Açılan aşçılık kursu, birçok ev hanımının katılımı ile gerçekleştiriliyor. Kursa katılan ev hanımları da, öğrendikleriyle hem mutfaklarına zenginlik katıyor, hem de kurs bitiminde alacakları sertifika ile kendilerine iş istihdamı sağlama fırsatı buluyor.
Nida Alkış‘ın ev hanımlarına usta öğreticilik yaptığı aşçılık kursunda, yöresel ve birçok bölgeye ait tatlar öğretilerek sofralarda yer alması sağlanılıyor. Mantı, çiğ köfte, içli köfte, çörekler ve birçok tatlı çeşidinin de yer alığı tatlar, damak zevkine düşkün olanlar için özenle hazırlanıyor.
Halk Eğitim Merkezindeki kursta yapılan çeşitli yemekler, kurum müdürlerine ve gazetecilere ikram edildi. Yöresel yemek ikramına, İl Milli Eğitim Müdürü Yıldırım Alkış, Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Doğanay, Sağlık İl Müdürü Hasan Tuncer, Halk Eğitim Müdürü Acihan Kuloğlu da katıldı.
YEMEKLER, İNSAN SAĞLIĞI VE OBEZİTE
Kars Sağlık İl Müdürü Hasan Tuncer, kurs bitiminde yapılan yemekleri tatmasının ardından yemeklerin lezizliğinin yanı sıra gazeteciler aracılığıyla, obezitenin insan sağlığı açısından önemine değindi.
Sağlık teşkilatı olarak obezite ile mücadele kapsamında bir çalışma yaptıklarını belirten Tuncer, kendi kültürümüze uygun yemekler tüketildiğinde, hastalıklara karşı da korunmuş olunacağına dikkat çekti. İnsan sağlığına uygun yemek çeşitlerinin kültürümüzde fazlasıyla var olduğunu belirten Tuncer, “Halk Eğitim Merkezi’nin açmış olduğu kurslarında sunulan bu kadar lezzetli yemekler gerçekten insan vücudu açısından son derece sağlıklı yiyecekler olup, hem lezzet açısından, hem sağlık açısından çok faydalıdır. Bu yüzden bu kursları yaygınlaştırmak, hem kendi kültürümüzü yaygınlaştırıp hem de yemek kültürünü devam ettirmek açısından çok önemlidir. Bizler bu sayede, obezite gibi insan sağlığına zarar veren kötü alışkanlıklardan uzaklaşarak daha sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanılacağını düşünüyorum. Dolayısıyla Milli Eğitim Müdürümüze ve Halk Eğitim Müdürümüze bunun öncülüklerini yaptıkları için teşekkür ediyorum. Ustaların, ustalıklarını çok iyi şekilde kullandıkları ortadadır. Mükellef yemekler ortaya konulmuştur. Buda kendi kültürümüze ait yemeğin ne kadar lezzetli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Maalesef bizler toplum olarak bazı alışkanlıkları kaybediyoruz. Umarız ki var olan lezzetli yemeklerimiz, bugün sunulduğu gibi bizim hazır yemeklere yönelmemizi engeller.”dedi.
DOĞANAY, “SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRASLARIMIZ ARASINDA YEMEKLERİMİZ DE VAR.”
Yöresel yemeklerin tadıldığı ziyafette konuşan Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Doğanay da turizm açısından bu tatların çok şey ifade ettiğini belirtti. Doğanay, turizmi çeşitlendirirken somut olmayan kültürel miraslar arsından yöresel yemeklerinde var olduğuna vurgu yaptı. Doğany,“Somut olmayan kültürel mirasımızın içinde yöresel yemeklerimizde mevcut. Bu yöresel yemekler içinde bölgeye has olan ve unutulmuş olan Türk kültürüne has olan yemekler var. Anadolu’nun tamamı medeniyetler tarlasıdır. Bu medeniyetler tarlasının içerisinde gurme turizmi dediğimiz bu turizm de var ve yeni yeni canlanıyor. Biz bunu düşünürken belli yerlerde bazı yemek kursları ve bazı rotalar da belirliyoruz. Bunların bir yönelgesi olan İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde Halk Eğitim Müdürlüğümüzün açmış olduğu aşçılık kursudur. Aşçılık kursunda kursiyerlerin bölge kültüründen hazırlamış olduğu yöresel yemekleri tattırdılar bugün bize. Biz bugün burada bir Anadolu sofrası paylaştık. Biliyorsunuz yeme-içme kültürü, Anadolu’ya özgü onunla özdeşleşmiş bir kültürdür. Bu kursların ardından, inşallah Kars’taki lokantalarda da bu Anadolu’ya has yöresel yemekleri görmek mümkün olacaktır. Kars’a gelen turistler de bu tatları burada tadacaktır. İnşallah bu bize Kars’a farklı bir ivme kazandıracaktır. Ben buna inanıyorum. Hakikaten Türk kültüründe yeme-içme çok önemlidir. Maalesef Kars’ta bazı tatlar unutulmaya yüz tutmuştu.” Diye konuştu.
MİLLİ EĞİTİM OLARAK EĞİTİMİ SADECE OKULLARDA VERMİYORUZ
İl Milli Eğitim Müdürü Yıldırım Alkış da, Milli Eğitim denilice ilk akla gelenin sadece örgün eğitim olan okullarda verilen eğitimden ibaret olmadığını ifade etti.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Hayat boyu eğitim” adı altında, 74 milyon insanı hedef alan bir eğitim projesi olduğunu da belirten Alkış, Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan kursların Kars’ta da kendisini gösterdiğine dikkat çekti. Halk Eğitim Merkezi’nde her gün sayısı artan kurslar açıldığını söyleyen Alkış, “İl genelinde 20 bin civarında halkımız, bu kurslara katıldı. Bu kurslar arasında aşçılık, halıcılık, arıcılık, gitar, saz, diksiyon gibi birçok kurslardan oluştu. Bu kurslar, halkımızın, boş vakitlerini değerlendirmelerine de yarıyor, meslek ediniyor, hem de kültürümüzün korunmasında katkı sağlıyor. Bugün de bunu yaşadık, farklı lezzetlerde yemekler yedik. Kars’ın tanıtımıyla ilgili çok şeye ihtiyacımız var. Yemek kültürü de bu kültürlerden biridir. Bizler bugün birçok konuda batılılara özeniyoruz ancak; Yemek kültürü hususunda bizler batıdan çok daha ilerdeyiz. Suni yiyecekler, insan sağlığına zarar veriyor, ama yemeklerimizde ki tabi lezzetlerin açığa çıkması ve biraz daha sunulanca gösterilince güzel oluyor. Kars’taki yemek çeşitliliğin bu vesile ile artacağını düşünüyorum. Maalesef Kars’ta şöyle bir algı var yemek denildiği zaman hep et akla geliyor. Ancak içerisinde etin olmadığı bir yemek kültürünün de burada canlanması gerekiyor. Bu bir başlangıç olur inşallah” Şeklinde konuştu.
Halk Eğitim bünyesinde 20 ev hanımına aşçılık kursu veren Nida Alkış ise şunları söyledi:
“Öğrencilerimizle unutulmuş eski yemeklerimizi veya yöresel yemeklerimizi yapmaya çalışıyoruz. Aşçılık kursu açtık ve 20kursyerimiz var. İkinci kademedeyiz, birinci kademeyi bitirdik, aşçı çırağı ve aşçı yardımcısını şuanda yapıyoruz. Eğitimlerimiz aşçı çırağı, aşçı yardımcısı, aşçılık ve ustalık belgesi olarak 4 kademeden oluşuyor. Şuanda ikinci kademeyi veriyoruz ve bu belgeyi alacak bazı arkadaşlarımızın işyeri açma isteği var, lokanta kafeterya gibi bir şeyler yapmayı düşünüyorlar. Biz de elimizden geldiği kadar bilmedikleri incelikleri öğretmeye çalışıyoruz, hepsi yöresel yemekleri kendilerine göre biliyorlar ama bazı incelikleri, bazı bilmedikleri incelikleri de bu kurs sayesinde hep beraber öğreniyoruz. Ben de uzun süre kurslara gittim ve annem çok güzel yemek yapardı annemden dolayı güzel yemek yapmayı öğrendim. Genelde de arkadaşlara hep et yemeği değil de zeytin yağlı ,sebze yemekleri şudur budur hepsini öğretmeye çalışıyoruz. Pasta, tatlı, börek çeşitli denemelerle öğretmeye çalışıyoruz. İnşallah hayırlı olur, inşallah iyi yapmış oluruz.”
İçli köfte, mantı, katmer, kete, hengel, cırdengeş, patlıcan kebabı gibi yöresel yemekleri hep birlikte yaptıklarını söyleyen Alkış, “Çeşitli tatlılar yaptık, tatlı kete, tuzlu kete olarak içli ketelerimizden yaptık. çeşitli tatlılarımız oluyor.katmer böreklerimiz oluyor,bunları yapıyoruz.her gün bir yemek.Çeşitli çorbalar öğrendik:Mesela,sebze çorbası yöresel tarhana çorbası,un çorbası bunları yapmaya çalışıyoruz öğretmeye çalışıyoruz bu ikinci kursumuz bir hafta oldu daha önceki kursumuz bitti. Bu ikinci haftamız oluyor inşallah. 280 saat iki buçuk ay sürdü. Bu kurumuz da 8 ay sürecek ve Mayısın sonunda bitecek.
Daha önce mezun ettiğim kursiyerlerle bu bir önceki mezun ettiğim kursiyerler arsında istekli olan 20 öğrenciye ikinci kademe kursu açıyoruz. Birinci kademeyi bitiremeyenler ikinci kademeye gelemiyor.” diye konuştu.
“Yemek kültürümü daha iyi geliştirmek istiyorum” diyen kursiyerler ise ileride kenilerine iş isdihtamı sağlayacağını düşündükleri kursa severek katılıklarını dile getirdiler.
Kursiyerlerden Dilek Kaya da ileride işyeri açma isteği olan kursiyerlerden bir tanesi Kaya, “ Ben buraya 15 gün önce geldim ve buradaki arkadaşlarla tanıştım. Hocamız çok iyiydi, hocamızın güler yüzlülüğü ve burada gördüm bir şeyler yapıyordu, ondan sonra katılmak istedim. Bilmediğimiz şeyler oluyor kurs sayesinde onları öğreniyoruz. Hem ortam çok güzel eğlenceli geçiyor. Yaptıklarımızı yiyoruz, eğleniyoruz, öğreniyoruz. Kursa katılığım günden bu güne fark etti hatta ben öğlenleri çıktığım zaman eşime götürüyorum ve oradaki arkadaşlarına da tattırıyorum beğeniyorlar da. Birimiz Karslı diye tek kendi yöremizin şeyi değil. Türkiye’de neler varsa öğreniyoruz.hatta Trakya yöresinden yaptık, Arnavut yemeklerinden yaptık. Hepsinden de görüyoruz ve burada hep birlikte yapıyoruz.” şeklinde konuştu.
Nihal çiftçi isimli kursiyer ise daha önce İzmir’de çalıştığını ve oranın yöresel tadı olan tarhana çorbasını Kars’ta denediğini ve satışını yaptığını ifade etti. Satıştan da oldukça kar elde ettiğini belirten Çiftçi, “Öğretmenimiz çok bilgiler veriyor bize, profesyonel anlamda çok iyi eğitiliyoruz. Zaten asıl amacım belge almak ve kendime ait iş yeri açmak, yada iyi bir yerde aşçılık yapmak. Türkiye genelinde yapılan tüm mutfak damakları burada yapmaya çalışıyoruz. Belli müfredatımız var, bizim öğretmenimiz Kahramanmaraşlı ve bize Maraş yemeklerini ve Çerkez yemeklerini öğretti, hala da öğretmeye çalışıyor devam ediyoruz. İnşallah hepsini öğreneceğiz kursumuz mayıs ayı sonuna kadar sürecek. En önemlisi içli köfte yapmayı öğrendik. Kars’ta olmayan yemekler de mesela ben İzmir’de çalıştım oranın tarhana çorbasını burada yapıyorum. Kendim yapıyorum bu arada sattım da tutuldu da beğenildi de başka yörelerin yemeklerini burada tanıtmaya karalıyım. Faydasını gördüm iyi para getiriyor.” ifadelerine yer verdi.