Kılıçdaroğlu Karsa Gelecek

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandumda "Hayır'da hayır var" demek için 2 Ağustos günü Kars'a gelerek, Cumhuriyet Meydanı'nda Karslılara hitap edecek.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hakkı Suha Okay, MYK sonrası açıklama yaptı. 

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hakkı Suha Okay, 12 Eylül 1980’i kendi dünyalarında hissetmeyenlerin bu duygu sömürüsüyle, gözyaşıyla, mağdur edebiyatıyla geçmişte yaşadıkları kimi siyasi başarıları yine aynı koşullarda yakalayacaklarını zannettiklerini belirterek, "Ancak 12 Eylül nasıl bir dikta anayasası ise 12 Eylülde oylanacak anayasa değişiklikleri de AKP’nin sivil diktasının anayasasıdır" dedi.

 

 

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlığında toplandı.

 

Genel Başkan Yardımcısı Okay, toplantının ardından yaptığı açıklamada, MYK’da Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun geçen hafta yaptığı yurt içi ve yurt dışı gezilerinin değerlendirildiğini söyledi. CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na gösterilen ilginin kendilerini son derece memnun ettiğini belirten Okay, KKTC’de de bu ilginin aynı ölçüde olduğunu gördüklerini kaydetti.

 

YURT GEZİLERİ PROGRAMINDA KARS DA VAR

 

MYK’da 9 Ağustos gününe kadar yapılacak yurt gezilerinin ele alındığını anlatan Okay, 23 Temmuz Cuma günü Malatya ile başlayacak olan geziler kapsamında 9 Ağustosa kadar Kayseri, Trabzon, Ordu, Samsun, Kahramanmaraş, Kilis, Iğdır, Kars, Ardahan, Artvin, Rize, Gümüşhane, Bayburt, Yozgat, Sivas, Erzurum ve Erzincan illerini ziyaret edeceklerini belirtti. 12 Eylül tarihine kadar 75 ile ulaşmayı planladıklarını belirten Okay, İstanbul’da hem Avrupa hem de Anadolu yakasında iki miting yapacaklarını, İzmir’de ise 6 Eylülde vatandaşlarla buluşacaklarını söyledi.

 

REFERANDUM İÇİN BROŞÜR

 

Okay, referanduma ilişkin olarak kolay anlatımlı bir broşür ile değişikliğin içeriğini değerlendiren bir kitapçık yayımlayacaklarını söyledi.

 

Parti Meclisi’nin 4 Ağustosta toplanacağını da ifade eden Okay, geçmişte 50’nin altında üye sayısına sahip olduğu için örgütlü olunmayan bazı ilçelere, bu sayının aşılması nedeniyle atama yapıldığını da bildirdi.

 

Okay, İzmir’in Buca İlçe Belediye Başkanlığı hakkındaki bazı şikayetlerin değerlendirilmesi için Faik Öztrak, Hüseyin Karakoç ve Ali Koçal’dan oluşan bir soruşturma komisyonu oluşturulduğunu da kaydetti.

 

BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN DÜNKÜ AÇIKLAMALARI

 

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Okay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dünkü grup toplantısında 12 Eylül sürecinde idam edilen kişilerden bahsederken ağladığı ve bu kişilerden bazılarının ailelerinin referandumda "Hayır" oyu vereceklerini açıkladıkları ifade edilerek değerlendirmesinin sorulması üzerine, 12 Eylül’ün toplumu ve siyasi partileri mağdur ettiğini, bu döneme ilişkin acı fatura ödeyenlerden birinin de CHP olduğunu söyledi. Okay, şöyle devam etti:

 

"O dönemde bu bedeli ödemeyenler ve o dönemin ürünü siyasi yapılanmalar, o dönemin sayesinde bugün siyasette yer alanlar şimdi bir duygu sömürü yarışına girmişlerdir. Onu kendi dünyalarında hissetmeyenler bu duygu sömürüsüyle, gözyaşıyla, mağdur edebiyatıyla geçmişte yaşadıkları kimi siyasi başarıları yine aynı koşullarda yakalayacaklarını zannetmektedirler. Ancak 12 Eylül nasıl bir dikta anayasası ise 12 Eylülde oylanacak anayasa değişiklikleri de AKP’nin sivil diktasının anayasasıdır. ’Bir dikta anayasasını değiştiriyoruz’ diye yola çıkanlar kendi dikta anayasalarını oylatmak üzere yola çıkmışlardır. Bugünlerde her nasılsa Sayın Başbakan kimin isminden bahsetse isminden bahsedilen kişi veya yakınları derhal tepkisini gösteriyor. Birilerinin duygularını sömürerek siyaset yaptığınız takdirde o duygularını sömürmek istediğiniz veyahut ismini kullandığınız kişilerin yakınları bu tepkiyi gösterecektir. Bunu doğal karşılamak lazım. 12 Eylül’de babasının cenazesine gidemediği örnek gösterilenler var ama bugün sıkıyönetim yok, olağanüstü hal yok ama olağan dışı bir hukuksuzlukla tutuklu olanlar da babalarının cenazelerine maalesef katılamamışlardır. Bunun en somut örneklerinden biri de maalesef Sayın Mehmet Haberal’dır.’

 

"LAF OLSUN BERİ GELSİN DİYE..."

 

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın "CHP’nin 12 Eylül’den en fazla nemalanan parti olduğu" yönünde sözlerinin bulunduğu ifade edilerek, değerlendirmesinin sorulması üzerine Okay, "Bülent Arınç hangi kriterde nemadan bahsetti anlamak mümkün değildir" dedi. 12 Eylül’de en yüksek bedeli ödeyen partinin CHP olduğunu ileri süren Okay, "Bülent Arınç laf olsun beri gelsin diye söylemiş olabilir. Bülent Arınç’ın bu tür söylemleri klasik Bülent Arınç üslubudur. Normal karşılamak lazım" diye konuştu.

 

KKTC gezisinde yaşanan "sahte danışman" olayını da bir soru üzerine değerlendiren Okay, bunun önemsenmemesi gereken bir durum olduğunu söyledi. "Biz Başbakan’ın gezilerindeki gibi bir koruma ordusuyla gezmiyoruz" diyen Okay, halkla yakın ilişki içinde olduklarını ve böyle durumlara rastlanabileceğini söyledi.

 

Okay, 12 Eylül 1980 Anayasası’nı yapanların yargılanıp yargılanamayacağına ilişkin tartışmaların sorulması üzerine bunun hukuki bir tartışma olduğunu, değişik görüşler bulunduğunu belirtti. Siyasetçilerin görevinin hukukun önünü açmak olduğunu vurguladı. Okay, 12 Eylül’ü yapanların yargılanmalarını mümkün kılacak değişiklik önergesinin AK Parti oylarıyla reddedildiğini savundu.

 

OKAY, KAMER GENÇ'İN EYLEMİYLE İLGİLİ DE KONUŞTU

 

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in Başbakanlık önüne siyah çelenk bırakmasının engellendiği ifade edilerek, değerlendirmesinin sorulduğu Okay, konu hakkında yeni bilgi sahibi olduğunu belirtti. Genç’in demokratik bir hakkı kullanmak istediğini belirten Okay, "Hak ve özgürlükleri dilinden düşürmeyenler, en ufak bir şekilde demokratik tepkisini göstermek isteyenleri en kaba şekilde susturmak istemektedirler. Maalesef AKP iktidarı anayasa değişiklikleriyle perçinlemek istediği sivil dikta özlemini fiilen uygulamaktadır" dedi.