Sessiz diplomasi

Ermenistan ile asıl 'sessiz diplomasi'yi sivil toplum kuruluşları yürütüyor...

Yonca Poyraz Doğan Erivan, İstanbul

Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilmesini amaçlayan protokollerin imzalanmasının 1. yıldönümünde beklenen diplomatik sonuçlar alınamazken, iki ülkenin sivil toplum kuruluşları 'sessiz diplomasiye' devam ediyor. Ani Diyalog adı altında toplanan Türk ve Ermeni STK'lar gerçekleştirdikleri projelerle iki halkı birbirine yakınlaştırmayı hedefliyor.

 

Tam da 10 Ekim Zürih protokollerinin yıldönümünden birkaç gün sonrasıydı. Türkiye ve Ermenistan tarafından 70 kadar sivil toplum katılımcısı Erivan'da bir araya geldi. 14-17 Ekim toplantılarının adı "Ani Diyalog" onları bir araya getiren kuruluşlarsa Erivan'daki Kafkasya Enstitüsü ile Heinrich Böll Vakfı'nın Güney Kafkasya ve Türkiye bürolarıydı.

 

Türkiye'den katılanlar Toplum Gönüllüleri Vakfı, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Helsinki Yurttaşlar Derneği, Anadolu Kültür, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) gibi kurumlardan çeşitli üniversitelere ve medya kuruluşlarına kadar uzanan bir çeşitlilik gösterirken Ermenistanlı muadilleri de öyleydi.

 

Onları ilgilendiren ne protokoller ne de imzalardı; geleceğe bakıyor ve orada umut görüyorlardı. 'Kültür ve Miras; Eğitim ve araştırma', 'çevre', 'insan Hakları ve Demokratikleşme', ve 'medya ve Gazetecilik' konularında gruplara ayrıldılar. Toplantı sonuçları her iki tarafta da kontakların sürdürüleceği yapıcı, heyecanlı projeleri haber veriyordu.

 

Bunlar arasında iki ülke sınırında uzanan Arpaçay'ın (Ermeni tarafında Akhuryan) temizlenmesi, Türkçe ve Ermenicede ortak kullanılan kelimelerin derleneceği bir kitap yazılması, sınırın her iki yakasındaki Ani harabeleri ve köyü ile ilgili bir film çekilmesi, öğrenci değişim programları ve ekonomik şartların kötü olmasından dolayı Türkiye'de kaçak durumda yaşayıp çalışan Ermenistanlıların ülkelerinde geride bıraktıkları yakınlarının yaşamlarını görsel bir belgesele dönüştürmek kadar farklı projeler var.

 

"Bu projeler hayata geçer mi, geçirmek için gereken kaynaklar bulunur mu?" soruları bir yana, katılımcılar için önem taşıyan konu, yapmak istediklerinin yürekten olması ve gerisinin ondan sonra geleceği. Tepeden indirilen değil, tabandan gelen çözümlere inanıyorlar. Ve en başta da geçmişin zindan ve zincirlerinden kopmak istiyorlar.

 

Ani Diyalog organizasyonunu yapanlardan birisinin dediği gibi Erivan'da katılımcıların konuştuğu büyük hayaller, hayata geçirilmesi düşünülen küçüklü büyüklü projeler oldu; ancak bunların hiçbiri gerçekleşmese dahi insanların karşılaşması gerçekleşti bile. Üstelik bu karşılaşma artarak devam ediyor. İki ülke arasındaki uçak seferleri 1998'den beri binlerce kişiyi karşılıklı taşıdı. Uçaklar haftada iki defa dolu gidip geliyor. Bir gün bu gidişler öyle artabilir ki, fiziksel sınırın kapalı olması artık anlamsızlaşabilir. Ayrıca Ani Diyalog'dan başka bireysel veya sivil kurumsal çabalarla şimdiye kadar hayata geçen başka pek çok değişim programı ve katkı var.

 

Diplomasi alanında son söylenenler malum. Ermenistan Dışişleri Bakanı Eduard Nalbandyan, "Türkiye sözünden döndü. Ne 'sessiz diplomasi' ne 'ikinci bir Zürih sezonu' ne de yeni bir müzakere turu var.", Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise, "Bu bizim için devam eden bir süreçtir, hiçbir zaman bitmemiştir." derken, Ankara ile Erivan, ilişkilerini normalleştirmek ve 1994'ten beri kapalı olan sınırın açılmasını sağlamak için geçtiğimiz yıl Zürih'te imzalanan protokollerin hayata geçmesi yolunda herhangi bir adım atmıyor.

 

Bu yüzden de sivil girişimciler özetle diyor ki: "Biz diplomasiyle değil birbirimizle ilgiliyiz; diplomat ve liderler bize kulak verse iyi olur. Ama vermeseler de sesimizi duyacaklar zaten."

 

Katılımcıların yoğun toplantılarının ardından sıra en nihayet Ermenistan'daki Ani'ye gitmeye geliyor. Ani son bir yılda yabancı ziyaretçilerin arttığı küçük bir köy. Hatta bir iki tabela bile konulmuş hemen karşıdaki, yani Kars'taki Ani'yi anlatan. Karşıdaki Ani önce karanlık bir yağmur altındayken, çok geçmeden bulutlar yavaş yavaş dağılıyor ve yağmur Ermenistan tarafına geçiyor. Arkasından da dolu bastırıyor. Herkes otobüse koşarken, hava durumunun Türkiye-Ermenistan ilişkilerini yansıttığı yorumları yapılıyor.