KAÜ’nün 20. yılı münasebetiyle KHA’nın sorularını cevaplayan KAÜ Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan, “Bugün biz üniversitemizin 20. yılımızı kutluyoruz. 9 üniversitesi, 3 yüksekokulu, 1 devlet konservatuarıyla yoluna emin adımlarla devam ediyor. Tabi ki oldukça büyüyen bir yüksekokul konumundayız ki yaklaşık 15 bin öğrenci var. Henüz 4 fakültemiz daha aktif olmadığı halde bu durumdayız. İnşallah faaliyete geçtiğinde öğrenci sayımızı 2014 yılında 20 bine getirmeyi hedefliyoruz. Bazı bölümlerimizin kapanmasına rağmen eğitim fakültemizde bazı bölümlerin 2. üretimleri önümüzdeki yıllardan itibaren öğrenci almayacak. Fakat bunun yanında da bilgisayar öğretmenliğiyle ilgili yine din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliğiyle ilgili ilahiyat fakültesinin açılmasıyla birlikte buradaki öğretim üyeleriyle ilgili, kadrolarıyla birlikte ilahiyat fakültesine kaydırıldı. Buraya alacağımız öğrencilerde üretime devam edecekler. En son kurulan fakültemizde diş hekimliği fakültesinin gelişim sürecini tamamlamasıyla birlikte, diş hekimliği fakültemizi hiç zaman kaybetmeden inşallah önümüzdeki yıldan itibaren faaliyete geçirmeyi düşünüyoruz. Bu sene inşallah kadromuzla da bir ölçüde altyapı oluşturabilirsek seneye de inşallah öğrenci almayı düşünüyoruz. Yani böyle bir hedefimiz var.” dedi.

Rektör Özcan, KAÜ’nün Kafkaslara açılmasıyla ilgili olarak da şunları söyledi:

“Kafkasların en büyük üniversitelerinden bir tanesiyiz. 20 yıllık bir üniversite olarak şimdiye kadar belki bunu istenilen düzeyde başaramadık ama çalışmalarımız devam ediyor. Her geçen gün daha da artacaktır. Amacımız bu sadece Kars iline değil bu bölgeye Kafkas üniversitesinin hizmet götürmesi. Amacımız; bu bölgedeki ülkeler arası diyalogları daha üst düzeye çıkarabilmek olacaktır. Bugün Nahçivan’da özellikle tıp fakültemizle ilgili oradaki üniversiteyle birtakım işbirliğimiz olacak. İnşallah Nahçıvan Devlet Üniversitesindeki tıp fakültesi ve binasının ve hastanesinin de bitirilmesiyle, tıp fakültesiyle olan münasebetlerimiz daha üst yüzeye çıkacaktır. Bizim buradaki doktor hocalarımız, doçentlerimiz, profesörlerimiz en azından kısmi de olsa orada hizmet vermek konusunda açıkçası can atmaktadırlar. Bu kardeş ülkeye, bu coğrafyadaki insanlara hizmet etmek, onlarında bize paralel olmakla beraber belli bir düzeye erişmesini sağlamak olacaktır. Zaten bizim veteriner fakültesiyle ilişkimiz vardı. Güzel sanatlar alanında olsun, konservatuar alanda olsun müzikle, resimle vs. ilgili yine Rus dili, Gürcü dili ile ilgili çalışmalarımız var.”