Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İl Binası önünde toplanan kalabalığa seslenen BDP heyeti, çözüm süreci, İmralı ve AK Parti Hükümeti’nin tutumları hakkında açıklamalarda bulundular. Konuşmalarını yer yer Türkçe, yer yer de Kürt’çe yapan Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, BDP Eş Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan, BDP Gurup Başkan vekili Pervin Buldan’ın ardından Ağrı Milletvekili Halil Aksoy kalabalığı Kürtçe selamladı.

BDP İlçe Belediye Başkanlarının da aralarında bulunduğu vatandaşlara ilk olarak BDP Kars Mülkiye Birtane seslendi. Birtane 4 Mayıs Dersim Olay’ının yıl dönümüne vurgu yaparak, “Bugün bizler yeni başlatılan süreçle ilgili 74 merkezde başlatmış olduğumuz halkımızla paylaşım toplantılarını başlatıyoruz. Bugün 4 Mayıs Dersim katliamının yıl dönümü. Laç deresinde katledilen binlerce insanımız, bebeklerimiz, annelerimiz bunları anmadan yâd etmeden geçemeyeceğiz. İki gün sonra haksızlığa direnen mücadele veren Deniz Gezmiş’lerin yıl dönümüdür bugün. Osmanlı İmparatorluğundan başlamak üzere Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan sonra Kürt halkı hak ve mücadelesi için başkaldırdı, isyan etti. Bugün halkımızın kendi hakkını alma mücadelesi belli bir yere aşamaya gelmiştir. 14 yıl boyunca İmralı’da tek kişilik cezaevinde direnen Sayın Abdullah Öcalan’a Türkiye Cumhuriyeti müzakerelere görüşmelere başlamış. Biliyoruz birçok bedel ödedik ama hiçbir kazanımda bedelsiz olmaz. Bugün biz burada eğer toplanmışsak verdiğiniz destekle buradayız. Bu mücadele sadece Kürt halkının özgürlüğünü elde etme mücadelesi değildir. Bu ilde Kürt’ü, Türk’ü, Çerkez’i, Azeri’siyle birçok halk beraber yaşamaktadır. Birçok halk beraber yaşamaktadır. Tümünün gasp edilmiş hakları elinden alınmış bunun için mücadele veriyoruz. Ortadoğu halklarının hakkı için mücadele verdik. Ve bu mücadelemiz bitmedi, eğer bugün kafamızda olan soru işaretleri varsa ki gerilla çıkacak, bundan sonra ne olacak. Mücadelenin bir kısmı tamamlanmış asıl bundan sonraki mücadelenin bizim omzumuzda olduğunun bilincinde olduğunu farkında olmalıyız. Eğer her alanda gençler, kadınlar kendi örgüt yapılarını oluşturup bu sürece destek verirlerse bu gasp edilmiş bize fazla görülen doğal haklarımız teker teker elde edilmiş olacaktır.” ifadelerini kullandı.

“DAHA GÜZEL BİR TÜRKİYE İÇİN HERKES OMUZ VERMELİ!”

Daha güzel bir Türkiye için bu sürece herkesin destek olması gerektiğinin hatırlatmasını yapan eski DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise, “Türkiye yeni bir sürece girdi. 100 yıllık Kürtleri ve diğer etnik grupları baskı altında tutan bir yapılanma kalmadı. Orta doğu ve Türkiye yeniden şekilleniyor. Bu şekillenme evresinde Kürtlere yeni görev ve sorumluluklar düşüyor. Ya daha özgür demokratik bir Orta doğu Türkiye yaratacağız. Ya da 100 yıldır yaşamış olduğumuz baskı, zulüm politikalarıyla birlikte yaşamak zorunda kalacağız. İyi bir Türkiye, güzel bir Türkiye istiyorsak hepimiz Türk, Kürt, Azeri, Terekeme bütün herkes bu sürece kol verip, destek verip, demokratik yaşanır bir Türkiye yaratmak zorundayız. Benim buna inancım tamdır. Sayın Öcalan’ın başlatmış olduğu Kürt sorunun demokratik ve barışçı çözümüne yönelik süreci hep birlikte destekliyoruz. Desteklemek zorundayız, Türkiye ve Orta Doğu’da bunu yapmak bu süreci desteklemek zorundayız. Eminim umuyorum ki 10 yıl sonra Azeri’si, Türk’ü, Kürt’ü, Alevi’si, Sünni’si, Arap’ı hep beraber demokratik bir şekilde yaşayacağız. Ne analar ağlayacak, ne de insanlar kimliklerinden dolayı dışlanacak, ayıplanacaktır. Hepimize düşen sorumluluk büyüktür. Bu mücadelenizde hepinize başarılar diliyorum.” şeklinde konuştu.

“ÖCALAN’DAN KARS’A SELAM GETİRDİM”

BDP Gurup Başkan vekili Pervin Buldan da şunları söyledi:

“Kars halkı hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum hepiniz hoş geldiniz sefa getirdiniz. Öncelikle Sayın Öcalan’ın Kars halkına selamını getirdim. Kars’ta olan, Azeri’si, Kürt’ü, Türk’ü herkese saygı selamları var, şükranlarını sunuyor. Sayın Öcalan Kars’a gelen bir insan biz ümit ediyor ve umuyoruz ki Sayın Öcalan özgürlüğüne kavuştuktan sonra ilk ziyaretini yine Kars’a yapsın. Değerli halkımız önemli bir sürece girdik, tarihi bir süreç yaşıyoruz. Herkes bu süreci farklı bir şekilde anlamlandırıyor, isimlendiriyor. Ama adını ne koyarsak koyalım ister barış süreci diyelim ister çözüm süreci diyelim isterse tarihi bir süreç ama önemli bir süreç olduğunu hepimizin bilmesi gerekir. Önemli bir süreç diyoruz çünkü 40 yıllık çatışmalı bir sürecin bittiği, silahların sustuğu, fikir ve düşüncelerin konuşulduğu, tıkanan siyasetin açılacağı, o yolların açılacağı bir sürece gireceğiz. Bu sürece girerken tabi yaşanan zulmü, çekilen bedelleri, asla unutulmayacağını da ifade ediyoruz. Biz bu coğrafyada yaşayan bir halk olarak geçmişte yaşanan birçok faili meçhulleri, binlerce köy yakmalarını, işkenceler, zulümleri asla unutmadık unutmayacağız ve o süreçte yaşananları unutmamak için de mücadelemizi devam ettireceğiz.”

BU SÜREÇ ÖCALAN’IN SÜRECE MÜDAHALE ETMESİYLE BAŞLADI!

“Bu süreç 6 ay öncesinden başlayan bir süreçtir.” diyen Pervin Buldan, “Bu süreç Sayın Öcalan’ın müdahalesiyle başlayan bir süreçtir. Bu sürecin savaş sürecinin artık bu coğrafyaya Türkiye’ye bir şey kazandırmadığını silahlı mücadelenin bitmesi gerektiğini, insanların artık yaşamını yitirmemesi gerektiğini, çekilen acıların dökülen gözyaşlarının bitmesi gerektiğini Öcalan bizzat ifade etmiştir. Bununla birlikte de bu süreci başlatmıştır. Aslında 21 Mart Amed nevrozunda okunan Sayın Öcalan’ın bizzat kendi kalemiyle yazdığı ve nevrozda okunan manifesto niteliğindeki o mektupta her şey çok açık bir şekilde ifade edilmektedir. Mektupta şu ifade ediliyor. ‘40 yıllık çatışmalı süreç bitmiş, yeni bir sürece girilmiştir. Bu süreçte artık silahlar değil fikir ve düşünceler konuşulacaktır.’ ama o mektupta asıl önemli olan not: ‘Bu bir son değil yeni bir başlangıçtır’ cümlesidir. Bu bizim mücadele tarihimizin bir başlangıcıdır. Çünkü yüzyıllık bir meseleden bahsediyoruz. 40 yıllık ve daha öncesinde var olan bir çatışma sürecinden bahsediyoruz. Kürt halkının dilinin kimliğinin ve kültürünün inkar edildiği bunun için ödenen bedellerin çekilen çilelerin dökülen gözyaşlarının olduğu bir süreçten bahsediyoruz. Bu bir son değil başlangıç dedik dolayısıyla geçmişi de göz önüne alarak taleplerimizi yaşamın her alanında bulunduğumuz her yerde her platform da dikkate alarak bunu haykırarak bunun mücadelesini vermek gerekiyor. AK parti hükümeti değişmemiştir arkadaşlar onu değiştirecek olan bizim mücadelemizdir. Biz mücadelemizle hükümetten, Ak partiden, iktidardan, devletten sistemden taleplerimizi almak zorundayız.” dedi.

Heyet Kars ziyareti ardından Kağızman ve Digor ilçelerine giderek ilçedeki BDP’lilerle bir araya geldiler.