Kars’ın gelişimine yön verecek vizyon ve stratejik planlama sektörleri:
Hayvancılık, Tarım, Turizm ve Ticaret!
Kars’ın geleceği için bir şeyler yapılması gerekliliğinin herkes tarafından fark edilmiş olması ve bunun dillendirilmesi için çözüm adına atılmış doğru bazı adımlar atmamız gerekiyor. Sonuca ulaşmak adına ortak akılı harekete geçirip, ilimiz için çok önem arz eden Hayvancılık, Tarım, Turizm ve Ticaret sektörlerindeki kısa, orta ve uzun vadeli stratejilerimizi bilimsel veriler ışığında tartışarak belirleme zamanı gelmiştir. Çünkü bu alanlardaki eksikliklerimizi gidermek ve Kars’ın avantajlı olduğumuz alanlarını görerek, anlayarak, bilerek, bu alanların güçlendirilmelerini sağlamak öncelikli olarak Kars’ta yaşayanlara yani bizlere düşmektedir.
Öncelikli olarak ilimizi ülkemizde büyümenin sürdürülebilir kılınması açısından, ilimizin diğer illerle rekabet edecek sektörlerinin belirlenmesi çok önemlidir. İlimizin eksikliklerini gidermek veya avantajlı olduğumuz alanları kalıcı hale getirip, görerek, anlayarak, bilerek bu alanların güçlendirilmesini sağlamak öncelikli olarak biz Kars’ta yaşayanlara düşmektedir. Bu noktada önemli olan paylaşımcı, bilgiye dayalı, işbirliği temelli ve katılımcı tartışma ortamlarının oluşturulması ve doğru vizyon stratejilerin ve planlamaların belirlenmesidir.
Günümüzde ortak akıl anahtar kelimelerinden olan vizyon, strateji ve stratejik yöntem anlayışı ile planlama çok büyük bir önem kazanmıştır. Stratejik yönetim bir süreçtir. Ulaşılmak istenilen hedefleri ve amaçlarımızı belirler, ilimize belirlenen hedeflere ulaşmak adına kullanılması gereken araçlar ile amaçlarımızı belirler nasıl davranılması gerektiğine karar verir. Daha sonra ise bu verilen kararları uygulamaya başlar. Uygulama aşamasından sonra ise kontrol gelişme ve geliştirme süreci başlar.
Yapılan uygulamaların sonuçları incelenir ve amaçlara ulaşabilmek için yapılması gereken değişikler planlanır ve uygulamaya geçilir ve çalışmalar bu şekilde devam eder.
Bizler konuyu Kars özelinde ele alacak olursak; bu tarihi şehrimizin geleceğini Hayvancılık, Tarım, Turizm ve Ticaret gelişimciliği ile doğru orantılı olacağını bugünden söylemek iddialı bir ifade olmayacaktır. Bu düşüncelerimizi farklı platformlarda ve toplantılarda konusunda uzman kişiler tarafından dillendirilen doğru tespitlerle dillendirilerek daha sağlıklı bir yol bulacağımızın kanaatindeyim.
Hayvancılık: çok öncelerden beri havancılık Kars’ın en önemli gelir ve kazanç kapısı olarak bakılmıştır. Sistemli olarak 1960’lı yıllarda başlayıp ve 1970’den 1995 yılına kadar Türkiye’nin ve bölgenin gerek canlı gerekse kasaplık et ambarı konumundaydı. Hatta 1970- 1975 arası Rusya’ya canlı hayvan ihracatı yapan bir ildir. Yine bu süreçte İran ve Suriye’ye de canlı hayvan ihracatı yapılıyordu. Kars’ta ticari hayat çok canlıydı. Şimdi bu canlılığı tekrar canlandırılması gerekiyor. Bu Canlılığı ancak hayvancılığı tekrar eskiden olduğu gibi bir konuma getirilmesi gerekiyor. Kars aynı zamanda yaylaları ile anılan bir şehirdir. Bugün yaylalarda büyük baş ve küçükbaş hayvancılık oldukça azalmıştır. Gerek damızlık gerekse besicilik teşvik edilerek köylümüzü köyünde tutulmalı ve teşvikler verilerek köylerine dönmelerini sağlamalıyız. Bu şekilde ülkemizin damızlık hayvan dahil olmak üzere et ithalatı da durdurulmuş olur..
Kars’ın ekonomisinin tekrar canlandırılması için hayvancılığa dayalı et, süt ve süt ürünlerinin üretimine dayalı sektörlerin geliştirilmesi, desteklenmesi; et kombinesinin tekrar kurulması,sucuk, pastırma, kavurma, gibi ürünleri üreten tesisleri bir an evvel kurulması ve kendi markamızın yaratılması çok büyük önem arz etmektedir. Türkiye’nin en güzel damak tadı olan Kars Kaşarını markalaştırmamız gerekiyor. Yine Türkiye’nin sadece Kars’ta üretilen Gravyer peynirini markalaştırmalıyız. Tereyağı, kaymak, beyaz peynir çeçil peyniri bunları daha çok çeşitlendirilebilir. Yeter ki ilimiz için ortak aklı kullanalım.
Kars Kafkas ırkı arıcılığının geliştirilerek ve özellikle köylülerimizin bilinçlendirilerek arı ve kovanı dağıtılmalıdır. Zaten var olan Bal üretimini Kooperatifçilik oluşturularak daha sağlıklı ve besin değeri yüksek balın Kars ekonomisine büyük gelir sağlayacağına inanıyorum.
Tarım; bugün ülkemizin en önemli sorunların başında gelen tarım ithalatı giderek artmaktadır. Kars tarım üretiminde önemli bir yere getirilebilir. Akyaka, Arpaçay, Susuzu meydana getiren şöreğel ovası sulanabilir hale getirilir ise ve Kars merkez, Selim, ovaları da sulanırsa Kars Türkiye’nin önemli tahıl ambarı olur. Tarım topraklarımızda organik tarım yapılabilir. Çok da iyi verim alınabilir. Burada eş zamanlı olarak suyu bu ovalarda toprak ile buluşturacak olursak bir nevi su toprakta kılcal damar vazifesi görecektir.Tarımla ilgili altyapının da, vakit kaybetmeden yapımına başlanmalıdır. Eğer bunu yapmasak ülke olarak tarımda milyarlarca dolar dışarıya ödemeye devam ederiz. Kendi köylümüzü de aç ve işsiz bırakırız. Bugün Kars için Tarım Eylem Planlaması için bir sistem oluşturmaya çalışan ve gelişen stratejileri biran önce belirlemeliyiz.
Turizm; Karsımız Türkiye’nin en zengin turistik kaynaklarına sahip olan illerin başında gelmektedir. Turizmde Bu kadar değerliğimiz olduğu bir alanda neden yeteri kadar gelir elde edemiyoruz acaba? Nitelikli, turistik yerlerimizi belirleyerek tanıtımını yeterli yaparak. turistleri nasıl ilimize çekebiliriz ve burada ne kadar uzun süreli konaklatabiliriz sorusunun çözümü için turizme yönelik planlamalar bugüne kadar maalesef yapılmamıştır. Oysa ilimizde Hasani Harakani hazretlerinin türbesi, Kars Kalesi ve Celal baba türbesi Karahanoğlu Köprüsü tarihi Selçuklu Hamamları bulunuyor. Yine 46 tane Askeri tabya bulunan Türkiye’de tek il konumundadır.Tabyaları onararak turizme kazandırmalıyız. Tarihi kümbet camisi (on iki havariler kilisesi) ve Anı harabeleri adeta bir açık hava müzesi konumundadır. Sarıkamış harekatının yapıldığı yerleri turizme kazandırmalıyız. Sarıkamış kayak merkezi sahip olduğu özellikler açısından Türkiye’nin en ideal kayak pistine sahip bir konumdadır. 13 Ekim 1921 Kars Antlaşmasının yapıldığı bina tarihi figürlerle canlandırılarak turizme kazandırabiliriz. Gazi Ahmet Muhtar Paşa Konağı o günün şartlarına uygun dizayn edilerek turizme kazandırılabilir. Cumhuriyet öncesi kurulan Cenab-i Garbi Kafkas Hükümetinin Parlamento binası o günkün konumuna göre düzenlenerek turizme kazandırılmalıdır. Dereiçini yeniden dizayn edilerek tarihi misyonuna dönüştürerek ilimizin turizmine kazandırmalıyız. Çünkü burası eskiden Kars’a ilk giriş yeridir. Bir tarafta Timur paşa tabyası, bir tarafta ise Kars kalesi olan bir boğaz yeridir.
Ticaret: Kars’ın ticaretini gelişmesi için üretilen yetiştirilen ürünlerin pazarlanması gerekiyor.Ticaretin, sanayinin gelişmesi ve Türkiye ve dünyadaki rakipleriyle eşit şartlarda rekabet edebilmesi için teşvik olmasa olmazdır. Teşvikler Kars’ın kendi dinamiklerine ve altyapısına uygun verilecek sektörel ve bölgesel teşvikler ve teşviklerdeki mevzuatlarda sadeleştiririlirse ilimizde büyük bir potansiyele sahip olabiliriz.
Burada tüm yetkili kurumlar ve yatırım yapacak kişiler tek tek değil tümünü bir araya gelerek ortak hareket edilmelidir. Kars’ın mevcut sanayi envanterlerinin çıkarılarak yapılacak analizler ile fırsat ve dezavantajlarımızı ortaya koymalıyız. Mevcut yapıyı ve yapılacak olanları daha verimli kullanmak adına yapılacakları tartışmalıyız. Ülkemizde ve ilimizde bugüne kadar kurulan OSB’lerde olduğu gibi ağırlıklı olarak hayvancılığa ve tarıma dayalı tesisler kurulmalı ve teşvikler de bu sektörlere göre yapılandırılmalıdır.
Rahmetli Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ 24 Mart 1994 yılında Kars’daki miting konuşmasında şunları ifade etmişti: “Kars bizim gözbebeğimizdir. Cenab-ı hak bize iktidarı nasip edecek ve Kars bir serhat şehri olmanın yanı sıra Türk Dünyasının Ticaret merkezi olacaktır.” demişti. Rahmetli Başbuğumuz Kars’ın bölge ve bölgesel konumunun ne kadar doğru değerlendirmiştir. Evet bizlerde Karsımızın ticari ve sanayi gelişmesini bu görüşlere göre geliştirme gayretinde olmalıyız…
Bugün nufus, sermaye ve yetişmiş insan nedeniyle çok gerilere düşen Kars, yeniden ayağa kaldırmanın seferberliğin adı da kalkınma koyalım…