıyla uçmam Allah kerimdir / Coşkun suya köprü olsa geçmem Allah kerimdir. / Teklif etse zürriyete yemem onun nanını. / Suyu ab-ı Kevser olsa el uzatıp içmem Allah kerimdir.’ Ey o da söz, bu da söz. Vicdanınıza bırakıyorum ne diyeyim.” dedi.

ŞAHBAZOĞLU’NAN BENZETME

Salonda kopan alkış tufanının ardından da Aşık Ensar Şahbazoğlu sözü aldı ve “Adamın birisi camiye gider ama ömründe hiç namaz kılmamış. Aksine teravih namazına rast gelir, oğlu da yanında. Bakar ki namazın sonu gelmiyor. Oğluna der ki ‘oğlum ceketi tut bu iş inada biner’ Şimdi Bilal bey bir değiş okudu birde ben okuyacağım, bu iş inada bindi.” esprisi patlattı ve “İçimden gelen bir sestir nasıl izah edeyim. / Mecnun muyum, Leyla mıyım Yamanda şaşar buna. / Enerji tecilli etti gönlümün zindanına. / Görülmemiş bir ziyadır tabanda aşar buna. Aşkına sadık sanılan sanma yolundan şaşar. / Almış olduğun görevi başarıyla başar. / Sürünün önü dönerse aksa giderin düşer. / bu takdirin cilvesidir çobanda şaşar buna. Şahbazoğlu sözün söyler bir kez ağlar ağ olur. / Söz içinden söz seçelim sanma keller ağ olur. / demir var ki kılıç çıkar demir var ki nal olur. / Madenin mayasındandır yapanda şaşar buna.” şiirini okudu.

AŞIKLIR DERSİ

Bilal Esrarı da, “Ya işte aşıklık bu” diyerek, sitemlerine şöyle devam etti:

“bizim örfümüzde, adetimizde sevgi kutsaldır. Sevgi Allah’ın bahşettiği varlıklardan birisidir. Adamın (Kayahan) yazdığı şiire bakın Allah’ınızı severseniz ya. ‘seni versinler ellere bana kurşunlar’ Oldu mu şimdi? Kendisini öldürt türüyor sevdiğini de ona buna veriyor. Böyle bir vicdan var mı ya?. Böyle de söz mü olur? Oysa Çobanoğlu üstad da diyor ki, ‘Neyine güvenem yalan dünyanın. Kerem’i yakıp da kül etmedi mi?’ Söz böyle olur. Derdimiz çok, size çok şey söyleriz ama çok uzattık. Divana geçelim hocam” diyerek Kayahan’ı da eleştirdi.

Bilal Ersarı’nın aşık arkadaşını işaret ederek “Bana alkış vurun ben bundan yakışıklıyım” esprisi üzerine Ensar Şahbazoğlu’nun, “Rahmetli Murat Çobanoğlu’na bir televizyon ekranında rahmetli Erzurumlu Aşık Nusret Sümmanioğlu dokundu. Çobanoğlu da dedi ki ‘Buna cevap vermezsem apandisit olurum.’ Şimdi sayın izleyiciler ‘karga çirkinliğini bilseydi kahrından ölürdü” benzetmesi katılımcıları kahkahaya boğdu.

Renkli ve cıvıl cıvıl, bol alkışlı ve kahkahalı program şiirler, divan ve atışmalarla renkli görüntüler eşliğinde tamamlandı.