Hiç şüphesiz, İslam tarihinde kutsiyeti ve maneviyatı yüksek birçok gün vardır. Ancak bu günlerin en önemli olanlarından biri de, o tarihte Gadir-i Hum’da Hz. Peygamberin gerçekleştirdiği tebliğidir. Hz. Peygamberin, Allah’ın emir ve buyruğu ile kendisinden sonra risaletine ve velayetine Hz. Ali’yi tayin ederek, o gün, orada hazırda bulunanlara, Hz. Ali’nin İmam olduğunu tebliğ etiği günün yıl dönümü; o gün bugündür, her yıl  Gadir-i Hum Bayramı olarak kutlanmaktadır. Ancak, nasıl ki o dönemde, Hz Peygamberin bu emir ve tebliğine ilk karşı çıkan Emevi Ağaları olmuşsa da, bugün günümüzde yine aynı zihniyetin devamı olan bu din tacirleri, müslümanları  mezhep ayrımına tabi tutarak, İslamı kendi egemenlikleri ve iktidarları için kullandığını görmekteyiz. Eğer Ortadoğu’da kan akıyor ve dünyada İslâmafobi  gittikçe yayılıyorsa, bu ve benzeri iktidarcı ve faydacı, nifak ekici zihniyetlerin uyguladığı politikalardandır. Oysa, islam tarihi ne Şii, ne de Sünni itikadının tek tek sahip çıkacağı bir olay değildir. İslam tarihi bir bütün olarak, tüm müminlerin ortak değeri ve ortak tarihidir. Bu bakımdan, Gadir-i Hum tarihi de, müslümanlar için ortaklaşa sahip çıkılması, kutsal kabul edilmesi ve sahiplenilmesi gereken bir bayram olarak kutlanması esastır. Ben de bu vesile ile Gadir-i Hum Bayramının İslâm’ a ve insanlığa barış ve huzur getirmesini diler, hürmetlerimi sunarım.