Cuma namazı sonrası sivil toplum kuruluşları Gazze için bir araya geldi. Açıklamayı yapan Kars Anadolu Gençlik Derneği Başkanı Emre Çelikörs, şunları söyledi; "Gazze’de yaşanan insani krize dikkat çekmek ve bu krizin ortasında kalan halkın sesi olmak amacıyla toplandık.
Gazze, bugün insanlığın onurunu kaybettiği yer olarak tanımlanıyor. Zalimlerin gerçek yüzünün ortaya çıktığı ve mazlumların sesini duyurmaya çalıştığı bir coğrafya hâline geldi. Bu nedenle Hamas’ın yaptığı çağrı, yalnızca bir örgütün çağrısı değil, insanlığın ortak vicdanını harekete geçirme çağrısıdır.
Bu çağrı; toprağa gömülen çocukların, açlıktan kum yemek zorunda kalan insanların ve açlık içinde ağlayan bebeklerin çığlığıdır. Aynı zamanda, tüm zorluklara rağmen direnmeye devam eden bir halkın kararlılığını temsil etmektedir.
İsrail’in başlattığı saldırıların üzerinden 600 günü aşkın süre geçti. Bu süreçte 40 binden fazla kişi hayatını kaybetti, on binlerce insan yaralandı. Şehirler yerle bir edildi, camiler yıkıldı, hastaneler yakıldı. Bebekler açlıkla, yaşlılar ilaçsızlıkla mücadele ederken dünya sessiz kalmaya devam ediyor. Uluslararası kurumlar insan hakları konusunda söylem üretse de somut bir adım atmıyor.
Hamas, bu sessizliğe karşı dünyayı harekete geçmeye çağırıyor: İnsanlar ayağa kalkmalı, sokaklara çıkmalı, seslerini yükseltmeli ve zulme karşı direnmelidir. Bu çağrıya sadece duymak yetmez; harekete geçmek, meydanlarda olmak ve gerektiğinde bedel ödemeye hazır olmak gerekir. Çünkü Gazze’de sadece bedenler değil, insanlığın onuru da gömülüyor.
Buradan İslam ülkelerine de sesleniyoruz. Eğer ümmet bilincine sahipsek, bu acıya karşı sessiz kalmamalıyız. Bugüne kadar Gazze için hangi İslam konferansında etkili bir karar alındı? Zalimler iş birliği yaparken, mazlumlar yalnız bırakılıyor. Kudüs kuşatma altındayken, başkentler sessiz. Gazze bombalanırken bile İsrail ile ticaret sürüyor. Bu sessizlik, zalimlerin cesaretini artırıyor ve mazlumları yalnızlığa itiyor.
Türkiye halkına da bir çağrımız var: Atalarımızın Kudüs uğruna gösterdiği mücadele bugün de sürmelidir. Sadece dua etmek, sadece sosyal medya paylaşımı yapmak yeterli değildir. Bugün mazlumun yanında olmak, kardeşine el uzatmak ve kararlı bir şekilde destek vermek gereklidir. Çünkü bu topraklar, Selahaddin Eyyubi’nin mirasını taşıyor. Tarih boyunca emperyalizme, işgale ve zulme karşı durmayı bilen bir millet olarak, bugün de aynı duruşu göstermemiz gerekiyor.
Taleplerimiz nettir ve tavizsizdir. Bugün Gazze için yürümeyen ayaklar, yarın zillet içinde sürünmek zorunda kalabilir. Bugün Filistin için ses çıkarmayanlar, yarın pişmanlıkla baş başa kalabilir. Bugün direnişe sırtını dönenler, yarın kendi evlatlarının da aynı tehlikelerle karşılaşmasına engel olamayabilir.
Son olarak, zalimlere ve iş birlikçilere sesleniyoruz: Bu çağrının ardından susan her vicdan karanlığa gömülmüş sayılır. Ancak meydanlara inen her yürek, Filistin’in özgürlük mücadelesine güç katacaktır. Bugün zulme karşı saf tutmayanlar, yarın tarih önünde sorumlu tutulacaktır. Çünkü Filistin yalnız değildir. Gazze teslim olmayacak, direniş kazanacak ve Siyonizm er ya da geç çökecektir.
Sözlerimizi, Ebul Hasan Harakani Hazretleri’nin şu ifadeleriyle tamamlıyoruz:
“Türkistan’dan Şam’a kadar olan sahada bir din kardeşimin parmağına batan diken, benim parmağıma batmıştır. Birinin ayağına çarpan taş, benim ayağımı acıtmıştır. Bir kalpte hüzün varsa, o kalp benim kalbimdir.”