
Azerbaycanlıların Soykırımı Günü
‘31 Mart’, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev tarafından 26 Mart 1998 tarihli Fermanı ile Azerbaycanlıların Soykırımı Günü olarak ilan edildi.
Azerbaycan Kars Başkonsolosu Ayhan Süleymanoğlu, bu Fermanın, XX. yüzyılda Azerbaycan Türk halkına yönelik soykırım cinayetlerinin bu günkü ve gelecek nesiller üzerinde milli hafızanın oluşturulması ve tüm dünyada bu faciaya siyasi ve hukuki kıymet verilmesi açısından çok önemli bir belge olduğunu söyledi.
Başkonsolos Süleymanoğlu ’31 Mart’ın Azerbaycan Türkleri için çok önemli ve hatırlanması gereken bir gün olduğuna dikkat çekerek yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Süleymenoğlu, son iki yüz yılda Ermeni milliyetçilerinin ve Onlаrın hаvаdаrlаrının Azerbaycanlılara karşı maksatlı soykırım ve sürgün siyasetinin Azerbaycan halkının kan hafızasında hiç zaman unutulmayacak, ağrılı sayfalar olarak hatırlandığını ve daima da hatırlanacağını söyledi.
Azeri halkının bаşınа getirilen musibetlerin tarihte derin izler bıraktığını belirten Süleymanoğlu: “Rusya ile İran аrаsındа 1813 tarihinde Gülüstаn ve 1928’de de Türkmençay’da imzalanan anlaşmaların ardından Ermenilerin Аzerbаусаn’a göç ettirilerek yerleştirilmeye başlandı. Dış ülkelerden оn binlerce Ermeni göç ettirilerek tarihi Azerbaycan toprakları olan İrevan Nahçıvan, ve Karabağ vilayetlerine ve diğer bölgelere уеrleştirilmiştir. 1828-1830 yıllarında Azerbaycan tорrаklаrınа İran’dan 40 bin, Türkiye’den ise 84 bin Ermeni göçürülmüştür. Böylece bölge halkının etnik yapısın maksatlı bir şekilde Ermenilerin menfaati ve çıkarı doğrultusunda değiştirilmiştir.” Dedi.
KARABAĞ VE ZENGEZUR’A ERMENİLERİN YERLEŞTİRİLMESİ SONUCU BÖLGEDE DEMOGRAFİK YAPI BOZULDU
Tarihi Azerbaycan toprakları olan Karabağ ve Zengezur’a XIX. Yüzyılın başından başlayarak Ermenilerin yerleştirilmesi soncu bölgede demografik yapının zorla değiştirildiğini de belirten Başkonsolos Süleymanoğlu, açıklamasında ayrıca şu tarihi bilgileri aktardı:
“1905 - 1918 yılları arasında Azerbaycan halkını korkutmak ve öz topraklarından kovmak amacı güden kitlesel katliamlar, 1920’li yıllarda Zengezur’un Ermenistan’a verilmesi, 1948- 1953 yıllarında yüz binlerce Azerbаусаnlının şimdiki Ermenistan arazisindeki ezeli уurtlаrındаn zorla göç ettirilmesi halkımıza karşı ermeni tecavüzünün kanlı sayfalarındandır. Önceki yüzyıldan önce halkımıza karşı yürütülen bu menfur siyaset neticesinde Azerbaycanlılar ezeli tоrраklаrı olan İrevan, Göyçe ve Zengezur’u yitirmişler. Yirminci yüzyılın sonunda ise Ermeni işğalcıları dış ülkelerinde yardımıyla Dağlık Karabağ’ı ve etrafındaki yedi il olan Laçın, Kelbecer, Ağdam, Füzuli, Zengilan, Kubadlı ve Cebrayıl’ı zapt etmişlerdir.
AZERBAYCAN HALKI, KİTLESEL BİR ŞEKİLDE İNSANLIK DIŞI SÜRGÜNE TABİ TUTULDU
Sadece önceki asırda Azerbaycan ahalisi dört defa 1905-1907, 1918-1920, 1948-1953, 1988-1993 yıllarında Ermeni milliyetçileri tarafından insan hak ve özgürlüklerinin kitlesel biçimde ihlaline, gayri-insani, insan liyakatini alçaltan hareketlerle takip olunan etnik temizlemeye ve sürgüne maruz kalmıştır.
Ermeniler tarafından 1918 yılında halkımıza karşı zaman zaman yapılan Mart katliamları da en dehşetli soykırım siyasetinin Azerbaycan tarihine kanla yazılmıştır. Ermeni Taşnakları üç gün içerisinde Başkant Bakü’de 12 bin Azerbаусаnlının hayatına son vermiş yaşlıları, kаdınlаrı ve çocukları acımasızca katletmiş ve kıymetli tarihi abideleri yerle bir etmişleridir. Kuba’da, Haçmaz’da, Şamahı’da, Lenkeran’da ve diğer bölgelerde de bu tür facialar da yapmışlardır.
1918-1920 yıllarında Аzerbаусаn’ın yüzlerle şehir ve köyü, о cümleden Kаrаbаğ’ın dağlık ve dağ eteği hissesinde Azerbаусаnlılаrın yaşadığı 150’ye уаkın köy harabeye çevrilmiş, 50 binden fazla soydaşımız katledilmiştir.
SOVYETLER KURULDUKTAN SONRA DAĞLIK KARABAĞ’IN ERMENİSTAN’A KATILMASINA KARAR VERİLDİ
Sovyet hâkimiyeti kurulduktan üç yıl sonra, Dağlık Karabağ’ın Ermenistan sınırlarına katılmasına karar verildi. Bu kararın uyandırdığı hoşnutsuzluk nedeniyle, ertesi gün Stalin’in de katıldığı bir toplantıda iptal edildi. Ancak aynı gün, yani 5 Temmuz 1923 tarihinde, Dağlık Karabağ’ın statüsü değiştirilerek, Azerbaycan sınırları içerisinde kalmak kaydıyla, özerk bölge haline getirildi. Ermenistan, elde ettiği toprakları etnik açıdan arındırma fırsatını II. Dünya Savaşı’ndan sonra yakaladı. Ermeni diasporasının da desteğiyle, 23 Aralık 1947 tarihinde SSCB Bakanlar Kurulu’ndan ‘Ermenistan, SSC’den Azerbaycanlı halkının Azerbaycan SSC’nin Kür-Araz Ovalığına Göç Ettirilmesi’ hakkında bir karar çıkartıldı. O zamanlar Göyçe, Ağbaba ve Zengezur gibi bölgelerde Türkler nüfusun yüzde 90’ını teşkil ediyorlardı. Bu ise, dönemin Sovyet politikası açısından riskli bir durumdu. Moskova, bunun için Ermenilerin isteklerine sıcak baktı, hatta destekledi.
Diğer yandan Ermeniler, Moskova’nın desteği ile 1948’den 1953 yılına kadar geçen sürede 200 binden fazla Azerbaycanlıyı öz topraklarından koparıp Azerbaycan’a göç ettirterek bugünkü Ermenistan’ı, Türklerin azınlık olarak yaşadıkları bir bölge haline getirdiler. Bu arada Ermenistan’ın, SSCB merkez yönetiminin verdiği bu karardan özellikle stratejik bölgelerdeki Azerbaycan Türklerini boşaltmak biçiminde yararlandığı dikkat çekmektedir. Bu bağlamda, özellikle Türklerin ekonomik, sosyal ve kültürel yönden güçlü oldukları yerler boşaltıldı. Bunun en somut olanı da başkent Erivan’dan Türklerin sürgün edilmesiydi. Türklerin boşalttığı yerlerin adları da hemen değiştirilmeye başlandı.
MİHAİL GORBAÇOV DÖNEMİ
Ermenistan’ın, Azerbaycan’ın Türklerden tamamıyla temizlenme süreci ise Mihail Gorbaçov’un SSCB Komünist Partisi Genel Sekreterliğine gelmesi ile tamamlandı. Ermenistan’ın 170 ayrı yerleşim yerinde yaşayan 250 bin civarında Türk, 1988 Kasım ayının 20’sinden itibaren 15 gün içerisinde yüzyıllardır yaşadıkları topraklardan, planlı bir şekilde ve zorla sürgün edildiler. Bu son olay, bugünkü Dağlık Karabağ ve “Kaçkın-Mecburi Göçkün” olgusunun ana sebeplerinden biriydi. Çünkü bugünün ilk kaçkınları, Ermenistan’dan sürgün edilenlerdi. Öte yandan Ermeniler, Dağlık Karabağ’ı Azerbaycan Türklerden boşaltma faaliyetlerini hızlandırdılar. Buna direnen halkla Ermeni silahlı birlikleri arasında sıcak çatışmalar başladı. Sovyetler Birliği’nin 1991 yılı sonlarında dağılması ile çatışmalar iyice alevlendi.
Ermeni şoven milliyetçilerinin halkımıza karşı tecavüzü halen devam etmektedir. Siyasi-ideolojik tahribat ve dezenformasyon alanında zengin tecrübeye sahip Ermeni milliyetçi ideologları ve yurt dışındaki Ermeni lobisi ülkemize ve halkımıza karşı garezli ve hileli yöntemleri kullanarak dünya halklarını şaşırmağa, XX. yüzyılda yaptıkları katil ve işgalleri unutturmağa çalışıyorlar.
31 Mart - Soykırım Kurbanlarını Anma Günü’de Azerbaycan’da soykırım kurbanlarının hatırasını ihtiramla yad ederken, 1918 yılında halkımızı faciadan, mahvolmaktan kurtarmış Osmanlı-Türk ordusu timsalinde tüm Anadolu Türk halkına minnettarlığımı bildiriyor, Azerbaycan topraklarında canlarını feda etmiş Mehmetçiklere Yüce Tanrı’dan rahmet diliyorum.”
-KHA-
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.