1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Arı Heykeli 6 kilo 300 gram bal üretti
Arı Heykeli 6 kilo 300 gram bal üretti

Arı Heykeli 6 kilo 300 gram bal üretti

Kafkas Arı Heykeli 6 kilo 300 gram bal üretti

A+A-

Kars’ın Susuz İlçesi’ne bağlı Doyumlu Köyü’nde ressam- heykeltraş Yücel Üzeyir tarafından 460 yıllık çam ağacından yapılan 7 metre yüksekliğindeki Kafkas Arı Heykeli, 2’inci yılında balını artırdı.

Kars’a 45 kilometre uzaklıktaki Doyumlu Köyü’nde yaşayan Yücel Üzeyir’in, 2 yıl önce 460 yıllık çam ağacından yaptığı alt kısmında çiçeği tutmuş el, en üstte endemik bitki ve ortada ana kraliçe Kafkas Arı figürü bulunan ’Kafkas Arı Heykeli’ geçen yıl Temmuz ayında köyün girişine kuruldu ve heykelden 5 kg bal elde edildi. Elde ettiği balı ise 10 bin TL’ye açık artırmayla satarak, gelirini hayır kurumuna bağışladı. Üzeyir, bu yıl ise ’Kafkas Arı Heykeli’nden 6 kilo 300 gram bal elde etti.

Gövdesi ve ana kraliçe arının oturtulduğu papatya çiçeği demirden, diğer kısımları çam ağacından yapılan heykelde bir ilki gerçekleştiren Üzeyir, heykelde 2 metre uzunluğunda 80 santim genişliğinde tahtadan yapılmış içi oyuk ana kraliçe maketi içerisinde 2 koloni oluşturan kafkas arıları 2 yılda 11 kilo 300 gram bal üretti.

Geçimini arıcılıkla sağlayan Yücel Üzeyir heykelle psikoloji, ekoloji ve biyolojiyi ön plana çıkardığını, savaşın dünya ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri, barışa duyulan özlem, endemik bitkilerden yayılan olumlu etkileri anlattığını söyledi.

Eserin, Altaylardan Anadolu’ya Balkanlara uç kıtaya doludizgin akınların oluşturduğu bir doğa sembolü olduğunu söyleyen Yücel Üzeyir, “Kuruyan otlar, senede birkaç gün yağmur yağmasıyla hayat bulur. Anadolu’muzun topraklarında medeniyetlerin katmer katmer oluşturduğu Babil, Elam, Urartu, Hitit, Asur, Sümer, Bizans, Selçuklu, Osmanlı, Türkiye Cumhuriyeti’ne bırakılan ve üretilen eserler toprak anadan fışkırmaktadır. Eski medeniyetlerin izlerini taşıyan Kars’ın Susuz ilçesine bağlı Doyumlu (ÇAMİK)  Köyü’nde gerçekleştirilen sanatın son sınırı olan Kars menşei ‘Doğanın Sesi’ eserin doyumludan doğaya da armağan edilerek ve bu tarihin devamının da son çekicidir.” ifadelerine yer verdi.

‘Yapıt aynı zamanda emeğin, toprağın ve insanlığın barışa özlemini de simgelemektedir.’ diyen Yücel Üzeyir, “Doğanın sesi olan eser toprak ana, su, hava, çiçek ve arı beşlisinin oluşturduğu hayat iksiridir. Toprak ananın, bin bir çiçeğin, türlü renklerin, tatların ve mucizevi arının birleştiği bal bünyenin rahatı, sağlıklı uzun ömür için çok çok önemlidir. Balın oluşmasında en önemli etken olan Kafkas Bal Arılar’ının ekosistemde bitkisel üretim ve gıda zincirindeki önemini belirtmektedir. Bal arıları yaşamlarını devam ettirmek için bal özü (nektar) ve polen toplamak için çiçekleri dolaşması onların döllenmesini ve tarım ürünleri, ev bahçeleri ve doğal ortamın gelişmesine yardımcı olmaktadır. 1 gram 1 damla balın oluşması için yaklaşık 120.000 çiçeği ziyaret ederler. Dolayısıyla bitkilerin gelişmesinde, tarımsal ürünlerin oluşmasında ve hayvancılığın temel besinin ana girdisi olan yem bitkilerinin veriminde arılar su ve gübre kadar önemlidirler. Arıların polenizasyon özelliğini bilen ünlü bilim adamı Albert Einstein “Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır. Arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan, insan olmaz” ve Arılar olmadığında doğa ve insan canlılığının yok olacağına işaret etmiştir.” dedi.

Eserin biyoloji, ekoloji ve psikoloji kavramlarının tema ve betimlerinden oluşan doğanın da bizlere  ses verdiği görsellik toprak ana kucağındaki üç canlı grubun birbirinden ayrılmaz bütünlüğünün unsuru olarak “biri olmazsa hayat olmaz” gerçeğinin algılatılmasının bir simgesinin oluşturulması amacıyla gerçekleştirildiğini belirten Üzeyir, “ Eserin sahip olduğumuz ve yaşadığımız eşiz doğadaki biyolojik çeşitliliği korumaya katkı sunması, organik üretimin  arttırılması, üreterek barış içinde yaşamayı ve toprak ananın tüm insanlığı doyuracağı, huzurlu bir yaşamı umut eden tek gerçeklik olduğunu ve buna dikkat çekmesini umut ediyorum.” Şeklinde konuştu.

Ayrıca Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden Doç. Dr. Erhan Gökçe de organik bal üreticiliğinin bölgedeki önemine dikkat çekerek, Yücel Üzeyir tarafından yapılan heykelin bu anlamda bir farkındalık oluşturduğunu belirtti.

Doç. Dr. Erhan Gökçe, “Bal, bölgenin önemli bir faaliyet alanlarından bir tanesi fakat genelde ikinci bir meslek olarak görülmesi ve tam anlamıyla profesyonel boyutlarda yapılmaması nedeniyle çok fazla ön plana çıkamamıştır. Özellikle bölgenin bitkisel florasındaki çeşitlilik nedeniyle bal bu bölgede önemli bir besin kaynağı ve Türkiye’de çokça tanınan, lezzeti ile bilinen bir üründür. Organik bal üreticiliği yapılması, balın da coğrafi işaretinin alınmasıyla ülke ekonomisine de önemli oranda katkı sunma potansiyeli taşımaktadır. Bu coğrafi işaretin alınması çalışmaları şu anda sürdürülmektedir.  Coğrafi işaretin alınması, ekonomiye katılması ve uluslararası düzeyde tanıtılması noktasında önem arz etmektedir.“ ifadelerini kullandı.

Eserin toprağı, emeği ve bölgenin tarihi zenginlikleriyle birlikte tarım ürünlerini, arıcılık faaliyetlerini simgelemesi açısından önemine de değinen Doç. Dr. Gökçe, “Bölgede tarım ve hayvancılık yoğun bir şekilde yapılmaktadır. Arılar kendi yaşamlarını sürdürmeleri için polen ve nektar yaparken çiçekleri döllemekteler, bu da doğanın devamını sağlamaktadır. Bilimsel çalışmaları da incelediğimiz zaman arının hem insan canlılığını sürdürmesi, hem de doğanın canlılığını sürdürmesi açısından oldukça önemli bir yeri olduğu görülmektedir.” diye konuştu.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.