1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Dünya Çiftçiler Günü'nde Avukat ve Çiftçi İnan Akgün Alp ile konuştuk...
Dünya Çiftçiler Günü'nde Avukat ve Çiftçi İnan Akgün Alp ile konuştuk...

Dünya Çiftçiler Günü'nde Avukat ve Çiftçi İnan Akgün Alp ile konuştuk...

Avukat ve Çiftçi İnan Akgün Alp, Dünya Çiftçiler Günü'nde sorularımızı yanıtladı...

A+A-

Bugün 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü.

Çiftçiler günü vesilesiyle çiftçilerin durumunu, hukuki ve sosyal sorunlarını ve bu sorunlardan çıkış yollarını aynı zamanda çiftçi de olan Av. İnan Akgün Alp ile konuştuk....

İnan Bey siz hem çiftçi hem hukukçusunuz. Dünya Çiftçiler günü vesilesi ile çiftçilerin hukuki sorunlarını sizinle konuşmayı istedik.

Teşekkür ederim. Bu vesileyle bütün çiftçilerimizin Çiftçiler gününü kutlarım ama bence  kutlanacak bir gün kalmadı.

Neden böyle düşünüyorsunuz? Sizce bugün çiftçilerimizin önemli problemi nedir?

Güney Amerika ve Avrupa  ülkelerinden ithal edilen  danaları , Bulgaristan'dan ve Gürcistan'dan ithal edilen samanla ve  Amerikan firmalarının ürettiği GDO'lu kesif  yemlerle, dört duvar arasına sıkıştırılmış yeni model ahırlarda besleyip, üreticileri de maliyet fiyatının altında satmaya zorlayarak yapılan üretime çiftçilik denemez. Bugün çiftçilerin en önemli sorunu uygulanan yanlış tarımsal üretim modelidir. Uzun vadeli kredi ile üretim yapacağını uman çiftçimiz ağır bir borç yüküne sürüklemiş,  üreticilerimiz Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifi borçları altında yaşamaya mahkum kalmıştır. Bu da beraberinde büyük hukuki sorunları getirmiştir.

Çiftçiler ne gibi hukuki ve sosyal  sorunlar yaşıyor?

Kredi yükü altındaki çiftçilerimiz kredilerin geri dönüşünde sorunlar yaşadıktan sonra haciz kıskacı ile karşı karşıya kaldılar. Hem Kredi'nin teminatı olarak verdikleri gayrimenkullere hem tarımsal üretimde kullandıkları traktörlere haciz konuldu. Bugün Türkiye'de binlerce çiftlik ve traktör icra yoluyla satıştadır. Çiftçiler haciz korkusundan traktörlerini evlerine getirememekte arazide saklamaktadır . Tarlada çalışan traktöre dahi reflektöru olmadığından bahisle trafik cezası kesilmektedir. Üreticimiz kilogram başına ortalama 42 liraya malettiği eti 36 liraya satmaya mecbur bırakılmaktadır. Piyasadaki süt fiyatları Süt Konseyi'nin açıkladığı fiyattan bile daha ucuzdur. Köyden kente göç nedeniyle köylerimiz hızla boşalmakta tarımda çalışan  iş gücü kaybı Afgan ve Suriyeli göçmenlerle telafi edilmeye çalışılmaktadır. Girdi maliyetleri , Akaryakıt , Tohum ve gübre fiyatları nedeniyle tarla sürülemez ekin biçilemez duruma gelmiştir.

Bu sorunlar nasıl çözülebilir?

Sorunların çözümü için kısa orta ve uzun vadeli projeksiyonlar yapmak gereklidir. Hemen çiftçilerin Ziraat Bankası'na ve Tarım Kredi kooperatiflerine olan borçları yeniden yapılandırılmalı borçların faizleri tamamen silinmeli anapara birer yıllık ödemeler halinde en az 10 yıl taksitlendirilmelidir. Hacizler ve icra yoluyla satışlar derhal durdurulmalı çiftçiye verilen gelir destekleri Mazot ve gübre destekleri ilk etapta en az  2 katına çıkarılmalıdır. İthalata dayalı hayvansal üretime son verilmeli, yerli üretim desteklenmeli ,hayvan varlığının arttırılması için damızlık üretimi desteklenmelidir .Küçükbaş hayvancılık teşvik edilmelidir. Meralar ıslah edilmeli, çiftçilerin meradan istifadesi arttırılmalı , göçer hayvancılık yapanların sorunları çözülmelidir.  Gıda güvenliği ve güvencesinin tek temini olan çiftçilerin örgütlediği kooperatif ve birlikler oluşturulmalı ve çiftçi örgütleriyle birlikte gıda pazarlar ağı kurulmalıdır. Yerel pazarların güçlendirilmesi, aile çiftçiliği, yerel tarım, üretim kooperatifleri yerel yönetimlerce desteklenmelidir. Ülkemizde kullanımı gittikçe artan pestisiteler, gübreler ve GDO’lu tohumlar hem doğa tahribatı yaratmakta hem de uluslararası şirketlere bağımlılığı arttırmaktadır. Bu nedenle yerel tohum, gübre ve doğal yöntemlerle verimlilik artışı sağlayacak faaliyetler arttırılmalıdır.

Kırsal kalkınma sadece ekonomik değil sosyal, kültürel ve eğitim alanları da birlikte düşünülerek organize edilmelidir. Bu amaçla kırsal kalkınma kooperatifleri revize edilerek işlerlik kazandırılmalıdır. Ayrıca, tarımsal üreticilerin sayısının azalmasının önüne geçmek amacıyla, bu süreci önemli ölçüde etkileyen taşımalı eğitime son verilerek, köylerde okular yeniden açılmalıdır. Çiftçilerin önemli sorunları arasında yer alan ve yine ithalata bağımlı mazot için KDV oranları sıfırlanmalı ve üretimde gerekli olan makinelerin temin edilmesi için devlet destekli kooperatifler kurularak, bu makineler ekim ve dikim zamanlarında karşılıksız olarak çiftçiye verilmelidir.

Tarım arazileri ve meralar tarım dışı alanlara açılmamalı ve tarımsal üretim için yeterli ölçek meselesi gözetilerek planlanmalıdır.

Tespitlerimiz ve önerileriniz çok kıymetli ama Tarım Bakanı Türk tarımının Avrupa'da birinci sıraya geldiğini söyledi bugün. Ne dersiniz gerçekten birinci sırada mıyız?

Bakın ben bir hukukçuyum ama bu memlekette tarla da sürdüm,  hayvan pazarında alışveriş de yaptım,  besicilik de yaptım, çok açık söylüyorum Tarım Bakanı'nın tarımdan anladığını hiç zannetmiyorum , Sayın bakanın söylediği gibi eğer  Avrupa  birincisi olduysak neden hem hayvanlarımız hem de hayvan yemlerimiz hala Avrupa'dan geliyor?

Değerlendirmeleriniz için teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim bu vesileyle tüm halkımızın hem Ramazan Bayramı'nı hem de çiftçilerimizin Çiftçiler Gününü tebrik ederim.

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.