32 farklı bileşenden oluşan ve Almanların ’Dağ Kaşarı’ olarak nitelendirdiği Kars kaşarı, hayvanlar merada serbest otlarken elde edilen sütlerden yapılan ve hiçbir katkı maddesi içermeyen bir ürün olmasıyla dikkat çekiyor.

2013 yılında Kafkas Üniversitesi ile Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği’nin Kars kaşarının Coğrafi İşaretlenmesi amacıyla verdiği projenin kabul edilmesi Kars’ta sektörle uğraşanlarda sevinç yarattı. Proje sürecini yürüten Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mitat Şahin, üç yıl boyunca titiz bir çalışma yaptıklarını ve projenin başarıyla sonuçlandığını belirtirken, üreticiler de kalitenin artacağını ve Kars kaşarının hak ettiği noktalara taşınacağı için oldukça mutlu.

Projenin hazırlanmasında, bu noktalara getirilmesinde emek veren herkese teşekkür eden kaşar peyniri üreticilerinden Murat Koçak, “Coğrafi işaret için 2014 yılında Türk Patent Enstitüsü’ne başvurulduğunu biliyorduk. Bu anlamda yoğun bir çalışma yürüten emek sahiplerinin mücadelesiyle bir yıl boyunca sürekli TÜBİTAK Marmara Gıda Enstitüsü’nde analiz yaptırıldı ve sonuçlar incelendikten sonra başvuru kabul edildi. Ardından sevindirici haber Resmi Gazetede yayımlandıktan sonra da resmiyet kazandı. Tüm bu çalışmalarda emek sarf eden ve Kars için mücadele eden herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” dedi.

Öte yandan coğrafi işaretlemenin kazanımlarından da bahseden Koçak, “Kars Kaşarı artık her ülkede hangi bölgede üretildiği bilinecek ve görülecektir” diyerek, “Kars Kaşarının 32 farklı bileşenden oluştuğunu ve bu özelliği ile diğer kaşarlardan ayrıldığını bu kaşarın hayvanlar merada iken elde edilen sütlerden yapılır. Almanlar ‘Dağ Kaşarı’ diyor Kars Kaşarı coğrafi işaret alması ve artık bu işaret ile üretilmesi büyük önem taşımaktadır.” ifadelerini kullandı.