1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Kars adının kökenine yönelik düşünceler…
Kars adının kökenine yönelik düşünceler…

Kars adının kökenine yönelik düşünceler…

Doktora Öğrencisi Ulaş Kılıç, Kars isminin kökenine yönelik, araştırmacılar tarafından yapılan incelemelerde, birbirinden farklı sonuçlara ulaşıldığına dikkat çekti. 

A+A-

Tacettin DURMUŞ

Kars Tarihi üzerine ilk detaylı araştırmayı 1953 yılında yayınlayan M. Fahrettin Kırzıoğlu, Kars adının M.Ö. 130-127 tarihleri arasında Dağıstan Bölgesi’nden gelerek Kars ve çevresine yerleşen Bulgar Türklerinin Velentur Boyu’nun Karsak Oymağı’ndan kaldığının da belirtmekte olduğunu söyledi.

Doktora Öğrencisi Ulaş Kılıç, kaleme aldığı yazısında, “Araştırmacı, aynı Boy’un, Maraş, Adana ve Silifke bölgelerindeki Kars kasabalarının adının da buradan geldiğini savunmaktadır. Kırzıoğlu, Kars Bölgesi’nin yaklaşık 100 km yakınında bulunan Karsak Köyü ve Karsak Gölü adlarını da aynı şekilde Karsak Oymağı’na bağlamaktadır. Bulgar Türkleri gibi Kuman/Kıpçak Türklerinde de erkek çocuklara verilen bu isim, Divan-iLugat-i Türk’te “Kars: Deve veya koyun yününden yapılan elbise”, “Karsak: derisinden güzel kürk yapılan bir hayvan, bozkır tilkisi” olarak geçmektedir. 

Kars adının kökenine yönelik en detaylı araştırmayı yapan Oktay Belli ise, Kars Bölgesi’nin ilk adının M.Ö. XII. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren çivi yazılı Asur belgelerinde “DAİAENİ”, M.Ö. IX. yüzyılın ilk çeyreğine ait çivi yazılı Urartu belgelerinde ise “DİAUEHİ” olarak geçtiğini ifade etmektedir. Eskiçağ’da, Kars Bölgesi’ne verilen ikinci isme, Strabon’un (M.Ö. 64 – M.S. 19) “Geographika” adlı eserinde, Kars Bölgesi “CORZENE” olarak geçtiğini vurgulayan araştırmacı, bu deyimin ilk kez Diauehi Ülkesi zamanında yapıldığı düşünülen anıtsal kaleye verilecek olan “KARS” kelimesinin ilk benzeri olması bakımından önemli olduğuna dikkat çekmektedir. 

Oktay Belli, bugünkü Kars adı ile özdeşleşen “CHARSA” adının ise ilk kez M.S. II. yüzyılda, antik devrin son büyük coğrafya yazarı Ptolemaios’un “Geographike Hyphegeseis” adlı eserinde görüldüğünü ve daha sonrasında, Bizans İmparatorluk tarihçisi Constantin Porpyhyrogonetus’un 192 tarihinde yazmış olduğu eserde Kars Kalesi, Kars adıyla anıldığını belirtmektedir. 

Sonuç olarak “Kars” kelimesinin, farklı medeniyetlerin yazılı eserlerindeki ilk şekliyle 3 bin yıllık, şuan ki şekliyle de 2 bin yıllık bir geçmişi olduğunu söyleyebiliriz. Bu adın ilk olarak erken dönemlerde yalçın kayalıklar üzerine inşa edilen Kale’ye verildiğini, daha sonraki dönemlerde ise şehrin gelişmesine müteakip bir bölgeyi ifade ettiğini görmekteyiz” şeklide ifadeler kullandı.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.