
“Kars Tarihi” Üzerine
Servet Erişen ile “Kars Tarihi” Üzerine....
Söyleşi: Ş. Kaan Gündoğdu
Sayın Erisen, söyleşimize başlamadan önce sizi tanıyabilir miyiz?
30 Ekim 1954 tarihinde Kars’ın Sukapı mahallesinde doğdum. İlkokulu İsmet Paşa İlkokulu’nda, orta öğrenimimi Alparslan Lisesi’nin orta kısmında, lise eğitimimi de aynı lisede deavm ederek, oradan mezun oldum. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Enstitü Tarih Bölümü’nü bitirdikten sonra askerlik görevimi tamamladım. Bir süre eğitimci olarak çalıştım. Daha sonra özel sektörde yönetici olarak meslek hayatıma devam ederek, daha sonra emekli oldum. Şu an Mersin’de yaşıyorum.
Son eseriniz olan “Cumhuriyet Öncesi ve Sonrası Kars Tarihi” kitabınızdan söz eder misiniz? Bu kitap benim Kars sevdamdır, Kars’ a duyduğum sevginin ifadesidir.
Kars tarihi üzerine yazılmış diğer kitaplardan da haberdarız. Peki, sizin kitabınızı onlardan farklı kılan şey nedir?
Kitabımı farklı kılan en büyük neden Kars için, neden, niçin sorularının tüm cevaplarının kitap içerisinde olmasından kaynaklanmaktadır. Örneğin, Ruslar milyonlarca ruble para harcayarak neden yeni bir şehir kurdular? İngilizler askerleriyle Kars’ta ne arıyorlardı? Kars’ta bir Cumhuriyet neden kuruldu? Bu hükümet neden kısa ömürlü oldu? Hükümet üyeleri tutuklanıp neden Malta adasına götürüldü ve bu üyeler nasıl kurtuldu? Bu soruları daha da çoğaltabiliriz. Cevaplarını bu kitapta bulabilirsiniz. Farklı olmasının en büyük nedenlerinden biriside, ben bir akademisyen olarak değil sadece memleket sevdam için bu araştırmayı yaptım. Bir kariyer peşinde değilim.
Kars, birçok medeniyetin iz sürdüğü bir coğrafya. Her medeniyet buraya egemen olmak için tarihin değişik dönemlerinde büyük savaşlara sebebiyet vermiş. Her medeniyet için Kars’ı önemli kılan şey nedir?
Bu konu çok önemli! Kars, bulunduğu coğrafi konum itibarıyla İpek Yolu’ndan Anadolu’ya geçişin kapısı durumundaydı. Bu nedenle Araplar, İranlılar ve Ruslar defalarca Kars’ı almak istemişler. Burada önemli bir konu var. Tarihçiler, Türkler’e Anadolu’nun kapısının 1071 Malazgirt Savaşı’yla açıldığını söylüyorlar. Aslında bu kapı, 16 Ağustos 1064’te Kars’tan açılmıştır. Ruslar, bile bu kapıyı savaşarak alamayacaklarını bildikler için zoraki bir antlaşmayla aldılar. Bir söz vardır, “Edirne’den Kars’a…” İşte bunuN için söylenmiştir. Ruslar, Kars’tan Türk izlerini silmek için buraya farklı etnik kökenli insanlar yerleştirerek, burayı farklı bir şehir konumuna getirmeye çalıştılar. O kadarki hala bu konu tartışılıyor. Sanki bu insanlar yüz yıllardır burada yaşamışlar gibi. Keşke bu konuda Kafkas Üniversitesi’nde bir sempozyum olsa da konuşabilsek, olmaz ya yine de yapılmasını isterim.
Kadim bir Türk yurdu olan Kars’ın, Türk tarihindeki yerini açıklar mısınız?
Bu konuyu anlatabilmem için keşke bir konferans veya bir söyleşi olsa. Konu çok önemli anlatmam saatlerce sürerdi!
Kitabınızda, Cumhuriyet sonrası Kars’ta sosyo-kültürel hayatının zenginliğinden de izler görüyoruz. Kars’ın yakın bir tarihe kadar süren o görkemli yıllarından söz eder misiniz?
Kısa örneklerle bunu anlatacak olursak eğer, spor alanından bir örnekle başlayayım. Doğu Anadolu’da ilk stadyum bu şehirde 1960 yılında kurulmuştur. İsmet Paşa Stadyumu olarak hizmete açılmıştır. Futbol, şehrimizde çok eskiden beri oynanırdı, bende 1970’li yılarda Kars Demir Spor’da futbol oynadım. Yine sanat alanında Türkiye’de Şehir Tiyatroları yokken Kars’ta tiyatro en üst seviyede yapılıyordu. Atatürk ve İsmet İnönü, Kars’ı ziyaretlerinde küçük gösterileri hayranlıkla izlemiş ve etkilenmişlerdir. Şehirde 5 tane kışlık, 1 tanede yazlık sinema vardı. Şimdiki Paşaçayırı mahallesinde Kayak Evi vardı. Telesiyej yoktu ama kayak sevdası o dağa tırmanarak yaşanıyordu. Çok geniş bir konu bunu yazmakla anlatmak çok uzun sürer.
Kars üzerine hazırladığınız bu kitap dışında başka çalışmalarınız oldu mu?
Başka bir çalışmam, maketini hazırlayarak Kars Belediye Başkanına sunduğum “Büyük Kars Anıtı” adlı projedir. Kars, ucube olarak adlandırılan anıt ile bir imaj kaybı yaşamıştır. Bu imaj yapılacak anıtla yenilenerek, tüm Türk dünyasında gerçek sanat ve tarih şehri olduğunu ispatlayacaktır. Anıtla ilgili detaylı bilgi veremeyeceğim ama kısaca anlatmaya çalışayım. Anıt, 4 cepheli. Batı cephesinde 1064’te Sultan Alpaslan ve ordusunun Kars’a gelişi, güney cephesinde 1877-1878 Harbi Gazi Ahmet Muhtar Paşa, Âşık Şenlik, Mihrali Bey ve Karslı milis kuvvetleri, doğu cephesinde 30 Ekim 1920’de Kâzım Kara Bekir, Halit Paşa ve Milli Ordumuzun Kars’a girişi, kuzey cephesinde ise 6 Ekim 1924’te “Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa” heykellerinden oluşuyor.
Uzun yıllar Kars Postası dergisini çıkardınız. Bu dergiden söz edebilir misiniz?
Kars Postası dergisini bir süre çıkardık ama şuan yayın hayatına devam etmiyor. O tarihlerde dergiyi çıkarma sebebim ise, birçok Kars dergisi vardı ama içeriğinde Kars’la ilgili bilgiler yoktu. Bende, bu eksikliği tamamlamak istedim.
Kars üzerine devam etmekte olan çalışmalarınız var mı?
Sağlığım ve imkânlar el verdiği sürece Kars üzerine çalışmalar yapmaya, bu anlamda hizmet etmeye devam edeceğim. Özellikle Kars Kent Konseyi’nde bulunarak Kars’a hizmet etmeyi çok isterdim.
Bize, zamanınızı ayırıp, bu güzel söyleşiyi yapma imkânı verdiğiniz için teşekkür ediyoruz.
Ben, teşekkür ederim. Saygılar…
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.