Kars Valisi Eyüp Tepe, son derece önemli olan muhtarlık müessesesinin Cumhuriyetin çok daha öncesine dayanan bir müessese olduğunu bu nedenle de idarenin köylerdeki eli, ayağı, tabiri caizse devletin her şeyinin muhtarlar olduğunu belirtti.
KARS VALİSİ BU YAZ TÜM KÖYLERİ ZİYARET EDECEK
Vali Tepe, “Göreve başladığımızdan beri imkânımız olduğu sürece bazı köylere gitmeye çalıştık ama bunları yeterli görmüyorum. Kaymakamlık yaptığım zaman 2–3 ay içerisinde yaklaşık olarak bütün köyleri gezme imkânım olurdu. Ancak burada bir eksikliği açık yüreklilikle belirtmek istiyorum. Ama burada tabi Kars şartlarını da vurgulamam gerekiyor. Araya kış girince bizlerde bu gezilerimizi biraz ertelemek zorunda kaldık. İnşallah bu bahar aylarında Allah izin verirse bütün köylerimizi bu program çerçevesinde ziyaret etmeyi hedefliyorum.” dedi.
KANALİZASYON VE KÖY İÇLERİNDE Kİ YOLLARIN KALİTESİNİ BİZE LAYIK GÖRMÜYORUM
Köylere Hizmet Götürme Birliği’nin 2012 yılında yaklaşık 2 milyonluk yatırım yaptığını hatırlatan Vali Tepe, “Bu yatırımlar çerçevesinde gerek alt yapı da ve gerekse içme suyu konusunda önemli şeylere imza atılmış. Ama yeterli değil tabiî ki. Çünkü bizim sadece merkezde değil, toplamda 382 köyümüz var. Ve bu 382 köyümüzün bana göre yeterince alt ve üst yapısının olduğu kanaatinde değilim. Bu kimsenin eksiği değildir. Genel anlamda yapılacak çok iş vardır. Geçmiş ve uzun yılların birikimleri hemen telafi edilemiyor. Çünkü her şey imkân meselesidir. İmkânlar çerçevesinde yapılmaya çalışılıyor. Bugün itibariyle toplam 382 köy anlamında özellikle kanalizasyon ve köy içlerinde ki yolların kalitesini bize layık görmüyorum. Bu devirde artık yolların çamur deryası gibi olmasını, İl valisi olarak da bir vatandaş olarak da kabul edemiyorum. Özellikle vurguluyorum imkânlarımız çerçevesinde yapmaya çalışıyoruz. Elimizde bir sihirli değnek yok. Ama tabi bir yıl içerisinde olacak şeyler değil bunlar. İklim şartları nedeni ile 5–6 ay belki çalışıyoruz belki çalışamıyoruz. Mayıs’a giriyoruz ama şuanda dışarıda kar var. Böyle bir coğrafyada çalışmak durumundayız.” diye konuştu.
AYAĞIMIZI YORGANIMIZA GÖRE UZATMAK DURUMUNDAYIZ
Vali Tepe, her türlü olumsuz şart ve koşullara rağmen ellerinden geldiğince köylerin büyüklüklerini de dikkatte alarak alt yapının öncelikli hedefleri olacağını da vurguladı ve “Bu alt yapı çalışmalarımızı belli bir noktaya getirdikten sonra, inşallah önümüzde ki süreç içerisinde köy yollarının parke yapılması konusunda da arkadaşlarımızla değerlendirmelerimizi yaptık. İmkânlarımızı araştırıyoruz. Eğer yeni kaynak transferleri gerçekleştirebilirsek hemen yapacağız ama gerçekleştiremezsek ayağımızı yorganımıza göre uzatmak durumundayız. Belli bir zaman takvimi içerisinde imkânlarımızı da zorlayarak, hem özel idare, hem birliğin imkânlarını hem de yardım ödeneği gibi Ankara’dan bir miktar para alabilirsek onlarla bu hedeflerimizi gerçekleştirmeye çalışacağız.” açıklamasında bulundu.
TUZU OLMAYINCA ÇORBANIN DA TADI GELMİYOR
Kaliteye önem verilmesi gerektiğini kaydeden Vali Tepe, “Bu coğrafyaya da yakın yerlerde çalıştım. Çorbada tuzu olmayınca çorbanın tadı gelmiyor. Bu bir gerçektir. Devletin vatandaşların vereceği 50–100 liraya, bu hizmetlerinin aksayacağı ya da gelmeyeceği diye bir durum kesinlikle mevzu bahis olmaz. Biz burada şunu hedefledik. Dedik ki, herkesin bu çorbada tuzu olmalıdır. Tabi ki imkânlar nispetinde. Bunun imecesi de var, salması da var. Yani biz bunları bulmuşuz. Yıllardır biz bunları hiç dikkate almıyoruz. Nedendir bilmiyorum ama köy kanunun diğer maddeleri uygularken uyguluyoruz. Bu maddeleri bir anda seçiyoruz. Size özel değil ama. Türkiye’nin genel realitesi bu. Yani biz arzu ederken herkesin devletin yapmış olduğu bu yatırıma sahip çıkmasını sağlamaktır. Köyde ki 7’den 70’e herkesin sahip çıkmasını sağlamayı hedefliyoruz. Yani 300–400 milyarlık bir köyün alt yapı hizmetinde, alınacak 10 bin lirayla, 20 lirayla bir şey olmaz. Amacımız tabi ki herkesten alabilmek ama elbette fakiri, fukarası, ihtiyaç sahibi var. Zaten benim desteklediğim insanlar var köylerde. Bunun farkındayım. Bizim burada ki hedefimiz her vatandaşın “çorbada tuzu olsun” ama olduğu yere kadar. Kimseyi de zorlamayı istemiyoruz. Çünkü bu verilecek katkılarla devletin büyük işlere girmesi zaten mümkün değildir. Ancak sizlerde iyi biliyorsunuz ki köyde ki motivasyonunu arttırıyor, köyde ki takipçiliği arttırıyor. Bir ilçede; burada 1.5 trilyonluk bir yatırıma bir Allah’ın kulu başında nezaret etmemiş geçtiğimiz sene. Ve ben bugün onun halini gördüm. 1.5 trilyonluk yolda bir Allah’ın kulu nezaret etmediği için yol perperişan. Devletin 1.5 trilyonu gitmiş durumdadır. Siz buna bir sürü örnek verebilirsiniz. Yani istediğimiz seviyede ve standartta değil. Bizim sadece hizmet kalitesinden dolayı, biz dua beklerken, teşekkür beklerken her Allah’ın günü o köyden geçen her köylü size ve bize beddua ediyor. Herkesten muhtemelen kem söz işitiyoruz. Kulaklarımız çınlatılıyor. Sebebi devlet yapıyorsa devlet kontrol etsin devlet bir sürü insan çalıştırıyor. Yüzde yüz haklılar. Başka bir yerde ki hataları söyleyeyim; Orada köyden bir miktar katkı payı almıştık. Köyde ki yatırımı yerinde incelemeye gittiğimizde yediden yetmişe bütün köylü işin başında, makinenin başında. Bunun sebebi de 50–100 lira para vermiştir. Diyor ki param boşa gitmesin. Hâlbuki o para da hepimizin cebinden çıkan paraydı. Bu çalan telefonların faturaların yarısı, benzinin, mazotun yarısı vergidir. Dolayısıyla oralara giden paralar buralardan gidiyor. Bize hizmet olarak döneceğine maalesef bu şekilde dönüyor. Hiçbirimizin bu durumu arzu etmediğini biliyorum. Bizim arzumuz hep birlikte çalışmaktır. Bu şekilde olursa köylerimizin daha değerli olarak kabul edeceğini düşünüyorum. Ama takdiri yine milletimize bırakıyoruz. Ben bu yıl seçimde yeni seçilen arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Hepsini tebrik ediyorum. Bu güne kadar hizmet vermiş arkadaşlarıma da hepsine tek tek teşekkür etmek istiyorum.” şeklinde konuştu.
Merkez Yücelen Köy Muhtarı Turan Koç’un “2011 yılında bizim kurum yolu üzerinde ki yer 4 köyümüzün yolunu devlet müteahhitte vermiş. Yalnız 3 ay sonra yolumuz kabarmaya başladı. Şikâyetçi olduk. Sayın Valimle görüştük, İl Özel İdaresiyle görüştük. Bizim 2 yıldır yolumuz çok kötüdür. Şuanda vatandaş ot, saman götürecek ama yol o kadar bozuk ki traktör bile gidip gelemiyor. Biz şuanda 4 köy olarak çok mağdur durumdayız. Yolumuz müteahhitte satılmış durumdadır. En son sığınacağımız önce Allah, sonra sizlersiniz.” demesi üzerine Vali Tepe, “Bu konuda sıkıntısı olan sadece sen değilsin. Pek çok köyümüzün yolları ve durumları böyledir. Sen belki onlara da tercüman oldun.” ifadesinde bulundu.
Merkez Koca Köy Muhtarı Hasan Yiğitpaşa’nın, “2011’de ben Hizmet Birlik Komisyon Başkanlığında yönetimdeydim. Bu 1.5 trilyonluk para hangimizden sorulacak. Bu para hepimizin parasıdır. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altında yaşıyoruz. 2 encümenle beraber biz dilekçe verdik. Köy Hizmetlerinde ve Kara Yollarından menfez gelsin ve bu asfaltları kontrol etsin.” şeklindeki beyanı üzerine de Vali Tepe, “Yolarla alakalı değerlendirmemize yüzde yüz katılıyorum. Veriyorsunuz müteahhitte fakat müteahhitte verdiğiniz andan itibaren iyi yaparsa çok iyide kötü yaparsa mahkemeye gitseniz yola dokunamıyorsunuz, mahkemeye gitmeseniz de o haliyle kabul etmek durumundasınız. O da hiçbirimizin yapabileceği bir şey değildir. Biz bir hizmeti yaparken sizlerin bu manada devletin denetim elemanı var deyip kenara geçmemelisiniz. Sizlerde oraya gelecek olan denetim elemanı gibi lütfen bu sene yapacaklarımız işlerle refakat edin. Hakikaten insanın içinin acıması için cebinden 3–5 kuruşun çıkması gerekiyor. Bu doğru bir şey değil ama gerçek bu.” dedi.