Bu mihraklarda şaptan kaynaklı hayvan ölümleri sayısının 600’e ulaştığı açıklandı. Kars Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü 1 aydır süren çalışmalarla şap paniğinin sönüşe geçtiğini açıkladı ve şapın önemine binaen il müdürlüğü, bölge müdürlükleri ve hayvan sağlığı şube müdürlükleriyle birlikte Şap Eylem Planı hazırlayacak.
Kars’ta 1 aydır devam eden ölümcül şap hastalığının önüne geçilmesi için çalışmalar hızlandırıldı. Hayvan sağlığı şubesi yetkilileri ve il ve ilçe müdürleri hayvan pazarlarında sevk bölgelerinde titiz bir çalışma yaptılar.
1 AYDIR SÜREN ŞAP, SÖNÜŞE GEÇTİ
Kars Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Dr. Hüseyin Düzgün, KHA’ya yaptığı açıklamada; şap sıkıntısının Kars’ta 1 aydır yaşandığına dikkat çekerek, “İlimizde maalesef yaklaşık 1 aydır şapla ilgili mücadele ediyoruz. Şap, malumunuz bölgemizde olduğu gibi tüm ülkemizde şu haliyle biraz sıkıntı yarattı vatandaşlarımız arasında; yetiştiricilerimiz, çiftçilerimiz açısından. Biz ilimizde tabii ciddi önlemler alarak bir noktaya getirdik. Şu an itibariyle Kars’ın merkez dahil olmak üzere tüm ilçelerimizde, toplam 31 köyümüzde şu an hastalık hüküm sürüyor. Ama geçtiğimiz Cuma günü itibariyle, ilçe müdürlerimiz, hayvan sağlığı şube müdürümüz merkez dahil tüm ilimizdeki mihraklarımızı gezdiler. Bizim için sevinebileceğimiz bir haberle döndüler. Şapta geriye dönüş yani sönüş başladı diyebiliriz. Tabi genel olarak bu şekilde olması bizi üzdü. Şap diğer yıllardan farklı olarak geçen sene kurak bir yaz geçirmemiz ardından çok sert bir kış geçirmemiz yetiştiricilerimizin de maalesef biraz kışa hazırlıksız yakalanmaları, birazda yem bitkileri açısından biraz yoksun kışa girmeleri sebebiyle hayvanlarımız çok ciddi şekilde zayıflamış olarak bahara çıktılar. Bunun üstüne birde şap hastalığı eklenince ölümlerimiz oldu. Çok ciddi manada, bazılarının abarttığı boyutta çok ciddi bir rahatsızlık yok. Ama biz bir aydır her hastalık ihbarında adında gece-gündüz, Cumartesi-Pazar demeden hemen hastalık mahalline veteriner hekim arkadaşlarımız ulaşmışlardır. Zaman zaman bizzat ben kendimde giderek olayın mahallinde bulunup arkadaşlarımıza destek olduk. Hasta olan hayvanlardan hemen numune örnekleri alınarak ilgili Şap Enstitüsü Müdürlüğüne tip tayini açısından inceleme yapılması için gönderdir. Çünkü gelecekte bu bize yön verecektir. Ardından vatandaşı toplayıp, köylüyü toplayıp gerekli bilgiler verdik.” diye konuştu.
NUMUNELER TİP TAYİNİ İÇİN LABARATUVARA GÖNDERİLDİ
Düzgün, şapın çok hızlı bulaşıcı olduğunu hatırlatarak, “Şap hastalığı yayılımı çok tehlikeli, çok hızlı bulaşır ama ölüm olayı çok azdır. Ölüm olayının bu sene gözükmesi hayvanların biraz daha güçsüz, dayanıksız olmasından dolayı, kış şartlarında zayıf düşmelerinden dolayı şekillenmiştir. Yoksa, şapta bunu yetiştiricilerimizde bilir, uzmanlarımızda bilir. Ciddi bir ölüm vakası gözükmez. Bizde tip tayini için labaratuvara gönderdik, ardından da yetiştiricilerimizi bu hastalığı nasıl kolay atlatacakları hususunda bilgi verdik, eğitim verdik. Dezenfektan verdik, dezenfektanlarla ahırlarını, hayvanlarının ayaklarını, ağzını, yara olan bölgelerini dezenfekte etmeleri için kendilerine dezenfektan verdik. Yine hayvan sağlığı şube müdürümüzün başkanlığında, köylerle muhtarlarla birlikte komisyon kararı alarak karantina ve kordon tedbirleri uyguladık. İlimizin şöyle bir özelliği var. Meraya dayalı bir besleme şekli olduğu için vatandaşlarımız zaman zaman üzüldüler, mağdur oldular ama bu onların iyiliği için. Hayvanını dışarıya çıkarmaması hem hastalığı çabuk atlatmasına sebep olacak, aynı zamanda komşu köylerine bulaşmasına engel olacak. Bu manada yetiştiricilerimizden sabır bekliyorum.” dedi.
HASTALIĞIN NEREDEN GELDİĞİ ARAŞTIRILIYOR
Şapın Kars’ta sönüşe geçmesinin sevindirici olduğunu da ifade eden Düzgün, “Kordon karantina uyguladıktan sonra hemen çevre aşılamasına geçtik. Hastalıkla olan bölgede aşılama zaten yapılmaz yetiştiricilerimizin zaman zaman böyle veryansınları oluyor ama hasta hayvan zaten aşılanmaz, aşılanırsa daha kötüye gider. Hastalığa yakın olan köylerde aşılama faaliyetlerini yaptık. Bu manada bölgemize gelen mihrak bazlı aşılama bilhassa sayın vekillerimizin bu hususta ciddi gayretleri oldu. Bakanlığımızdan almamız gerekenin çok üstünde aşı aldık. Ve vatandaşın bu talebini, mihrak aşılamasını karşıladık. Yani hastalık çıkan bölgedeki, yakın bölgelerde, köylerimizdeki vatandaşın aşılama ihtiyacını giderdik. Daha sonra filyasyon dediğimiz hastalığın nereden geldiği araştırmasını yaptık. Geçen hafta 28 Mayıs itibariyle hastalığın sönüşünü görünce tekrar hayvan hareketliliği sebebiyle alevlenmesin düşüncesiyle genel olarak ilimiz genelindeki hayvan hareketliğini durdurma kararı aldık. Vali yardımcımız başkanlığında toplanarak tüm ilimizde hayvan hareketlerine kısıt koyduk. Yani hayvan satış yerleri, hayvan pazarlarını kapattık. Bu da belki vatandaşlarımız kısa sürede biraz mağdur olacaklar ama bu onların iyiliğine olacaktır. Hastalığın yayılmaması için en önemli önlemlerden biri de buydu. Bunu da aldık ki hayvan hareketliğini kısıtlayalım. Hayvanlarını meraya çıkaracak olan vatandaşlarımızı mağdur etmemek için de extra bir şart koyduk oraya; uzman hekimlerimizin, veteriner hekim arkadaşlarımızın gözetiminde olmak şartıyla hasta olmayan hayvanların yada hastalık girmemiş köylerimizde kontrollü meraya çıkışlara da izin verdik. Bu manada da hastalık olmayan yerlerdeki yetiştiricilerimizde bu sıkıntıyı atlatmış olacak.” açıklamasını yaptı.
BÖLGE İLLERİYLE BİRLİKTE ŞAP EYLEM PLANI HAZIRLAYACAĞIZ
Kars’a komşu illerdeki il müdürleri ve hayvan sağlığı şube müdürleri ile birlikte önümüzdeki hafta Kars’ta bir toplantı yapıp Şap Eylem Planı hazırlayacaklarını da anlatan Düzgün, “Biz, şap hastalığı çıktığında müdürlük olarak, bakanlık olarak yapılabilecek ne varsa en güzeliyle, en iyisiyle yapmaya gayret ettik. Bu manada ben başta Hayvan sağlığı Şube Müdürüm olmak üzere ilçe müdürlerimi, sağlık teşkilatında çalışan veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni arkadaşlarımın hepsine teşekkür ediyorum. Gerçekten; büyük gayret gösterdiler ve bu sıkıntılı konumdan bir noktaya getirdik. Bununla da yetinmedik, ‘Bu hastalık bizim kaderimiz değil, bölgenin kaderi değil’ dedik. ‘Ne yapabiliriz?’, ‘Bizim mevzuatımızda, yönetmeliğimizde, uygulama esaslarımızda yapılması gereken daha neler yapabiliriz?’ Bunlar üzerinde çalıştık. Yapılabilecekleri zaten yaptık ama daha ötesinde ‘Ne yapabiliriz?’i düşündük. Ardahan, Iğdır, Ağrı yani bize komşu olan bu bölgenin il müdürleri ile beraber, sayın valimizin de himmetleriyle, bize tavsiyeleriyle bu kararı aldık. Bölgemizdeki il müdürlerini, hayvan sağlığı şube müdürlerini ve uzman veteriner hekim arkadaşlarımızı önümüzdeki hafta içerisinde bir gün belirleyerek bir şap eylem planı hazırlayacağız. Bölgede bir eylem planı gibi böyle bir toplantı tertip etmeyi düşünüyorum. Arkadaşlarımızı, diğer bölgemizdeki il müdürlerini davet edeceğim. Bu konuyu hem tartışacağız hem ne yapabileceğimizi düşüneceğiz. Ben burada arkadaşlarımızla beraber tüm sağlık çalışanlarımızla beraber hastalık çıktığında yapılması gerekenleri yaptık ama bazen öyle oluyor ki senin sınırına sen müdahil olamıyorsun. Bu manada genel düşünelim, genel kararlar alalım diye böyle bir toplantıyı tertip etmeyi düşünüyoruz. Önümüzdeki hafta inşallah bunları sizlerle de paylaşırız. Yetiştiricilerimiz, üreticilerimiz rahat olsun arzu ediyorum. Hastalık çünkü yavaş yavaş sönüşe geçti. O sıkıntılarımız inşallah kalmayacak her halükarda olabilecek en ufak bir şüphede muhakkak il ve ilçe müdürlüklerimizi hatta bizzat beni arayarak ihbarda bulunmalarını istiyorum. Bizim de böylelikle en kısa sürede onların yanında olacağımızı bilmelerini istiyorum.” dedi.
28 KÖYDE KARANTİNA VAR
Hayvan pazarlarının kapatılmasındaki amacın hayan hareketliğini önlemek olduğunu kaydeden Düzgün, “Merkez ve ilçelerimiz dahil 28 köyde karantinamız var. Ama sönüş başladığı için önümüzdeki hafta içerisinde süresini tamamlayanları büyük bir ihtimalle karantinalarını kaldıracağız. Hayvan pazarı ve borsalar şu anda kapalı, kapattık. Sebebi de hayvan hareketliğini azaltmak ki, olabilecek, görüntü olarak hastalığı göstermeyen ama kanında hastalığı taşıyıp da sonra ortaya çıkabileceklerin hastalığı bulaşmasına engel olmak düşüncesiyle yaptık. Çiftçilerimiz kısmen hayvan pazarı olarak söylendiğinde doğru, hayvan pazarında hastalık yok. Zaten orada hastalık olmuş olsa, kapatmayı en az 60 günlük süreli yaparız. Biz bunu genel manada, il genelinde hayvan hareketliğine kısıt koyalım ki hasta olanların bulaşma riskini önleyelim düşüncesiyle yaptık. O yüzden de bunun çok uzun sürmeyeceğini tahmin ediyorum. Pazarda bir hastalık çıktığından dolayı kapatmadık. Bahsettiğim bölgelerimizde hastalık olduğundan dolayı kapattık. Yani hasbelkader insanımız olur ya hasta hayvanını pazara getirir ve pazara bulaştırır diye buna bir engel koyalım istedik. Mayıs ayının 28’i itibariyle kapattık. Sönüş geriye doğru hızlandığında, sönüşte bir rahatlama şekillendiğinde biz insanlarımızı mağdur etmeyeceğiz. Muhakkak hemen o izni vereceğiz inşallah.” şeklinde konuştu.
ÖLEN HAYVANLARIN AÇIKTA BIRAKILMASI
Ölen hayvanların yol kenarlarına, arazilere üzeri açık bırakılmasının yasak olduğunu da hatırlatan Düzgün, “Bu konuda bizim yetiştiricilerimizin de biraz daha dikkat etmesini arzu ediyorum. Artık hayvancılığı yapıyorsak biraz bilinçli yapmak durumundayız. Bakın Kars’ta biz 600 bin büyükbaş hayvan varlığına sahibiz. Çoğu ilimizin belki hayvan varlığı kadar biz buradan hayvan sevki yapıyoruz. O kadar güçlü bir hayvan sayısına sahibiz. Böyle yoğun hayvanın olduğu bir yerde yetiştiricilerimizin de biraz daha dikkatli, biraz daha meseleyi bilerek, nereden hangi zararın geleceğini bilerek hareket etmelerini istiyorum. Vatandaş normalde bu Türkiye’de de, diğer illerimizde de, Avrupa’da da eğer ki bir hayvan ölüsü varsa hayvanı alıp da atması yasaktır. Hatta bunun cezası vardır. Ama bazı bilinçsiz vatandaşlarımız maalesef alıp rastgele atıyor. Biz bu manada bir yandan sağlıkçılarımız hasta olan hayvanların tedavisinde, dezenfeksiyonunda, kordon karantina faaliyetlerinde koştururken, bir yandan da biz bu ölü hayvanların toplanıp, derin çukurlara atılıp, üzerine kireçler dökülüp sonra gömme işine de girdik. Aslına bakarsanız bunu vatandaşımız bizzat kendisi düşünmesi lazım. Attığı hayvan komşusuna zarar verecek ama belli bir süre sonra bu dönecek tekrar geri kendine dönecek, o hastalık dönüp kendine geri gelecek. Yani bu bilinçte olmamız lazım. Ben buradan sizin aracılığınızla İl Genel Sekreterimize de teşekkür ediyorum. Ne zaman telefon açsak işleri çok yoğun olmasına rağmen hemen bize kepçe ve diğer deşici, kazıcı aletlerini bizim arzu ettiğimiz bölgeye sevk ettiler. Bizde vatandaşı mağdur etmemek için o ölü hayvanları gömmek için gerekeni, üzerimize düşeni yaptık ama tekrar istirham ediyorum; yetiştiricilerimiz böyle durumlarda o hayvanı alıp ortalığa atmasın. Bir şekilde kendi imkanlarıyla deşebiliyorsa deşsin bir kuyu üzerine kapatsın. Yapamıyorsa bizi arasın bir şekilde bunu halledelim. Sağ olsun genel sekreterimizi, il özel idare yetkililerini arayarak büyük çukurlar kazdırtıp, hayvanları gömüp, üzerini kapattırıyoruz. Belki sizin gördüğünüz o olay basında da yer aldı. Yani 3-5 sat açık kalmış olabilir çünkü; toplanıp getiriliyordu. O anda biraz istismar ediliyormuş gibi geliyor bana. Fotoğraf çekinilmiş, alınmış. Halbu ki o kuyular kazılmış o hayvanları atıp üzerini kapatmak için. Yapılan iş güzel ama yapılan işin arasında bir fotoğraf alırsanız sanki yanlış bir işmiş gibi görülebilir. Bu manada bir sıkıntı olmadı. Biz elimizden gelen çabayı gösterdik diye düşünüyorum.” uyarısında bulundu.
31 MİHRAKTA 600 ÖLÜM
Düzgün, şaptan kaynaklı ölüm vakalarının 600’e ulaştığını bildirerek, “Biz resmi olarak yetiştiricilerimizin normalde biliyorsunuz yönetmeliğimiz gereği; ahırlarına giren ve çıkan, ölebilir de satabilir de hayvanları bir hafta içerisinde, 7 gün içinde bildirme zorunluluğu vardır. Yani sağlam olan bir hayvanını sattığında da gelip bize bildirmesi lazım yada aldığında da yine bize bildirmesi gerekiyor ki, bir sistem üzerinden onun kayıtlarını girelim. Bu manada biz yetiştiricilerimize bu eğitimi de veriyoruz. Yani, gömdüğümüz hayvanların kulak numaralarını alıp düşümünü yapıyoruz ama kendi gömdükleri varsa bize bildirsin de diyoruz. Vatandaştan bize gelen resmi rakam 250 adet. 31 mihrakımızda 250 adet hayvan öldü şaptan. Ama biz tahmin ediyorum vatandaşın da kendisinin gömdüğü tahminen 500-600 civarında şaptan kaynaklı ölüm oldu. Tabi biz hiçbir hayvanın da ölmemesini arzu ediyoruz. Onun için çabalıyoruz. Ben her zaman şunu derim; biz ne için varız? Yaşatmak için, kazandırmak için varız yetiştiricimize. Değil 250-300 hayvan bir hayvanda olsa biz o alanda üzülürüz, yanarız, bir şeyler yapmanın sıkıntısı içine gireriz. Tabi sayı fazla olunca bu bizi son derece üzdü ama maalesef; bu sene genel olarak hayvanların kıştan çok sıkıntılı olarak çıkmanın verdiği bir sebepte oldu.” şeklinde konuştu.
ŞAP ENSTİTÜSÜ’NDEN GELEN UZMAN BÖLGEDE İNCELEME YAPTI
Düzgün daha sonra şunları söyledi:
“rutin yapılanın dışında bu hastalığı yenmek için yapmış olduğumuz işler de oldu. Biri de ben Şap Enstitüsünden 10 önce bir uzman çağırdım. Benim buradaki veteriner arkadaşlarım hepsi de o uzmanların ayarında işi bilen, çabalayan insanlar ama yine de işin başında bulunan uzman arkadaşlarda gelsin, görsün istedim. Geçen hafta bu uzmanlara bölgemizi dolaştırtırdım. Hastalık olan mihrakları, hasta hayvanları dolaştırttık. Onlardan numuneler, örnekler aldılar. Vatandaşla hastalığın şekillenmesi ve gidişatıyla ilgili vatandaştan bilgiler aldılar. Onların da bize söyledikleri hayvanların çok aşırı zayıf olmaları çünkü genelde ölümlerde 1 yaş civarında şekillendi. Büyük hayvanlarda pek sıkıntı yok. Genelde çok zayıf olan hayvanlar ve geçmiş yıllarda aşılanmayan hayvanlar olarak bize o manada bilgi verdi. Geçmişte aşılanmış olan hayvanlar zaten vücudunda antikor oluşmuş, şekillenmiş, o hastalığa karşı direnç kazandığı için çok çabuk atlatıyorlar ama hiç hastalığı almamış olanlarda böyle bir sıkıntı olduğu bilgisini verdiler. Götürmüş olduğu numunelerin sonuçları çıktığında bizimle paylaşacaklar, bizlerde yetiştiricilerimizle bunun önlemini alıp ilerleyen günlerde, aylarda ve yıllarda bu hastalıktan bir daha böyle çekmemek için çaba ve gayretler sarf edeceğiz.
ŞAP’A ÖDEME YOKTUR
Düzgün, şahtan dolayı hayvanı ölen vatandaşların zararlarının karşılanıp karşılanmayacağı konusunda ise şu açıklamayı yaptı:
“Yetiştiricilerimiz bu maada bir beklenti içerisine giriyorlar. Yani ‘devletin ölen hayvanı adına bir desteği olur mu? diye. 2 ay önce yine destekler konusunda bakanlar kurulu kararı yayınlandı. Bazı ihbarı mecburi hastalıklara vatandaşa tazminat ödenmesiyle ilgili. Ben o hastalıkları o zaman hem basın aracılığıyla kamuoyuyla hem de yetiştiricilerimizle paylaşmıştım. Mesela bir brucelladır, tüberkülozdur, vebadır, koyun keçi vebası, sığır vebasıdır bu tip hastalıklarda hastalık çıktığında tabi laboratuar teşhisi, veteriner hekimin, kamu veterinerinin bizzat görerek teşhisi bunun bir çok uygulaması var. Ya da mezbahanede kesilmiştir, orada kesilen hayvanlarda bu tip durumlarda vatandaşa tazmin ediliyor, ödeme yapılıyor ama şap da böyle bir ödeme yoktur. Şimdi belki ‘niye yok?’ diye düşünebiliriz ama şap şu anda ülkemiz genelinde yaygın olan bir hastalık. Yani ne buna bizim bütçemiz yeter böyle bir durumda ne bakanlığımızın bütçesi yeter ne de devletin. Çünkü; yaygın olan bir hastalık. Ama tüberküloz gibi, brucella gibi belli bir noktaya getirilir ondan sonra bakanlığımız bu manada da düşünür. Zaten Trakya ilinde şapın gözükmediği, şap hastalığından ari olan Trakya ilinde eğer bu şap hastalığı çıkarsa oraya ödeme yapılıyor. Sebep ise hastalık yok. Olmayan bir hastalık çıktığı zaman bunu kapatmak için orada böyle bir önlem alınıyor. Ama şu anda bizim ilimiz dahil olmak üzere Anadolu’nun tamamında şap yoğun bir hastalık mihrakı olduğu için mevzuatımızda da böyle bir desteğin yeri yok. Ama biz teknik, sağlık, eğitim açısından her türlü durumda vatandaşımızın yanındayız. Bu tür yardımlar konusunda her zaman için yanındayız onun haricinde parasal olarak maddi bir tazmin olayı yoktur.”
ZEHİRLİ OT TEHLİKESİ
Düzgün son olarak zehirli otlardan ve diğer sebeplerden ölen hayvanların da olduğunun hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:
“Eğer böyle bir zehirlenme olayından şüphe ederlerse ve bize yetiştiricilerimiz bilgi verirlerse Erzurum’da Veteriner kontrol Araştırma Enstitümüz var, hangi ottan yada neyden zehirlendiyse tespit ettirilebiliyor. Olabilir yemden zehirlenebilir, ottan zehirlenebilir. Şu an yaşadığımız şap hastalığında olduğu gibi genele şamil olan hastalığın genele yayılacağı yada bulaşacağı bir şey değildir. İstisnaidir, spontene dediğimiz etk tük vaka olur. Ama buna rağmen böyle bir olayla şekillenen olursa biz gideriz ve arkadaşlarımız hemen oradan örnek, numune, mide içeriğidir,yada karaciğerinden numuneler alarak laboratuarlara gönderip eğer zehirlenme vaksıysa ona göre tavsiyelerde de bulunuruz.”