Dışişleri Bakanlığı Paris Turizm Muşaviri Yılmaz Çolpan’ın 22 aralık 1979 yılında Ermeni Terör Örgütü ASALA tarafından şehit edilişinin 33. yıl dönümü nedeniyle Kars’ta yürüyüş ve basın açıklaması yaptı.
Anma programı Eski Hükümet Konağı önünde bulunan Atatürk heykeline çiçek bırakılması ardından saygı duruşuyla start aldı. Daha sonra Türkiye’nin çeşitli yerlerinden katılımcıların da aralarında olduğu yaklaşık 200 kişi Kars Cumhuriyet Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi.
ASİM-DER Yönetim Kurulu Başkanı Göksel Gülbey’in isteği üzerine programa Türk ve Azerbaycan bayrağı getirildi. Teşkilat ve siyasi parti amblemi taşıyan bayrak ve pankartların olmadığı anma programında ASALA Örgütü ve yandaşları protesto edildi.
Dışişleri Bakanlığı Paris Turizm Muşaviri Yılmaz Çolpan’ın ölüm yıldönümünün anma töreninde konuşma yapan ASİM-DER Yönetim Kurulu Başkanı Göksel Gülbey, ASALA zihniyetini protesto etti.
ASALA TÜRK DÜŞMANLIĞI GÜDEN BİR ÖRGÜTTÜR
ASİM-DER Yönetim Kurulu Başkanı Göksel Gülbey şunları söyledi:
“Bugün burada toplanmamızın nedeni şehit diplomatımız Yılmaz Çulpan’ın ölümünün 33 yıl dönümü olması itibariyle onu anmak için burada bulunuyoruz. Buradan diğer şehitlerimizi de rahmetle anıyoruz. Ve onları şehit edenleri kınamak için burada bulunduk. Bu sebeple bugün bizi burada bırakmayan sendika başkanlarına, STK üyelerine ve halkımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. Asala Lübnan’da kurulmuş ama beslendiği şey Türk kanıdır, Türk düşmanlığıdır. Bunu kabul etmesinin amacı Türkiye’yi soykırım kabul ettirmek, Türkiye’deki topraklarını almaktır.
ASALA YERİNİ ARTIK ERMENİ DİYASPORASINA BIRAKTI
Bu amaç şimdi ermeni diyasporası gibi bir amaç almıştır. Şehit ve diplomatlarımızı nerdeyse bir bir katlettiler. Asala yok olmuş ama zihniyeti hala devam ediyor. Bunu nerden biliyoruz. Asala’yı kuran millet zihniyet şuan da Ermeni Diyasporası olarak aynı zihniyeti Türkiye’de devam ettirmektedir. Bunların zihniyeti nerde bir Müslüman Türk vatandaşı varsa onu katletmiştir. Atalarının zihniyeti bitmedi. Bunlar ASALA adında tekrar ortaya çıktılar. Şimdi ASALA’nın canlanmayacağını bilen düşünen insanlar tekrar düşünsün.
ASALA İSİM OLARAK BİTMİŞ OLABİLİR AMA ZİHNİYET OLARAK DEVAM EDİYOR
Asala bitmemiştir, zihniyet olarak hep içimizdedir. Ve yurt dışından da baskıları devam etmektedir. Asalanın 1 milyon civarında kişi sayısı vardır. dünya çapında kalabalık üye sayısı vardır, kalabalık bir örgüttür. Ve şuanda Ermeni Cumhurbaşkanı da bu Asalanın devamı ve onun içindedir. Ve bu ASALA gibi örgütler kilise içerisinde örgütlenirler.
DİNİ BİR KALKAN OLARAK KULLANIYORLAR
Dini oluşumu kendileri içinde kalkan yaparak bunu kullanırlar. Ermeni başkanı Karabağ da sivil toplum başkanı olarak ordu başında olup orada birçok Türk’ü katlettiler. Biz buradan Ermeni halkına sesleniyorum başınızdaki katili def edin. Bu insanlar yargılansın insan hakları mahkemesine verin başbakan olsun, cumhurbaşkanı olsun bu zihniyetin devamı ve hala devletin yönetiminde yer alıyorlar. Biz ermeni cemaatiyle davalık durumundayız. Ermeni vakıflarının fazlalığından rahatsız olduğumuzu bildirdik. Bu ermeni vakıflarının kazandığı paranın nereye gittiğini merak ediyoruz. Türkiye de 57 ermeni vakfı vardır. 21 okul, 15 dernekleri var, bunların Türkiye gibi bir yerde 57 vakıfa ne gerek var. bu vakıflarından bir tanesinin mülkiyetinin kirası 4 yüz bin dolar bunu yıllığa vurduğumuz zaman 5 milyon dolar yapıyor. Biz diyoruz ki bu para nereye gidiyor nereye harcıyorsunuz. Bu konuda endişemiz var. ASALA örgütünün bugün Ermenistan da askeri mezarlıkta anıtı bulunmaktadır.
MİLLETİMİZİ ATALARIMIZI KATLEDENLER NASIL OLURDA MİLLİ KAHRAMAN OLARAK İLAN EDİLİR
Eğer bunlar milletimizi askerimizi katletmişse nasıl olurda milli kahraman olarak ilan edilir. Ermenistan bunları milli kahraman olarak ilan ediyor. Okullara caddelere isimlerini vererek onları milli yapmıştır. Biz bu konuda Ermenistan devlet yetkilisini kırıyoruz. Artın penik buradan saygıyla anıyoruz ASALA örgütüne karşı dik durmuş ve karşısında kendini yakarak asalanın bu çalışmalarını protesto etmiştir. Bu da ermeni vatandaşı ama yaptığı duruştan ötürü onu da saygıyla anıyoruz. Bizim ermeni ile ilgili bir sıkıntımız yok bizim ASALA ile sıkıntımız var. içimizde dik duran ve şehit edilen diplomatlarımıza saygı duyuyor onları şad ile anıyoruz.
YAPMAMIZ GEREKEN UYANIK OLMAK 365 GÜN 24 SAAT MÜCADELE ETMEKTİR
Asala gibi örgüte ve Ermeni diyasporasını oyunlarına uyanık olmamız gerektiğini belirtiyorum. 2015 yılında yüzüncü yılları arasında 100 . yıllarına giriyorlar. Bunu da Türkiye’ye kabul ettirmek için hazırlıkları yapıyorlar. Şuan da Amerika da başladılar. 2015 yüzüncü yıla hepimizin hazırlıklı olmamız lazımdır. bizler oturmamalıyız çünkü bizlere katil ve atalarımıza katil torunları diye diyaspora ediyorlar. Eğer bizler bu ataların torunlarıysak 365 gün 24 saat çalışmalıyız ve mücadele etmeliyiz.”
MEMLEKETİN DÖRT BİR KÖŞESİNDEN KOPUP GELDİK
Talat Paşa Komitesi Sözcüsü Doç. Dr. Cüneyt Akalın da şöyle konuştu:
“Kars’tan, Iğdır’dan, Bakü’den, Azerbeycan’dan ve adını daha sayamadığım memleketin birçok yerinden memleketin dört bir köşesinden kopup gelen ve Kars cumhuriyet meydanında toplanan bütün insanımıza halkımıza saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Öncelikle ASİMDER teşekkür ederim. ASİMDER asılsız ermeni iddialarıyla mücadele derneğidir. Büyük bir görevi yerine getiriyor. Bizlerde Talat paşa komitesi olarak bu konuda bu doğrultuda mücadele ediyoruz. Talat paşa komitesi 2005 yılında Avrupa’nın göbeğinde kuruldu. Çünkü Türkiye’yi soykırımla suçluyorlardı. Türklerin soykırım yaptığını iddia ediyorlardı. İsviçre hükümeti soykırım diyeni dahi hapse atmaya çalışıyor. Bu şartlar altında Denktaş başımıza geçti. Onun öncülüğünde sağcısı, solcusu, küçüğü, büyüğü Türkiye’den herkes bir araya gelerek Talat paşa komitesini oluşturduk.
HAYKIRMALARIMIZ DEVAM EDECEK, MÜCADELEMİZ SONUNA KADAR DEVAM EDECEKTİR
Lozan da hep beraber haykırdık. Ermeni soykırımı uluslar arası bir yalandır. Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır. Lozan da bir kez haykırdık bugün burada cumhuriyet meydanında bir kez daha haykırıyoruz. Bu mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceğiz. Bir milleti yok etmenin yolu öncelikle onun maneviyatını ortadan kaldırmaktan geçer. Eğer soykırım iddialarını kabul edersek ceddimizi lekelemelerine izin verirsek bunun arkası gelir ve çok kötü olur. Yılmaz çolpan arkadaşımız 1979 ılında kayıp etmişiz. 1973 yılında insanlık tarihinde bahadır demir ile başladı Los Angeles1981 kadar bu sürdü. ülkenin himayesi altındadır. O ülkenin namusu ve şerefi altındadır.
DİPLOMATLARIMIZ HEDEF KURŞUNLARINA GELDİ AMA YAKALANAN OLMADI
Ama Avrupa’nın en uygar olduğu merkezleri tarihte İsmail Erez büyükelçi ve bunun gibi Türkiye Cumhuriyetinin diplomatları ASALA’nın hedef kurşunlarına geldiler. Tek biri yakalanmadı. Avrupa gibi medeni yerde dünya bu kadar medenidir. Şehitlerine sahip çıkamayan bir millet yok olmaya mahkumdur. Hepimizin bir atası, ceddi var, geçmişi var ve geleceği var. geleceğimizin parlak ve güzel olmasını istiyorsak mücadele eden cedlerimize gerekenleri yapmak milli bir görevdir. Bir namus borcudur. Bu mücadelemize devam edeceğiz. Yolumuz kesişecektir.”