1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Bir Nostalji ‘Dala Gamçı’ ve Çevre
Bir Nostalji ‘Dala Gamçı’ ve Çevre

Bir Nostalji ‘Dala Gamçı’ ve Çevre

Tuncer Kırhan'ın kaleminden...

A+A-

Bu sözcüklerden ilki şöyle tanımlanır. Geçmişte kalan güzelliklere olan özlem duygusu ve bu duygunun baskın duruma gelme anlayışı. Tırnak içinde olanı ise hepimizce malum...

Nostalji sözcüğü günümüzde modadan, müziğe, yemekten eğlenceye kadar her şeyde bir rüzgar gibi estiğini düşünürken, bizde ‘Dala gamçı’ üzerine bir nostalji yapalım dedik.

Hepimizin anılarında yer alan faytonlar şimdi turistik bölgelerin nostalji aracı(!) oldu. Büyükada, Abant ve Heybeliada gibi yerler çok şükür fayton pazarı halindedir. Buralara gideniniz olduysa, gördükleriniz karşısında; şaşkınlık içinde kalırsınız.

Çünkü güzelim yollar ve kıyılar b.k kokmaktadır.

Hal böyle olunca da faytonlar nostaljik simgedir derseniz yanlış olur.

Bugün faytonların cirit attığı ve romanlara, şiir ve tuallere konu olan doğa harikası beldeler nostalji adına çekilmez halde iken, kontrolsüz olarak artan faytonlar sayısı Büyük Ada’da üç yüzü aşmıştır. Faytoncuların rant sevdası, insan sağlığının önüne geçerken, insan sağlığı uzmanı olan belediye başkanı da bu çirkinliği kanıksamıştır.

Peki bu sayı yarın kaç olacaktır diye bilen de yoktur. Kargaşa ve kirlilik burada ne ise Abant ve Heybeli de de aynıdır. Fayton nostaljiden çıkıp, aynı şehirden gelen insanların rant kaynağına dönmüştür.

Tıpkı, otomobil artışıyla Türkiye rekoru kıran Ankara’da ilçelerden transfer edilen taksi plakalı araçlarla sayısı sekiz bini bulan taksi kirliği gibi fayton pisliği yaşanmaktadır.

Büyükada ve Abant’ı yönetenler şunu iyi bilmeleri gerekir ki, fayton ulaşım aracı değil, tur atma aracıdır. O zaman, iskele kent arasında belediye tarafından işletmeye alınacak ringler bu işleri uygarca çözebilir. Aksi halde, yaz aylarında artan nüfusa göre fayton sayısı artırılırsa sonuç daha da kötü olacaktır. Dünyanın en küçük ikinci ülkesi Monaco, 40 bine yakın nüfusu,4000 metrelik kordonu ile otomobillere izin vermişken bir tek fayton yoktur. Bizde ise, bir şey ‘yasak’ ise devam edip durur.

İzmir dahil, kentlere veda eden faytonlar, turistik bölgelere toplanınca çevre sorunları da artmıştır.

Çocukluk ve ilk gençlik yıllarımın geçtiği Kars’ta iklim zorluklarına rağmen yaşananlar, ünlü şarkıcı Adamo’nun ‘Kar’da zordur yürümek’ adlı şarkısında olduğu gibi yerini kızaklara devrederken, hemen hepimizin anılarında bir nostalji ile yaşarlar.

Nostalji bu olsa derken, sürücüyü uyarmak için kurgulanan ve yalnız Kars’ta olan ‘Dala Gamçı’ sözcüğü mizahın ta kendisidir. Kamçının ucundan, yada sesinden kurtulmanın lezzetini nasıl unuturuz? Bir kamçı yemeye razı olup birkaç yüz metre yolculuğu hangimiz yapmadık sanki?

O günlerin faytonları da, faytoncuları da farklı idi. Faytonculuk bir aile mesleği olup, babadan oğula geçen, babacan güvenilir insanların işiydi.

Onları rahmetle anarken, sembol olmuş faytoncular üzerine anılar, yaşanmış öyküler, zamanla mizaha dönüşerek günümüze kadar gelmiştir.

Altmışlı yılların başında Kars’ta, faytoncu Salman, Erzurum’da Faytoncu Refik, Iğdır’da Faytoncu Paşa’nın bir nostalji olmuş anıları vardır.

Dilerseniz, Faytoncu Salman ile ilgili bir öykü ile bitirelim. Kars’ta güzel bir yaz günüdür. Faytoncu Salman arkadaşları ile Dere İçinde eğlenecek, sözüm ona balık tutacaklar.

Alışılmış şekilde kebaplar yenir, içkiler içilir, şarkılar türküler okunur. O arada beylik tabancasıyla da atış yaparlar. Hedefi kaçıran tüccar Muharrem’in mermisi, Faytoncu Salman’a isabet eder, mermi yarası ciddi bölgede olduğu için faytonla hastanenin yolunu tutarlar. Polis ifadesi falan derken, iki bin lira karşılığında davacı olunmaz, sulh ile dönerler.

Olayın yankısı kısa zamanda büyür, Faytoncu Salman’ın arkadaşı, meslektaşı Garakiseli Evdil, iki bin lira işini kıskanırken, onun yerinde olmak ister.

Fayton pazarının orta yerinde; ‘eye, bizde o şans mı var, ele gıymetli bir bir kurşun da bize değseydi, mende bu kaftar atı değişerdim.’ der.

Şimdilerde ne o faytonlar kaldı, nede Faytoncu Salmanlar.

Kars’taki fayton pazarının hali nasıl yürekler acısı halde ise, öteki şehirlerimizdeki kirlilikte aynıdır.

Dileriz, düzelmesi için, bir gün birileri bir yerden başlar. 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.