Milli Eğitim Müdürü Yıldırım Alkış çocukların eğitimine yönelik ailelere düşen önemli görevleri hatırlattı. Anne olmanın zor iş olduğuna değinen Milli Eğitim Müdürü, “Anne olmak zor iş, kaç tane çocuğunuz varsa o kadar farklı dünyayı yönetmek zorundasınız. Her çocuk ayrı bir dünyadır ve kaç çocuğunuz varsa o kadar ayrı bilgiye ihtiyaç olur.” dedi.

ÇOCUKLARI DÖVEREK EĞİTMEYİN

Çocuk eğitimi çok zor ama çok önemlidir diyen Alkış şunları söyledi; “Eğer bir katkıda bulunmazsanız, yardımcı olmazsanız, öğretmenlerin yapacağı hiç bir şey yok. Çocukların yetiştirilmesinde anne ve babalara büyük görev düşüyor. Tabi anne babalar bazen iyi yapıyoruz zannederek yanlış yapıyorlar. Çocuklarınızı döverek eğitmeyin. Anne ve baba tarafından dövülerek eğitilen çocuk dayağa alışıyor ve öğretmeninden de aynı davranışı bekliyor. Lütfen çocuklarınızı dayağa alıştırmayın. Sınıf öğretmeniyle veya rehber öğretmeniyle çocuklarınızla bir program yapın. O programın içinde çocuğunuzun televizyon izleme saati olsun, dışarıda oynama saati olsun, internete girme saati olsun ve ders çalışma saati olsun.”

PRENSİP ÇOCUK EĞİTİMİNDE TEMEL ESASTIR

Çocukların eğitiminde saygının önemli olduğuna vurgu yapan Yıldırım Alkış, büyüklerin ne kadar saygıya ihtiyacı varsa küçüklerinde o kadar saygıya ihtiyacı olduğuna dikkat çekti.” “Çocuklarınızı adam yerine koyun, büyük adam muamelesi yapın” sözlerini kullanan Milli Eğitim Müdürü Yıldırım Alkış, “Çocuk eğitiminde en önemli esas prensiptir. O zaman çocuklarınız daha tertipli, daha düzenli oluyor. Sürekli dışlanan, sürekli horlanan çocuklarda öz güven eksikliği olur. Bir kişiye kırk kişi deli derse o kişi deli olur. Çocuğa sürekli adam olmaz denirse o çocuk gerçekten adam olmaz. Ama benim oğlum adam olur, benim kızım adam olur denmeli ama onları hayalperest de yapmamak lazım. Gerçekçi bir hedef koymaları lazım. Mesleklerini siz seçmeyin, insan severek yaptığı işten yorulmaz. Bugün bizim ülkemizin beklide en büyük profesörleri sevmedikleri işleri yapıyorlar.” diye konuştu.

İNSAN SEVEREK YAPTIĞI İŞTEN YORULMAZ

Alkış daha sonra şu ifadeleri kullandı; “Öğretmenlerin yüzde 50’si öğretmenliği sevmiyorlar. Bu ne demektir? yüzde 50 öğretmen başarısız demektir. O zaman çocuklarınıza sevdiği meslekleri yapmalarına yardımcı olun. Çocuklarınızı ikna edin. Yapmaması geren bir şeyse düzgün bir şekilde uyarmanız lazım. Hayır demeden biraz düşünün, ikna edin eğer ikna olmuyorsa belli bir diyalogdan sonra hayır deyin. Her şeye hayır diyen anne baba olmayın, birde çocukların yönettiği anne babalar var. Çocuk ne derse o oluyor. 3–4 yaşında çocuk ne derse yapılıyor. Yani anne ve babalar tutarlı olacaklar, hedefimiz çocuğumuzun mutluluğu olması lazım. Anne ve baba farklı konuşuyorsa çocuk ya annenin çocuğu olur, ya babanın çocuğu olur ve babasına karşı annesinden destek alır, annesine karşı babasından destek alır. Önce siz eşinizle anlaşacaksınız. Çocuğa nasıl bir davranış kazandırmak istiyorsunuz, çocuğa ne yapmak istiyorsunuz, öncelikle aranızda anlaşacaksınız. Sonra çocuğa onu yansıtacaksınız ve en önemlisi çocuğun yanında anne ve babanın tartışmaması lazım.”