Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Can Paker başkanlığındaki heyet; Iğdır’daki temas ve görüşmelerinin ardından karayolu ile Kars’a hareket etti. Yaklaşık 30 araçlık konvoyla Kars’a gelen heyetin bulunduğu konvoy, Digor ilçesi ve Dağpınar beldesine vatandaşlar tarafından davul zurna eşliğinde durdurularak sevgi gösterilerinde bulunuldu. Heyet daha sonra jandarma ve polisin geniş güvenlik önlemleri arasında toplantının yapılacağı SİMER Otel’e geldi. Heyeti, otel girişinde Kars Emniyet Müdürü Ercan Çakmak karşıladı. Heyet kısa bir süre dinlendikten sonra toplantının yapılacağı salona geçti. Daha sonra da toplantıya davet edilenler tek tek aranarak salona alındı.
Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Can Paker başkanlığındaki heyet, Başkanvekili Sibel Eraslan ve Sekreter Ayhan Ongan ile Üyeler Mahmut Arslan, Abdurrahman Kurt, Zübeyde Teker, Abdurrahman Dilipak ve Mehmet Uçum, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşların çözüm sürecine ilişkin beklenti ve önerilerini dinledi.
Toplantı, Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Can Paker’in açılış konuşmasının ardından salonda bulunan davetliler arasında söz isteyenler tek tek dinlenerek talepleri alındı.
Toplantının başladığı sıralarda ise bir gurup Milliyetçi Hareket Partisi’ne mensup genç, otel önüne gelerek akil insanlar heyetini elerinde Türk Bayraklarıyla protesto etti. Otel çevresinde geniş güvenlik önlemleri alan polis; grubu, otel çevresinden ikna ederek uzaklaştırdı. Bunun üzerinde gurup sloganlar atarak bölgenden ayrıldı.
Otel içerinde ise Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Can Paker’in açılış konuşmasının ardından söz alan STK temsilcileri partililer ve vatandaşlar görüş ve önerilerini tek tek dile getirdiler. Görüş ve önerlileri dinleyen akil insanlar guru da daha sonra tek tek söz aldı ve sorulara cevap verdiler. Sürece dair düşüncelerini tek tek dile getiren akil insanlar salonu dolduran her kesimden katılımcılar tarafından teşekkür edilerek ellerini sıktılar.
Toplantıda açılış konuşması yapan Başkan Paker, süreçle bir bölünme yaşanacağı endişelerine değinerek, böyle bir şeyin söz konusu dahi olmadığını kaydetti.
Peker konuşmasında: “Kars’ın akil adamları, bizlerle aklınızı paylaşmak için geldiğiniz için Doğu grubu akil adamları adına teşekkür ederim. Buraya barış süreci dediğimiz bu süreci yani silahların sustuğu ve çatışmaların olmadığı kesinlikle ulaşma sürecinin sizler tarafından nasıl görüldüğünü, bunla ilgili görüşlerinizi, önerilerinizi ve varsa akılarınızda ki kuşkuları sizlerden duymak ve bunlara da heyetimizde olanların katkılarını da üstüne ekleyerek ortaya çıkacak sonuçları Ankara’da süreçle ilgili siyasi karar verenlere iletmektir. Yani burada olma nedenimiz egemen olan sizlerin bir ölçüde ölçüsü olmak ve sadece bununla da kalmayıp bizde egemenlere dahil olacağız ve kendi görüşlerimizi de bildireceğiz. Ve beraberce Ankara’ya yapması gerektiğini anlatacağız. Heyetteki arkadaşlarımızın hepsi Kürt sorunuyla hayatlarının önemli bir bölümlerinde meşgul olmuş, zaman ayırmış ve emek vermişlerdir. Her ne kadar hepimiz ayrı ayrı dünyaları ve siyasi görüşleri olan, hayat tarzları olan insanlar olsak ta iki şeyde çok beraberiz. Birincisi insanları eşit olduğundan, ikincisi ise bu barış sürecinin başarıyla son bulmasıdır. Bu konularla ilgili olarak önce sizlerin görüşlerini alacağız. 21. yüzyılda sınırlar önemini kaybediyor. Türkiye'nin güneyinde bir sınır geçecektir muhakkak ama göreceksiniz, özellikle ekonominin ilerlemesiyle böyle bir sınır önemini kaybedecek. Mallar ve hizmetler serbestçe gidip gelecek, insanlar serbestçe gidip gelecek. Dolayısıyla 'sınır var mı yok mu, bölündük mü, bölünmedik mi' suali ortadan kalkacak çünkü önemli olan yerelliktir. Kuzeydeki Kürt devletine Diyarbakır veya Kars, İstanbul'dan daha yakındır. Bu, coğrafi beraberliktir. Sınırlar, bundan önceki asırlara ait. Ulus devletleri, kendi içindeki girişimcileri korumak için yarattı. Bu bitti. Dolayısıyla bölünme ile ilgili hiç kimsenin bir kuşkusu, rahatsızlığı olmasın. Böyle bir talebin de olmadığını biliyorum. Almanya ile Fransa arasında sınır var mı- Var. Önemi var mı- Hiçbir önemi yok. Mallar, hizmetler ve insanlar istedikleri gibi gidip, geliyor.” dedi.