1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Av. Ayşegül POLAT'ın kaleminden : Çeklere Konulabilecek Kayıt ve Şartlar
Av. Ayşegül POLAT'ın kaleminden : Çeklere Konulabilecek Kayıt ve Şartlar

Av. Ayşegül POLAT'ın kaleminden : Çeklere Konulabilecek Kayıt ve Şartlar

Av. Ayşegül POLAT

A+A-

Hukuk; gündelik yaşamımızın, ticari ilişkilerimizin ve iş hayatımızın, kurum ve kuruluşlarla olan münasebetimizin merkezinde bulunan ve bu ilişkilerin temel işleyiş biçimini oluşturan bir kurum olmasına rağmen ülkemizde -özellikle de bölgemizde-hukuk okuryazarlığının eksikliği ve temel bilgi ve kavramların bilinmemesi, hemen her alanda hak kaybına sebebiyet vermektedir. Bu yaşanılan hak kayıplarını bir nebze olsun azaltabilmek ve asgari düzeyde hukuk bilgisinin kentimiz insanına ulaşmasını sağlayabilmek adına bu hafta itibariyle her hafta, gündelik hayatımızda bizlere yardımcı olup rehberlik edebilecek bir hukuki konu veya sorun üzerine bilgi, deneyim ve güncel gelişmeleri sizlerle paylaşıyor olacağız. İlk yazımızda sizlere, ticari hayatımızda sıklıkla kullandığımız bir kıymetli evrak olan Çeklere konulabilecek kayıt ve şartlar ile ilgili aktarım yapacağız.

İlk olarak belirtmek gerekecek ki; çek kanunen emre yazılı bir kıymetli evraktır. Emre yazılı çekler, üzerlerine yapılacak ciro işlemi ve senedin teslimi yolu ile kolayca devredilebilirler. Bu sebeple en çok tercih edilen çek türüdür. Elinizde “Emre yazılı” kaydıyla veya bu kayıt olmadan belirli bir kişiye ödenmek üzere düzenlenen bir çek varsa bu emre yazılıdır. Çeklerde lehdarın gösterilmesi zorunlu değilse de emre yazılı bir çek düzenlemek isteyen keşideci, lehdarın ismini belirtmelidir. Lehdarın isminin gösterilmediği çekler hamiline yazılı çek hükmünde sayılırlar. Çekte lehdarı belirtmemiş olmamız çek vasfını yitirmesine sebebiyet vermeyecektir.

Lehdar ve cirantaların çekin “ciro edilemez” kaydı ile yasakladıkları durumlarda çek nama yazılı senet haline gelmez. Senet yine ciro edilebilir. Bu yasağı koyan lehdar ve cirantanın çekin tamamen veya kısmen ödenmemesinden dolayı sorumluluğu devam eder. Lehdarın ve cirantaların bu sorumluluklarını “çekin tamamen veya kısmen ödenmemesinden dolayı hiçbir sorumluluğu olmayacaktır” şeklinde bir kayıtla ortadan kaldırdıkları durumlarda ise ciro ettikleri kişi dahil hiçbir kişiye karşı sorumlulukları kalmaz.

Senet metin ve şeklinden hamili kim ise o kişinin hak sahibi sayılacağı anlaşılan senetler hamiline yazılıdır. Hamiline yazılı çeklerin devri için sadece çekin zilyetliğinin geçirilmesi yeterlidir. Hamiline çek defteri yaprağını kullanmadan, hamiline çek düzenleyen kişi bu aykırılığı içeren herbir çekle ilgili olarak idari para cezası ile cezalandırılır.

Çizgili çek keşidecisi, çeklerin olur olmaz kişilere ödenmemesinin yanında keşidecinin veya hamilin, muhatap bankaya önceden bildirdiği kişilere de ödenmesinin sağlayabilir. Çizgili çek, çekin ön yüzüne birbirine paralel iki çizgi çizilerek düzenlenir. Çizgili çek ile ilgili yükümlülüklere uymayan banka doğacak olan zarardan kusurlu olmasa bile sorumlu olur. Bu sorumluluk çek bedeli ile sınırlıdır.

Hesaba geçirilmek üzere “mahsup çeki” düzenlenerek çek bedelinin hamiline nakden ödenmesi yasaklanabilir. Çekin ön yüzüne keşideci veya hamil tarafından “hesaba geçirilecektir”, “bu bir mahsup çekidir” şeklinde bir kaydın yazılması gerekmektedir ve kaydı koyan kişi tarafından imzalanmalıdır. Bu kaydın sonradan çizilmesi veya silinmesi söz konusu olamaz. Bu kayda uyulmayarak çekin, hamiline muhatap banka tarafından nakden ödenmesi halinde ödeme geçerlidir. Fakat doğacak olan zarardan muhatap banka, keşideci ve cirantalara karşı sorumludur.

Çekin müracaat borçlularından keşideci ve avalistler çek üzerine bir kayıt koyarak sorumlulukarını bertaraf edemezler. Çekin tamamen veya kısmen ödenmemesi halinde, kambiyo senedine özgü takip usulü ile çekin keşidecisine yada müracaat borçlularına karşı takip başlatılabilir. Hamilin bu takibi yapabilmesi için çekini ibraz süresi içinde muhatap bankaya ibraz etmesi ve çek bedelinin tamemen veya kısmen tahsil edemediğini yine süresi içinde tespit ettirmesi gerekmektedir. Çeke dayalı takiplerde keşidecinin veya müracaat borçlusunun yerleşim yeri icra dairesi yetkili olacağı gibi muhatap bankanın şubesinin bulunduğu yer icra dairesi  de yetkili olur. Yetki sözleşmesinin çekin keşidecisi ile lehdarı arasında yapılması, yetki kaydının ise çek üzerine keşideci tarafından konulması gerekir. Yetki sözleşmesinin yapılmadığı durumlarda, bu sözleşmenin yine keşideci ile senedi devralan ciranta arasında yapılması mümkündür.

Çekte yazılı bedelin ödenmemesi, kısmen veya tamamen aval ile teminat altına alınabilir. Aval, üçüncü kişi veya çek üzerinde imzası bulunan bir kişi tarafından da verilebilir. Aval verilebilmesi için çekin ön veya arka yüzüne yada alonj üzerine aval şerhi yazılmalı ve imzalanmalıdır. “Aval içindir” şerhi konulabileceği gibi herhangi bir açıklama yapılmadan çekin ön yüzüne keşidecinin veya muhatap bankanın imzası  dışında atılan tek bir imza aval sayılır. Avalin kimin için verildiği belirtilmemiş ise keşideci için verildiği anlamına gelir. Senedin arka yüzüne atılan tek imza beyaz ciro niteliğinde olacağından aval şerhi hususu belirtilmelidir.

Bir sonraki hafta Çeklerde cironun nasıl yapıldığı ve Çeklerin nasıl ödeneceği konusu üzerine yazacağız.

İyi Günler, İyi Çalışmalar diliyorum...

Av. Ayşegül POLAT

İletişim : 0553 508 14 05

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.