Adıgüzel, yaptığı açıklamada; “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi: "Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimiz, kederi bizim kederimizdir." 26 Şubat 1992 yılında Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ Bölgesi’nin Hocalı Kasabasında yaşanan insanlık dışı katliamların neticesinde, Rusya destekli Ermeniler Azerbaycan’a ait olan Dağlık Karabağ’ı çağ dışı bir barbarlıkla, vandallıkla, alçaklıkla yüzlerce kadın, erkek, çocuk, yaşlı demeden katlederek işgal etmiştir. O günden şimdiye kadar sınır hattında çatışmalar devam etmiş ve nihayetinde birkaç gün önce yine Ermenistan eski alışkanlıklarından vazgeçmeyerek kahpece, şerefsizce sınır bölgesinde ki Azerbaycanlı sivilleri hedef alarak onlarca Azerbaycanlı kardeşlerimizi şehit etmişlerdir” dedi.

Adıgüzel, açıklamasında şunları söyledi: “ Azerbaycan Türklerinin bağımsızlık ateşini yakan Mehmet Emin Resulzade’nin “Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez!” O yükselen bayrak Ermeni işgalindeki Dağlık Karabağ’da, İran işgalindeki Güney Azerbaycan’da tekrar dalgalanacaktır. İnancımız odur ki, 21. Asır Türk asrı olacaktır. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’in de ifadeleriyle: Artık her şey meydandadır. Güney Kafkasya'da istikrarsızlığın, ilkelliğin, işgal ve istila politikalarının ağırlık merkezi Erivan yönetimidir. Temmuz ayında, Azerbaycan-Ermenistan devlet sınırının Tovuz istikametinde yaşanan çatışmaların tekrar başlaması hem Türkiye hem de Azerbaycan açısından milli güvenlik tehdididir. Ermenistan saldırganlığı insani, vicdani ve hukuki bütün ilke ve esaslara aykırıdır. Özellikle ülkemizin çevresini saran karanlık senaryoların son zamanlarda şiddetlendiği, bununla da kalmayıp vahim bir cepheleşmeye ve sertleşmeye doğru mesafe aldığı görülmektedir. Türk milletine karşı düşmanlık besleyen muhasım odakların Kafkasya'dan Orta Doğu'ya, Akdeniz'den Balkanlar'a kadar sürekli kriz çıkarmak ve kaos üretmek maksadıyla faaliyet halinde oldukları anlaşılmaktadır. Ermenistan'ın alçak saldırısını Akdeniz ve Ege'de oynanan şirret oyunlardan, Libya, Suriye ve Irak'ta sahnelenen emperyalist projelerden ayrı düşünmek, ayrı değerlendirmek geldiğimiz bu aşamada imkânsızdır. Türk düşmanlarının farklı coğrafyalarda husumet nöbetine girdiği ortadadır. Türkiye’nin Turan’a açılan kapısı Kars’tan Ermenistan’a sesleniyorum! Azerbaycan yalnız değildir. Bir gece ansızın Erivan da Türk Bayrağının dalgalanmasını istemiyorsanız işgal ettiğiniz Azerbaycan topraklarını hemen terk edin. Yoksa sonuçları çok ağır olacaktır. “Tek millet, iki devlet” söyleminin bir sözden ibaret olmadığını göreceksiniz.  Ermeni çeteleri tarafından şehit edilen Azerbaycanlı kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Karabağ Türk'ündür, Türk vatanıdır. Hiç kimse bu muhkem ve müstesna gerçeği değiştiremeyecektir. Yegâne gayesi Türk düşmanlığı olan Ermenistan'ın ve kiralık silahlı unsurlarının Türk milleti karşısında tutunma ihtimali yoktur. Kanımızla, canımızla, varlığımızla Azerbaycan'ın yanındayız. Bütün müstevli odakları tekraren uyarıyoruz, Türk milletinin sabrını test etme yanlışına hiç kimse tevessül etmemelidir. Nitekim sonuçları hem acıklı hem de ağır olacaktır.”