Kars’ta 2 yıl önce kurulan Türkiye’nin ilk barış derneği ‘Kars Barış Derneği’ adıyla köy köy, ilçe ilçe dolaşarak dargınlıkları, kırgınlıkları, husumetleri ve kan davalarını güzel sonuçlara bağlıyorlar.

2 yılda yaklaşık 100 husumetli ailenin barışını sağlayan, 10 civarında kan davasını ortadan kaldıran, yine yüzlerce kavga, kız kaçırma, arazi, mera anlaşmazlıkları gibi sorunları çözen dernek üyeleri mübarek 3 aylar içinde daha da hızlandırdılar. Bu süre içinde de Susuz ilçesindeki Büyük ve Küçük Çatak köyleri, Digor ilçesinde Arpalı ve Küçük Yusuf köyleri ile merkeze bağlı Verimli köyündeki 3 kan davası olayını da barışla noktalandırmanın haklı gururu yaşıyorlar.

Kars Valisi Eyüp Tepe’nin de özel ilgili ve talimatlarıyla da hareket eden Kars Barış Derneği’nin tecrübeli üyeleri yaptıkları bu ulvi vazifeyi başarıyla sürdürdükleri için dadayla ile taçlandırıldılar.

Ticaret Borsası Başkanlığı görevini de yürüten Kars Barış Derneği Başkanı İsmet Çelik de ekibin böylesine uyumlu çalışması, Kars ve bölgenin huzur ve refahında ortaya koydukları özveriyi ödüllendirerek dernek üyelerine birer adet madalya takdim etti. Dernek üyeleri Zihni Çelebi, Metin Durmuş, Yaşar Çeledir de Dernek Başkanı İsmet Çelik’e madalya verdiler.

KENDİMİZİ BARIŞA ADADIK

Kars Barış Derneği Başkanı İsmet Çelik, “Kars Barış Derneği 2 yıl önce Türkiye’de kurulan ilk barı derneğidir. Türkiye’de ilk kurulan dernek olmasına rağmen köylerimizde, kazalarımızda, nahiyelerimizde vuku bulan yayla davaları, kız kaçırmalar, kan davaları, bazı köy kavgaları gibi bir çok kavgayı, kan davasını yatıştırdık, barışı sağladık. Şimdi ise yine Sayın Valimizin ve ilgililerin, aşiret reislerinin, mollaların, hocaların, köylerin ileri gelenlerinin, dışarıdan gelip bizlere katılıp, bizimle beraber bu işi gerçekleştirmek için çaba harcayanlarla beraber aynı yolda yürümeye hazırız. Bu barış için bazı köylerimizde yine kan davaları var, aralarında ufak tefek meseleler kalmış, onları da inşallah barıştıracağız, onlarda sırada beklemektedir. Bunlarda derneğimiz üyelerinin tam gaz çalışmaları neticesinde bunlar olmuştur. Bunların bu çalışmaları ve gösterdikleri başarılarından dolayı kendilerine derneğimizin üst düzey yöneticilerinin olurlarıyla kendilerini onurlandıracağız. Kendilerine birer tane derneğimize ait madalya vermeyi düşündük. Bugün bu madalyaları kendilerine takdim edeceğim. Hayırlı ve uğurlu olsun, çalışmalarında başarılar diliyorum. Kars halkına hayırlı barışlar, birlik ve beraberlikler diliyorum. Bu barış derneğinin de bundan sonra daha ciddi, daha başarılı ve daha güzel çalışmalarını talep ediyorum. Tüm Kars halkına saygı, selam ve hürmetler sunuyorum.” dedi.

SABIRLA, METANETLE BU HUSUMETLERİ KALDIRALIM

Dernek Üyesi Zihni Çelebi, “İçinde bulunduğumuz atmosfer gerek bölgemizin, gerek ülkemizin çok şiddetli, her günkünden daha şiddetli barış ve huzura ihtiyacı var. Bizlerde Kars eşrafı olarak elimizden geldiği kadar bu uğurda çaba sarf ediyoruz. Bölgemizde huzurun daha iyi tesisi, güler yüzle, birlik ve beraberlikle daha çok şey başaracağımıza inanıyoruz. Onun için bölgede olan husumetleri, olan kırgınlıkları, dargınlıkları gidermek için el birliği ile derneğimiz olarak başkanımızın başkanlığında çaba sarf ediyoruz. Biz diyoruz ki ne olursa olsun sabırla nefse yüklenin. İsmet Garibullah’ın Risaleyi Kudsiyyede 1 asır önce söylediği bir sözü şöyle; “Belada kimseyi kahdetmeyin, sabredin” Yeni kimsenin aleyhinde bir şey söylemeyin, tartışmayın diyor. Sabredin diyor. Sana zararı dokunmuşsa da affet diyor. En büyük mertebenin af mertebesi olduğunu söylüyor. Nefse yüklen, nefsi kahret diyor. Hak takdir buyursun diyor. Allah’ın sana verdiğine bir kanaat getir diyor. Mevcudu Hak’a terk et ki Hak’a gidesin. Bakın bu ölümlü dünyadır. Bugün varız, yarın yokuz. Ama birlik, beraberlik ve huzurla, sabırla, metanetle bu husumetleri kaldıralım. Bölgemizde olan bu tür şeyleri her zaman çözmek için hazırız, halkımızın emrindeyiz. Derneğimiz birlik ve beraberlikle, hızla bu işleri yapıyor. Birileri Allah razı olsun desin bizim için yeterlidir. Kars halkı önünde saygı ve hürmetle eğiliyorum.” diye konuştu.

DERNEĞİMİZ OLARAK GECE-GÜNDÜZ HALKIMIZIN YANINDAYIZ

Dernek Üyesi Metin Durmuş da, “Kars’ta işadamı olarak, barış derneğinin üyesi olarak tüm Karslı hemşehrilerimizin; kim olursa olsun dövüşünden, kavgasından çıkan husumetlerin barışında yer aldık. Hepsi de barıştan yanalar ve sağ olsunlar hiç kimse de bizi kırmadı. Bizlerde çok barış sağladık. Derneğimiz olarak gece-gündüz halkımızın yanındayız. Hepsiyle beraberiz. Kimseyi de dışlamadan herkesle beraber olmuşuz. Biz barış derneğiyiz ve halkımızın emrindeyiz. Kars halkına sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.” şeklinde konuştu.

ALLAH DA SULH YAPIYOR

Dernek Üyesi Emekli İmam Yaşar Çeledir ise şunları söyledi:

“26 yıl resmi, 2 yıl da fahri imamlık görevimde yer yer, elimizden geldiği kadar vuku bulan olumsuzlukları, eşreflerle beraber elimizden geldiği kadar izale etmeye çalıştık. Emekli olduktan sonra da Sayın Borsa Başkanımız İsmet Çelik ve Barış Derneği üyeleri ‘Hocam milleti içinde bu gibi hususlarla ilgileniyorsunuz. Kendinizi kabul ettirmişsiniz, mümkünse bunu resmiyete dökelim, bir dernek kuralım, beraberce halkımıza yardımcı olalım’ dediler. Bende çök güzel karşıladım, yürekten kabul ettim. Şimdi de birlikte çalışıyoruz. Allah bütün inananları kardeş ilan etmiştir. İlahi kitap, son kitap yasası Hazreti Kur’an’da Bismillahirrahmanirrahim, ‘Şüphesiz inananlar kardeştir’ hükmü yer almaktadır. Bizi kardeş ilan eden, kainatı yoktan var eden, karanlık gecede, siyah taşın üstünde siyah karıncayı görüp, onun sesini işitip, ona cevap veren Allah, bizi kardeş ilan etmiştir. Ve Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (SAV) der ki, ‘İki şey vardır ki onlardan üstün şey yoktur’ Birinci Allah’a iman etmek, ikincisi de Müslümanlara faydalı olmak. Hamd olsun Allah’a iman etmiş kullar olarak Cenab-ı Mevlam bizleri insanlarımıza, milletimize, devletimize, halkımıza faydalı olan kullarından eylesin. Allah’ın her emri farzdır. Hz. Peygamberin yaptıkları ve dedikleri kalbi olsun, fiili olsun sünnettir. Allah’ın tek bir sünneti var o da, bu dünyada beşer olarak şaşmış, hata işlemiş fakat pişman olmuş, tövbe etmiş, kul hakkı var üzerinde ama canı gönülden pişman olmuş, Allah’ı affına maruz kalmış kullar var. O dünyada hak sahibini kendi tarafından razı kılıp o kulunu hürriyetine kavuşturuyor. Yani; hak sahibi haksızın yakasını tutarken Allah orada müdahale ediyor, eğer tövbe etmiş ise, ‘Bu kulumdan ne istiyorsun’ buyuruyor. ‘Yarabbi bu dünyada gücüm yetmedi, sözü geçen adamdı, güçlüydü, benim hakkımı, tarlamı elimden aldı, çoluk çocuğumun rızkını aldı’ diyor. Allah-u Teala’da o kulu tövbe edip pişman olmuşsa onu affetmek istiyor fakat hazinesinde, kat kat mesala bir köşk gösteriyor. Bu köşk kimin olabilir? Ancak peygamberlerin, şehitlerin olabilir. ‘hayır’ diyor ‘Sen bu kulumu affedersen sana vereceğim’ diye buyuruyor. Allah da sulh yapıyor. Çok güzel bir şeydir sulh etmek, barış etmek. Bütün halkımıza duyuruyoruz. Biz onların hizmetine bu hususta amadeyiz. Yani barışı sağlamak için gecemizi-gündüzümüze katıp yayanda olsa başımızla, canımızla bu güzel görevi sürdürmek için milletimizin hizmetine hazırız. İl ve ilçeler, köyler, il dışı da olsa bizi teklif ederlerse başımız gözümüz üstüne bu işi yapmaya hazırız, arkadaşlarımızla beraber. Allah’ın selameti cümle inananların üzerine ve bizlerin üzerine olsun inşallah. Allah huzur versin, saadet versin, birlik ve beraberlik versin.”