
Başbuğ'un Hakka Yürüyüş Günü
Oktay AKTAŞ'ın kaleminden Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş...
İnsanlar doğar yaşar ve ölürler, ama yaşarken ve yaşadığı dönmelerde, yaşama yaşadığı döneme damgasını vurabilmesi toplumlar, tarafından taktir edilmesi çok önemlidir. Doğmak ölmek içindir” Dünya’ya gelen her can ve canlı, elbette ölümü tadacaktır. Alpaslan Türkeş’in Türkiye’de Türk milliyetçiliğin dokdirnnel bir sisteme ve siyasi sisteme yaratması ve yaşatmasıdır.
Türk İslam Ülküsüne bağlı iki milyonu aşan Türk milliyetçileri ve Türk, milletinin, mensupları, Ankara’nın o dondurucu soğuğa rağmen yağan kar’lı havaya ve durmadan yağan kar’a rağmen, Başbuğun cenaze namazına büyük bir sabırla ve inançla katılımları bir destan güze ligindedir.
Türkeşin cenazesindeki büyük kalabalığın Türkiye deki başka hiçbir cenazesinde, mitingde de ve gösteri yürüyüşlerinde dahi görülmedi.
bir yandan kökündeki geleneğine dönmek: öbür yandan Türk Milleti’nin bugünkü sorunlarını dünküden çok farklı olduğunu ve bunlara milliyetçi bir bakış gerektiğini bunun için hayatı boyunca mücadelesini vermiştir.
Milliyetçilik, her şeyden önce, toplumsal bir dinamiğin yapı taşlarıdır. Başbuğ’a göre Türkiye’nin sorunlarını iyi görmek, ona göre gerçekçi ve pratik çözümler önemlidir. Bu da ancak sosyal bilimlerle mümkün olur derdi.
Başbuğ Türkeş Türkiye içinde ve dışında, Türk Dünyası da Türklük Ailesi’nin reisi idi. Bundan dolayı gerek Azerbaycan da gerek diğer Türk cumhuriyetlerinde de ve Türk topluluklarında resmileri milli liderlerle beraber duvarlarda asılan liderdi.
Sovyetlerin milliyetler politikasını parçalayan bir mücadele adamıydı Türkeş yıllardır. Sovyetlerin baskısı altındaki Türk’lere Türk olmadıkları konusunda maruz kalan ve kardeş soydaşlarımızın ve bu ülkelerin 1980 li yılların sonunda bu yanlışı daha iyi anlar hale geldiler.
Dünya Bloklaşırken, globalleşmeyi tartışırken, kimsenin Türk Dünyasının kültürel, sosyal ve ekonomik işbirliğinden kuşku duymaması gerektiğini haykıran ve bunu hemen hemen her Türk Devletleri ve Toplulukları dostluk, kardeşlik, ve işbirliği kurultaylarında dile getiren yine tek lider Türkeş’ti.
Son dönemlerde büyük ilgi görmesi büyük ölçüde Türk milliyetçiliğin olmasa olmazı olan Türk kimliğine sahip çıkmasın dan, etnik ve mezhep tuzaklarına karşı Türk milletini ve toplumumuzu, uyarması, ve milli birliğimizi, ve bütünlüğümüz, konusundaki tavizsiz, ve hassas, tutumundan kaynaklanmaktadır.
Türkiye ve Türk Dünyası ciddi, kararlı, mutabakat arayan milli menfaati hep ön plan’a çıkaran büyük bir devlet adamıdır. Türkeş gerçek ve katıksız bir dava adamıydı. Milliyetçi ülkücüler, bu yüzden o na Başbuğ dedi. Hiçbir zaman yılmadı, yıkılmadı, onu kötüleyenler her türlü ahlaksız iftirayı atanlar ve vuranlar her darbe, de Başbuğun daha da güçlenerek çıkmıştır. Ve geçmişte savunduklarından hiçbir zaman vazgeçmedi. Hep aynı ideli ayni fikirlerinden taviz vermeyerek geleceğe doğru ve emin adımlarla yürüdü.
Her geçen zaman, Türkeş’in Hakanlılığını gösterdi, 1944 de ve de 1980 de tutuklanmasına yol açan fikirleri bugün de hepimizin övünç kaynağımızdır. Artık Turancılık suçlamaları yok. Artık bugün herkes Türk Dünyası ile ilişkileri geliştirmek için bir birleriyle yarışıyorlar.
Bugün bütün Türkiye’yi kuşatanlar değişim heveslisinin milletimizden ne alıp ne vereceğini belli olanlara karşı. En sağlam hesabını yapanlar milliyetçi ülkücüler ve Alpaslan Türkeş’tir. İnsanımızı Batıya kul etme şekli olarak ifade edilen faaliyetlerin takipçisi yine Türk milliyetçileridir. Ve Türk’ü boyun eğmekten kurtaracak, gözündeki yaşı silecek, ve hep gülmesi sevinmesi için hem yüceltecek hem de mutlu olacak dik duruşun sahibi milliyetçi ülkücü akıllı fikirli gönlünden inanan sevgisi olan ve o insanların kalemlerinden çıkan vatan ve millet sevgisi ille çıkılmıştır.
Allah için milletini ve vatanını sevmek, en samimi yaşantısı olan milliyetçi ülkücüler, Türk milleti bugün bizlerin direncine ve kararlığına dik duruşuna ihtiyaç vardır. Bilinmelidir ki, milliyetçi ülkücü olmak bir şeref, hem de bir sorumluluk şuuru ve mesuliyettir.
Bugün Türkiye Cumhuriyet tarihimizde gerçek sorumluluğu taşıyan devlet adamı ve liderlere daha fazla ihtiyacımız vardır.
Bilhassa Türk milletini Türklük gurur ve şuuruna, ve İslam Ahlak ve faziletine, yoksulukla savaşa, adaletli, kısaca hak yolu, hakikat yolu çağırıyoruz, diyen Başbuğ gibi devlet adamlarına, ülkücü gençliğe, hepiniz birer Türk Bayrağımızsınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin, yere düşürmeyin” diyen ülkücü hareketin Başbuğu Alpaslan Türkeş’tir.
İnsanlar, yoksulluğa, açlığa, susuzluğa tahammül edebilir, fakat adaletsizliğe, hor görülmeye, aşağılanmaya asla musade ve müsamaha etmezler diyen büyük siyaset ve devlet adamı Başbuğ Alpaslan Türkeş’tir.
Vatan sağ olsun Türk milletinin başı sağ olsun. Ruhun şad olsun.
"Ne Mutlu Türküm Diyene
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.