Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı kapsamında Genç İstihdamının Desteklenmesi operasyonu kapsamında Kars’ta düzenlenen toplantıda işverenler detaylı şekilde bilgilendirildi ve projenin olanakları anlatıldı. 

Kars Çalışma ve İş Kurumu, şehirde genç istihdamını destekleyip, genç işsizliğini azaltarak daha fazla genci istihdama çekmek ve istihdamda kalmalarını sağlamak amacıyla başlattığı programlarına ara vermeden devam ediyor. Gerçekleştirilen şirket toplantılarının Kars ayağında da Halk Eğitim Merkezi Çok Amaçlı Salonu’nda buluşuldu. Toplantı; projenin teknik destek ekibinin yabancı ve yerli uzmanları, işveren ve şirket temsilcileri, eğitim kurumları ve İŞKUR personelinin katılımı ile gerçekleştirildi. Operasyonun ulaşması gereken sonuçlarından biride, 12 NUTS II bölgesindeki gençler için staj ve işbaşı eğitimini İŞKUR mevzuatına göre yapabilecek işyerleri/şirketler arasında bir ağ oluşturarak staj ve işbaşı eğitimlerine erişim sağlamak olduğu vurgulandı.

Şirket Toplantılarında Staj Rehberinin tanıtımı, şirketlerin proje hakkında ve İŞKUR’un hazırlamakta olduğu veri tabanı hakkında bilgi verilmesi, Staj İşbirliği Belgesi hazırlanması ve şirketler için anket yapılması da düşünüldüğü toplantı da işverenlerin fikirlerine ve sorularına da yer verildi. Böylelikle toplantıya katılan işverenlere staj ve işbaşı eğitim programının yanında işveren toplantısına katılım belgeleri de verilmesi sağlandı.

Toplantının konuğu ise Rehberlik ve Danışmanlık Uzmanı Zeynep Kırhan Yasatekin idi. Yasatekin, “Veri sisteminde eylem planları hazırlanacak ve sizden almış olduğumuz geri bildirimler, anketler ve sonrasında bizim gözlemlerimizle hazırlanan bir eylem planı oluşturulacak. Sonrasında şehir bazında neler yapılması gerektiği sonuçlanacak. Şu an aynı projenin başka bir sürecinde bankalarla ve yatırımcılarla görüşülüyor ve gençler için hibe projeleri oluşturuluyor. Bu gerçekten oldukça büyük bir proje ve yaklaşık 3.5 seneyi kapsıyor. Gençleri iş istihdamının artırılması, iş gücünün geliştirilmesi konularında birden fazla kaynaktan çalışmalar yürütülüyor.” dedi.

Yasatekin ayrıca, “Öncelikle Boşluk Analizi diye bir şey yaptık. Boşluk Analizi nedir? Ben de bunu ilk defa bu projede duydum ve aslında buna ihtiyaç analizi demek daha doğru olabilir. İl bazında şirketlerle görüştük ve ihtiyaçlar, sıkıntılar araştırıldı. Stajyerlerde özellikle sık sık ilgi alanları dışında işler yaptırıldığı yanıtlarıyla karşılaştık. Getir götür işleri, çay servisleri gibi işler yaptıklarını söylediler. Bazı şirketlerde de daha önce hiç işbaşı eğitim imkanlarından yararlanmamıştı. Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK’ün de desteklediği üzere üniversitelerle bir ortaklık anlaşması gerçekleştirdik. Bir arama motoru oluşturuyoruz ve bu sistemlerin yaygınlıkları il bazında her zaman aynı olmuyor. Bu arama motoruyla hem şirketler, hem işçiler bu motor sayesinde arama yapabileceği gibi, şirketler de ilanlar da yayınlayabilecekler. İş Kur bu faydayı birleştirmek adına staj ve işbaşı eğitim konusunda da seçimi İşkur kanadıyla arama motoruyla kullanabilip, hizmetten yararlanılabilecek. Birçok şirketin insan kaynakları departmanı yok, bazen deneyimli yöneticililerimizin yaptığı bu hizmete kariyer danışmanlığı hizmeti veriyor olacak aslında. Bu da gerçekten kolay elde edebilinecek bir imkan değil.” diye konuştu.

İşveren eğitiminin önemine de değinen Yasatekin, “Üniversite eğitimi her şey demek değil, bunu da bir çoğunuz çok iyi biliyorsunuz. Ben üniversite bitirdiğimde her şeyi yapabileceğimi düşünüyordum. Psikolog olduğumda önümdeki herkesi etkileyebilirim diye düşünüyordum ama hayatın öyle olmadığını birkaç ay içerisinde öğrendim. Bu manada her şeyin üniversite olmadığını anlayarak içinde bulunduğumuz kurumun içerisindeki iş üstündeki eğitim, yöneticinizin, iş arkadaşınızın, iş vereninizin verdiği eğitim oldukça önemli. Biz burada bunu görüyoruz ki işverenler bu konuda da pek destek vermiyorlar ve istekli değiller.” şeklinde konuştu.

Yasatekin daha sonra şunları söyledi:

“Projenin amaçlarından bir tanesi potansiyel ve yetenekli çalışanları nasıl değerlendirebiliriz. Eğer bu kişi insan ilişiklisinde iyi, ikna kabiliyeti yüksek o zaman şunu düşünmek gerekiyor neden onu depo da çalışmak durumunda bırakalım. Aslında bu anlamda kişilerin özelliklerinin iyi belirlenerek doğru kişinin doğru işlerde kullanılmasıdır asıl öncelikli hedefimiz. Eğitim hayatı ve iş hayatı arasında bir bağlantı kurulması da gerekiyor. Üniversite öğrencilerimiz genellikle üniversiteyi okuyoruz ama sonu ne olacak bilmiyoruz, kamuya girme dışında fazla bir seçeneğimiz yok, illerde özel sektör bizi çok az istihdam ediyor, maaşlarımız kötü, iş garantimiz yok gibi birçok sorunlarının olduğunu söylüyorlar. Aslında eğitim hayatının sonrasında ne iş yapacaklarını bilmeleri onlar ve çalıştığı yerler için oldukça önemli. Sadece okul ufak bir köşe dönemi ve asıl sonrasında ilk olarak neyi seçiyorsanız o hayatınızı belli ediyor. Üniversitenin bir kısmı bize aslında meslek kazandırmıyor, sadece bölüm kazandırıyor. Biraz da doğru işi seçerek kişinin de bunu deneyip bilme şansı bulması oldukça önemli. Okuyan bir öğrencinin farklı meslek dallarında iş deneyimi edinmesi, görmesi ve bilmesi kendi geleceği için seçim yapmasında büyük bir deneyim olabilir.”