O dönem hükümetlerinin, süt tozu ve balık yağı verdikleri için ABD'yi sevdirmiş olacaklarına, asıl insan haklarının savunucusu kendi dinimizi sevdirmiş olmalarının daha iyi olacağına dikkat çeken Güven, değerlendirmede bulundu.

O yıllarda yaşayanların ilkokula başlar başlamaz, bir ömür boyu Atatürk, ABD ve üçüncüsü de ABD'nin süt tozu ve balık yağını unutamayacaklarına vurgu yapan Mahmut Esat Güven; “Süt tozu, balık yağı ABD'yi daha çok sevmemiz içindi. Öğretmenlerimiz bize ABD'yi öve öve bitiremiyorlardı. Amerikalılara hayranlık duyuyorduk. Hele ki devlet başkanları John Kennedy öldürüldüğünde, hocamızın acıklı anlatımları karşısında hep birlikte ağladığımızı unutmak mümkün değil. Türkleri çok seven.! Çok merhametli, iyi bir insandı. İçimiz yandı ki ne yandı.. Zaten Atatürk'te bize ABD gibi, Avrupa gibi olmamızı öğütlüyordu. ABD'ye hayranlık uyandıracak filmler, anlatımlar, ABD'ye başarılı öğrencileri taşımaları, TV yayınları kafamızı iyice yıkamış oldu. Aileler geleneksel aile yapısından vazgeçerek ABD'li aileler gibi yaşamak istediler, yüzlerine gözlerine bulaştırdılar, gençlerimiz ABD'nin, batının hippi gençlerini örnek aldılar. Onlar daha fazla rezil kepaze oldular ve halende batı sevdamızdan kurtarabilmiş değiliz.

ABD, yeryüzünde demokrasinin ve insan haklarının en zengini..

O kadarki, insan hakları ve demokrasisi olmayan fakir ülkelere demokrasi ve insan hakları ihraç ediyorlar. Demokrasiyi ihraç ederken, halkın yerine diktatörler ve kurdurdukları terör örgütleriyle birlikte hareket ettiler.. Afganistan, Irak, Suriye, Libya, Yemen...

ABD, sadece dünyadaki mazlum halkların canını yakmakla yetinmedi. Sıkıştığında kendi halkına da kıyabiliyor.

Korona krizinde dahi halkının sağlığından ziyade, ekonomik çıkarlarını ön planda tuttukları açıkça ortadadır. Paran yoksa öl...

Nihayetinde dünya basınında insanların sokaklarda öldüğü ve insanların açlıktan yağmaya başladığı konusunda haberler çıkmıştır.

Düştükleri bu zor durumdan halkın ilgisini başka yönlere çekebilmek içinde, yeniden siyah- beyaz kavgasını körüklemeye başladılar.

Daha dün Amerikalı polisler şüphelendikleri bir zenciyi halkın önünde boğarak öldürdüler. Zencinin . vatandaşlar önünde yalvarmasına rağmen öldürülmesi, aslında memnuniyetsizlik göstermeye başlayan Amerikan halkına bir gözdağıdır. Nihayetinde polisler zenciyi halkın önünde acı bir şekilde boğarken, birkaç kişinin sözlü itirazı dışında ciddi bir itiraz olmamıştır.

Ancak daha sonra kitlesel protestolar başlatılmıştır ki, zaten ABD'nin de istediği budur. İnsanların ekonomik sıkıntılarından doğan memnuniyetsizliklerini perdelemektir...

İlkokul ve sonrası öğretmenlerimize kötü bir şey söylememiz olmaz.

Onlar her şeye rağmen bize çok şey öğrettiler. Ancak bu cani ABD'yi bize sevdirmiş olacaklarına, asıl insan haklarının savunucusu kendi dinimizi sevdirmiş olsalardı çok daha iyi olurdu.”dedi.